Türkiye'de temel bilimlerde doktora (Ph.D.) yapmanın ABD'deki uzmanlık sürecine (USMLE/ECFMG) faydası olabilir mi?

Bu konu daha önce değişik başlıklarda tartışıldı.

KıSKaÇ soru bankası başlığını buraya koyuyorum :

PhD, MSc gibi Programların asistanlık başvurularına ne gibi katkilari olabilir?

Bu konuda benim görüşlerim yukarıda tartışmada var. Şunu yeniden eklemek isterim :

Asistanlık başvurusunda işe yarayabilir düşüncesi ile doktora düşünmek kanımca doğru bir yaklaşım değildir. Doktora, tıp doktoru olmaktan farklı bir şey değildir. Tıp doktorasının yanında bilim doktorası almak (PhD) temelde bir meslek değişikliği yapmaktır, bu durum, elektrik mühendisi olan bir insanın mühendislik kariyerine daha yukardan devam edebilmek için "acaba tıp doktoru olsam işe yarar mı" demesinden özünde daha farklı değildir. Doktora, evrensel olarak dünya üniversitelerindeki bazal akademik ünvandır. Öğretim üyesi olabilmenin minimum rütbesi olarak kabul edilir (ki tıp fakültelerinde bunun eş karşılığı geleneksel olarak "tıpta uzmanlık" derecesidir, çünkü tıp doktorları tarihsel olarak lisans eğitimi sırasında "tıp doktorası" almış sayılırlar ve doktor ünvanını alırlar. Bu nedenle tıp fakültelerindeki öğretim üyesi akademik bazal derecesi tıpta uzmanlık derecesidir)


Doktora, gerçekten bir araştırma kariyeri hedefleniyorsa düşünülmesi gerekir, başka bir işe yarasın diye bu işe girmek çok doğru bir yaklaşım olmaz. Doktora programı "arada" yapılabilecek bir tahsil değildir. Bunu söylemeye çalışıyorum.

Ancak, diğer yandan, uzun vadede araştırmacı olmak isteyenler için (laboratuvar ya da klinik), klinisyenliği ikinci planda düşünenler için uzmanlık alanlarına yakın bir alanın doktorasını yapma fikri de çok akıllıca olabilir. Halen dünyada bu iki rütbeye sahip çok sayıda "doktor-bilim adamı" denilen (physician-scientist) önemli bir araştırmacı grubu vardır.

Özetle, doktora düşünülecekse, bir ara yol olarak değil, uzun vadeli bir kariyer projesinin bir parçası olarak, kişinin tüm özel ve mesleki planları ile uyumlu bir şekilde düşünülmelidir.

USMLE sürecinde size elbette faydası olur. Ayrıca doktora uluslararası geçerliliği olan bir ünvandır (PhD.)

Yalnız şu unutulmamalıdır ki, doktora oldukça uzun ve meşakkatli bir yoldur. Türkiye'de 4 sene, Amerika'da ise genellikle 5 sene sürmektedir. Doktoraya başvurmak isteyenler için en mantıklı yol, 6. sınıfın başında başvurulara başlamaktır. Bana göre ise, doktora yapmayı gerçekten isteyen birinin, en baştan Türkiye'de değil de tercihen Amerika'da bu yola girmesi en mantıklı olandır. Çünkü kendi tecrübe ve gözlemlerime göre, ünvan olarak eşdeğer olsa da, maalesef Türkiye'de ve Amerika'da yapılan doktora programlarının içerikleri kalite açısından oldukça farklıdır (özellikle 'basic medical research'deki kalite farkını kastediyorum). Sonuçta doktora sürecinin en önemli ayağı, kaliteli ve özgün araştırma yapabilme, bağımsız olarak araştırma yürütebilme becerisini kazanmadır bence. Ve maalesef evlere şenlik doktora tezleriyle insanlar ünvanlar kazanabilmektedir (kaliteli araştırma yapılan kurumları tenzih ediyorum. fakat Türkiye'de 2 senedir akademiyanın içinde olan birisi olarak benim gözlemlerim bunlardır)

Son olarak ise, doktora ve USMLE tamamen birbirlerinden farklı süreçlerdir. Doktora yoluna girmeniz size oldukça fazla zaman kaybettirebilir. Doktora ancak bilim adamı olmak için yapılır. Ünvan alayım, daha sonra bana faydası olur diye yapılabilecek bir şey değildir. 4-5 sene doktora yapmak yerine, 2-3 ay Amerika'da gözlemcilik yapmak, Amerika'da asistanlığa kabul için size kısa vadede daha çok yarar sağlar.