Topic-icon Bir "match" hikayesi 'Genel Cerrahi Yolunda Yasadiklarim' - Hazirlayan : "Paracelsus"

12 years 8 months ago #1 by elifson

umc wrote:
Bu bir yolculuktur, ilerlemek isteyen için bütün bu basamaklar kolaydır ve sırasını bekler.

Çok güzel ifade etmişsiniz. :)

Oldukça farkındalıkla yazılmış ayrıntılara değinmişsiniz.Teşekkürler.

Onur Beyin yazısı da çok güzel; ancak bahsettikleriniz atlanmaması gereken gerçekler.

The following user(s) said Thank You: umc

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 8 months ago #2 by bozkan
Stepleri gecmek belki sadece isin %40 i
gercekten interview ve match bu kadar cok mu zor
bence bu yazi sitede yazilmis en iyi yazi
bugun sadece 3 kere okudum
eline ve gonlunuze saglik
yolunuz acik olsun

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 8 months ago #3 by erseven
Can-i gonulden tebrik ediyorum. Hikayenizi okuyunca insan isterse hersey yapabilir demek ki dedim ve kendi tembelligime ciddi sekilde kizdim. Umarim hersey istediginiz gibi olur. Yolunuz acik olsun.

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 8 months ago #4 by umc
Sevgili Dr. Onur Çağrı Kutlu, Mayo Klinik prelim (1 senelik) cerrahi programına yerleşti. Sitemizin eksper üyelerindendir, fırsat buldukça katkılarına devam edecektir.
Sevgiler.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
12 years 8 months ago #5 by kontalba
vay anasını! bir film senaryosu okur gibi okudum, ama nereyle eşleşti onu da öğrenseydik tam olurdu?

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
13 years 3 months ago #6 by dr_medusa
pek çok konuda çok aydınlatıcı bir paylaşım olmuş.Bu hikayeyle ilgili sorum:Mayo olmadı mı şimdi?
Ama Mayo olmayacaksa -ya da benzer dünyaca ünlü yerler olmayacaksa- Amerika'ya gitmenin ne anlamı var gibi bir hissiyat uyanıyor yazının sonlarına doğru...

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
13 years 7 months ago #7 by Emre
Cok cok kapsamli ve yararli bir paylasim, tesekkurler Paracelsus...

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
13 years 7 months ago #8 by okan
Altın değerindeki bu kadar bilgiyi paylaşmaktan çekinmeyen Paracelsus'a nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum...

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
13 years 8 months ago - 13 years 3 months ago #9 by umc
1998 Mezunuyum, Turkiyede cok saygin bir klinikte Genel Cerrahi Ihtisasi yaptim. Sonrasinda gittigim mecburi hizmet sayilabilecek hastanede tamamen kendi imkanlarimla (gece ozel hastanede calisarak ve para biriktirerek) ameliyathaneyi daha islevsel hale getirdim ve ulkedeki ilk Gastrik Bypass programlarimlaridan birini kurdum. personeli egittim, aletleri satin aldim. Bu durum kisa bir sure icerisinde duyuldu ve hem Turkiyeden hemde dunyanin cesitli yerlerinden hastalar gelmeye basladi. Asistanken gittim hastanlerde (ABD ve Fransa) gordugum seyleri yapma hayali bir anda gercek oldu. Kongrelere konusmaci cagirildim hatta televizyonda canli yayinda ameliyat yaptim. Cesitli kurumlardan ve kendi calistigim yerlerden akademik kariyer icin teklif geldi (bunlarin hic biri kucuk sehirlerde duyulmamis kurumlar degildi)hatta o gune kadar net 1940 tl ye calisan bir doktor iken hayal bile edemeyecegim ucretler teklif edildi.

Ancak Yale universitesinde ne yazik ki ulkeme uyum saglayamayacigimi farkettim. Zira artik dedikodular, kisir kisilik savaslari, onceliklerini belirleyemeyen kisiler ve iki yuzluluk beni rahatsiz etmisti. Bu saydiklarimin hepsini Yale, UNLV, Wash U da da gordum ancak daha "managable" idi. (hic bir yer toz pembe degil). Daha onemlisi Harvey Cushing Kutuphanesinde hissettigim duyguyu ve yazi yazma ve calisma istegini daha once bu denli yogun yasamamistim.

Amerikada 2008 yilinda bir kongrede dunyada o gune kadar yapilmis "Non-morbid obezlerde sleeve gastrektomi" ilk seriyi sunduktan sonra Turkiye ye dondum. Bir konya spesifik calisabilme hayaliyle buradaki isime sarilmaya karar verdim zira artik calisan bir sistem vardi. Calsitigim kurum dolayisiyla dusuk gelir grubuna mensub kisilere ucretsiz hizmet veriyorduk ve en azindan manevi olarak tatmin olabiliyorduk. Ancak bir gun atesim cikti, iki hafta boyunca inmedi, hastaneye gidince yatirildim ve bir gun intaniyeciler geldi, iki gun sonra ise hematologlar ve onkologlar ile pek hos olmayan bir sohbet yaptik. Febril notropeni ve sebebi bilinmeyen bir akciger membran hastaligi, 1 ay yogun bakim izolas yon vs derken nefes alabildigim bir gunde camdan disari baktim ve kararimi verdim. Eger bu hastanaden cikabilirsem yanlizca yapmak istedigim seyi yapacaktim. 1.5 ay sonra evimdeydim 3 ay sonra rahat yuruyebiliyordum.

Butun kontrollerden ve losemi, lenfoma, AIDS, ve bilimum maligniteler ekarte edildikten sonra butun gorevlerimden istifa ettim ve ders calismaya basladim.

2008 Ekim ayinda 2003 baskisi kaplan notlari ve videolariyla milli kutuphane yolunu tuttum. 1996 dan bugune ilk defa kapisinda iceri girdim. Bilgisayarima vlc media player kurdum ve Behavioral Science ile derslere basladim. Videolara cok yavas ilerliyordu bu nedenle VLC sayesinde 1.5 hatta 2x hizda videolari notlardan takip ederek izlemeye basladim ve notlar aldim. step 1 icin yaklasik 4 tekrar sonrasinda mart ayinda sinava girdim. bu konuyu daha once yazmistim zaten ancak sonuc sevindiriciydi 246/99. Cok mutlu oldum zira onca yildan sonra calismaya baslamak cok zor gelmisti.

Sinavdan sonra 1 ay kadar dinlenip biraz da evi gecindirebilmek icin para kazandiktan sonra step 2 CK notlarini torrent sitelerinden buldum ve pdf lari print ettirdim. CK icin videolara gerek duymadim zira Reha nin dedigi gibi konular biribirine yakindi. 1 aydir calismaktaydim ki, bu sitede step 3 e vaktinde girebilmek icin 4 eylul den once ECFMG sertifikanizini almaniz gerekiyormus. Internete girdim ve CS in sinav sonucunun belirli donemler icerisinde aciklandigini ve bu nedenle cok kisitli bir surem oldugunu farkettim. Hemen CS randevumu haziran ayina aldim ucak biletimi aninda satin aldim, eve dondum ve First Aid for the CS' indirip print ettirdim ve yaklasip 10 gun calistim. Daha sonra New York a uctum, connecticut ta ormanda bir otele yerlestim ve orada daha once ayarladigim bir kursun suresi gelinceye kadar 5 gun daha ders calistim. Bu kurs megerse bir hintlinin kiliseye donusturulmus bir evde verdigi bir work shopmus. burada cok ciddi hatalrimin oldugunu farkettim ve kursun cok faydasini gordum. ardindan Houston a gittim ve CS e girdim. Hemen Turkiye ye dondum ve CK ya calismaya basladim ve temmuzda CK ya girdim. Bu kadar hengame icinde sonuc daha da sevindiriciydi (agustos ta elime gecti) 261/99 ve CS Pass.

USMLE Step 3 icin basvurularimi yaptiktan sonra kaplan video ve kitaplarini bastirip yeniden Milli Kutuphane yollarina dustum. Vidoler esliginde kaplan notlarini ve Usmle World cozerek calismaya basladim.

Ancak ERAS basvuru tarihleri gelmisti ve benim hazirliklarim tam degildi...

Flashback....

Yale Universitesinde iken bana beraber calsitigim hoca (ki cok unlu ve saygin bir kisi oldugunu saniyordum) Turkiye den ayrildigim takdirde kesinlikle benile calismak istedigini ve beni Yale e en kotu ihtimal Affiliate programlardan birine veya UMDNJ e sokacagini soyledi. Hatta benim yanimda program direktorunu arayip bol samimiyet ve argo iceren konusma ile bu adami yanina alacaksin dedi. Her tecrubesiz kisi gibi bende cok sevindim. Zira karsidaki kisi programina basvurmami istedi.

Referans mektubu istemek icin bu hocayi aradigimda (ki daha onceler sik sik konusurduk) bana eger laboratuarinda 2 yil sure ile calismaz isem bana mektup veremeyecegini soyledi (parasiz tabi ki). Bu durum kucuk bir cocuk ile benim hic isime gelmiyordu haliyle. Elimde 2 adet 99 ve 0 mektupla kala kalmistim. Sonra birden aklima geldi beraber bir cok ameliyata girdigim bir Docentten mektup istedim ve adamcagiz kirmadan "stellar" bir mektup yazdi ve altina ekledi "he has waived the right to see this letter". elimde 1 adet mektup olmustu. Mayo Clinicten 2. bir mektup geldi (ayni sekilde) ve en son da New York ta baska bir toplantida, sacmalayan bir israilli doktora inceden giydirdigim sirada tanistigim bir profesor bana 3. mektubumu verdi. Turkiyeden ise Eski klinik direktorum ve ABD den ulkemize donmus olan ve daha once beraber cok kereler ameliyata girdigim cok ama cok unlu olan bir hocamiz tarafindan 4. ve 5. mektuplarim elime geldi.

Alinan ders: sozlere guvenme, mektuplari istemek icin gecikme iliskiler sicak ken yuz yuze gorusurken al ve WAIVE edilmis mektuplarin cok daha degerli oldugunu unutma. ABD deki doktorlarin mektuplari ne yazik ki ulkemizdeki doktorlarin mektuplarindan daha degerli. Ayni etnik kokenden gelen doktorlarin mektuplari ABD de bile olsalar eger cok buyuk hocalar degil ise daha degersiz. Referans mektuplarinda aranan bir takim ozel kelimeler var ve bunlar sizin kim oldugunuzu anlatiyor. Bu mektup isi baya onemliymis.

Mektuplar ECFMG ye gonderildi ve surec basladi. Mektuplarin Scan edilmesi yaklasik 1 ay kadar surdu.

Hemen bir personal statement yazdim 1.5 sayfa kadar ve amerikali bir editore 50 dolar karsiliginda proofread ve rephrasing yaptirdim. daha sonra eski program direktorune ikisinide gonderdim ve bana ikisininde iyi oldugunu istedigimi kullanabilecgimi soyledi.

ERAS ta toplan 136 programa basvurdum. Kendimce onemli oldugunu dusundugum programlarin personal statementini o programa ozellestirdim. ve her programa 4 er mektup atadim. Universitelere ve H1B veren yerlere hem prelim hem categorik community programlarina ise kategorik olarak basvurdum.

Bu arada tabi step 3 calismaya devam ediyordum.

Antalyada bir kongreye gittim ve 22 eylul aksami cep telefonum 2 email ile uyari verdi.

providence michigan ve U. Il. Chicago MGH. (her ikisi de prelim) bu arada arka arkaya rejectionlar yagiyordu. 3 gun sonra her iki programi arayip gelecegimi konfirme ettim.

Alinan ders: hemen interview u konfirme edin, bir cok kisi yer doldugu icin acikta kaldi. benim icin sans oldu yer buldum.

Daha sonra rejectionlar yagarken Mayo Clinic ve UCONN dan davet geldi. Mektuplarimdan birisi UCONN dan di.

Ders: Connection cok onemli gidin ve kendinizi orada gosterin baglanti kurun. UCONN program direktoru senin basvurunu farketmedik bile iyi ki dostum xxx bana haber verdi dedi. Yabancilarin basvurulari siklikla eleniyormus.

Step 3 tarihimi Michigan da ki mulakat ile arka arkaya aldktan sonra yeniden yolara dustum. COk macerali bir ucus oldu hikayeyi daha once anlatmistim.

Ann Arbor da bir otele yerlestim ve step 3 calisyordum. Bu arada internette interview ile ilgili olarak IMG'leri yolan bir adam 50 dolar verip konferansta interview hakkinda ders aldim (yaklasik 13 saat konustu adam.)

Step 3 e girdim ve araya Black Friday girdi. (bu arada sonucu soylemismiydim hatirlamiyorum 224/96 bu sefer 99 olmadi )

Best buy a gittim ve 20 dolara super bir yazici ve scanner aldim, dokulu kagit ve ozel CV dosyasi aldim. ozgecmisimi profesyonel bir formatta haziladim. CV dosyasinin bir gozune CV mi, diger gozune ise sinav sonuclarimi ECFMG sertifikasini ve en son kongralerde kabul edilen yazi ve yayinlanan yayinlarimi koydum ve her birini tablar ile ayirdim. Yani kisaca bu dosyayi eline alacak adama duzenli ve bu isi ciddiye alan cerrah mesaji vermek istedim. Ayni zamanda bazi mulakatlarda mulakati yapan kisiye etkilenmesin diye skorlar verilmiyormus (ki bunu yasadim) tek guclu yanimla karsimdakini manuple etmeyi istedim.

Providence Hospital Southfield Michigan...

Boyut olarak bakildiginda milli kutuphane kadar olan bir bina. ici temiz sayilir, klasik bir community hospital, program direktoru bir hintli, asistanlarin %50 si IMG, amerikalilarin ise %50 si Carayiplerde okumus, low tier bir program gibi gorunse de, program direktorunun akademik calisma takintisi var, baya buyuk bir arastirma merkezi yapmislar ve her asistani yilda 1 yazi yayinlamasi ve kngrelerde sunum yapmasi mecburi. butun mezunlari fellowship yapiyor ve 2/3 u plastige giriyor(ilginc), akademik olan hersey program tarafindan karsilaniyor. iyi para veriyorlar ve en ilginci amerikada ki en iyi hasta "outcome"larina sahipler, ve bu nedenle taniniyorlar.

Tanitimdan sonra hayatimin ilk mulatina basladim..

Dr. zz, 60 larin sonunda yasi olan bir kisi, kocaman bir odada dev gibi bir masasi var. iceri girmeden once 50 kez aklimdan gecrimeme ragman (adamin masasina bir sey sakin koyma) ilk isim masanin uzerine elimdeki kucuk folio yu koymak oldu. bakislarindan hemen anladim ve onceleri bira sert davrandi bu kisi. elimdeki dosyayi verdim icine goz gezdirince bakislar degisti sohbetin sekli de degisti. bu yasli Ingiliz kendi hikayesini anlatmaya basladi, ve sonunda bana zor bir yol ben cok zorluk cektim dedi, cevabim pismanmisiniz oldu. bana ne yapmak istedigimi sordu bende universitede profesor olmak istedigimi ve "mid life transition" doneminde artik dogru binaya tirmanma istedigimi ve destek olursa yayin yapip akademik bir ortama gecmek istedigimi soyledim. Adam bana dondu ve mesleginin sonuna gelmis biri olarak senin bunu yapabilecgini dusunuyorum, ben "asc. Prg. direktoruyum" komitede senin icin en buyuk destigimi verecegimi soylemek istiyorum, ancak bu aramizda dedi. kendisine tesekkur ettim ve onunla kolrektal cerrahi yapmaktan zevk alacagimi soyledim, cevap eve ben kolrektal yapiyorum cok sasirtici oldu.

ders: gideceginiz programdaki kisilerin CV lerini ve pubmed den yayinlarini yaniniza alin ve kisiyi ogrenir ogrenmez goz gezdirin, konusacagi konularda yardimci olabilir.

daha sonra ikinci odaya girdim:

Dr.xx. ve Sef asistan yy.

Inanilmaz sicak insanlardi, hikayemi dinlediler, iksinin de soyledigi tek sey seni nburada olmana inanamiyoruz oldu, neden prelim dediler, bende kategorik vermediniz dedim. adam ic cekti ve bazen IMG lere karsi boyle oluyor dediler. bu iki kisi de son derece dostane davrandilar, ve olay tamamen kendi gecliklerine ve golf e dondu. Bu arada sef asistan 40 yasindaydi. Bu oda dan da sag salimen ciktim. bu arada dosyaya cok sasirdilar...

Program Direktoru.

Insan onceki iki odadan sonra bir anda sasiriyor, zira adam dosyanizi okumamis ve tam anlamiyla degersizmisiniz gibi davraniyor, orada olanlar hakkinda anlatacak pek birsey yok. Bu arada programa davet edilen hintlilerin kategorik olarak davet edildiklerini de hatirlatmak isterim. tabi bu konuda on yargili olmak yanlis, zira belki onlarda farkli bir sey gormuslerdir (murada kara mizah yok, ciddi ciddi oyle olabilir).

onceye donersek ben program kordinatoru olan hatuna gelirken kucuk bir kutu godiva getirdim emin olun daha sonraki iletisimde cok faydasi oldu.

ertesi gun michigan dan ayrildim ve connecticut a gittim.

UCONN mulakati....

sabah 7 de 20 kisi ile kafeteryada bulustuk, bu arada tip fakultesi binasi DEV gibi gercekten (3 adet ibni sina yada neredeyse hacettepe nin tum kompleksi kadar yada GATA nin ana binasinin 2 kati)Program koordinatoru hatun cok duygusuz bir sekilde hepimizi siraya soktu ve cerrahi katina dogru yola ciktik. once kisa bir sunum ve bir sef tarafindan programin asistan yonu anlatildi. ve ozellikle vurgulandi o 20 kisinin 6 si alinacak ve HICBIR garanti ilerisi icin YOK, (providence ise %66 oraninda kategorik e gecisten bahsetti) onemli degil dedik.

herkesi kucuk bir odaya aldilar ve beklemeye basladik, odaya bir iki tane comez asistan gelip hayatlarini anlattilar.

ders: o asistanlar sizin arkadasiniz DEGIL, yaptiklariniza dediklerinize dikkat edin, hepsi yukari gidiyor. Zira soyle bir konusma gecti oradaki 3 sene asistani bana neden prelim olarak geldigimi sordu bende kategorik almadigimi ve diger bir programda IMG lerin genelde boyle geldiklerini soylediklerini ve onemli olmadigini soyledim, daha sonra bu bana baska bir yerden yol su elektrik olarak geldi.

1 oda. sef asistan

cok rahat bir ortam oldu ve bir birimizi anladigimizi hissetim, zira soracak birseyi olmadigini ovequalified oldugumu ve top candidate olarak gordugunu soyledi.

2. oda.

hint kokenli ama amerikali ve amerikada egitim gormus bir kisi cikti karsima, odaya girdigim anda 18 dakika boyunca bana hicbir soru sormadan yaptigim seyin imkansiz oldugunu cok zor bir yola girdigimi anlatti. basamayacagimi soyledi durdu. 18. dakikada ki mulakatin toplam sure 20 dk (onunde kronometre vardi) ozur diledim ve su andan sonra bunun bir oneminin olmadigini onemli olanin benin bunu basarmak icin calismam oldugunu ve cerrahi profesoru olacgimi soyledim. karsilikli tesekkur ettik ve ciktim

bu arada klinikteki sekreterler inanilmaz cana yakin, bu kadar beklemiyordum, cok sasirticiydi.

3. program direktoru

beyfendi bir kisi idi, kisaca akademisyen olmak istedigimi soyledim, ondan ne istedigimi sordu bende yol gostermesini ve yardimci olmasini istedigimi soyledim. bana "biz seni rank etmiyoruz, sen gittigin her yerde rank edilirsin, sen bizi rank ediyorsun" dedi. ve ekledi ancak categorik icin buradak iamerikalilarin hepsinden daha yuksek ABSITE skolari alman ve daha fazla calisman gerekecek dedi. burasi da boylece bitmis oldu.

New York a dondum ve o sozde guvenli sehirde 2. caddeye parkettigim araba (ki o bolge en guvenli ve pahali yerlerden biri) soyuldu, icerideki herseyi caldilar. kos kos turkiye ye dondum.

New York ta eski dostlarla herseye ragmen biraz kafa dagittiktan sonra Turkiyeye dondum. Artik arada 1 aydan daha uzun sure bir bosluk vardi. Internetteki diger forumlardan Mulakat sonrasi gonderilen "thank you letter"lar hakkinda bilgi almaya calistim. baska bir postta ornek mektup eklerim su an elimin altinda yok. Genel olarak soylenen mektuplarin cok onemli olmadigi iki hafta icinde gonderilmesi gerektigi idi. Ancak burada eklenen bir dip not olarak mektup gondermeyen tek kisi olmanin pek iyi olmayacagi idi.

Bunun uzerine gayet rahat bir sekilde evime dondum ve evde yeni konusmaya baslayan ufalkik tarafindan "hosgel baba" ile karsilandim, megerse adam ben yok ken yavas yavas kelimeler ogreniyormus. Bu bir haftayi arkadasla ve gunluk hayatin mesgaleleri ile gecirdim. ilk mulakattan 14 gun sonra bir de baktim ki vakit su gibi gecmis ve ben kimseye mail vs. atmamisim hemen ise koyuldum ve her kisiye ozel olarak mektup yazdim.

ders: ayni mektubu isimleri degistirerek gondermeyin, bu mektuplar dosyaniza giriyor, herkes tarafindan okunmasa da en azindan program direktoru ranking toplantisindan once goz gezdiriyor. iki uc paragraflik mektup yazmak fazla zor olamsa gerek 3 ayri kisi icin.

ertesi gun masamin uzerinde bir mektup gordum, providence hospitaldan geliyordu heyecanla acaba prematch mi diye actim. burada siz cok iyidiniz programimizla guru duyoruz, bize katilmanizi isteriz, eger yeniden ziyaret etmek isterseniz daha yakindan tanimak isteriz lutfen gelin su numardayim yaziyordu. tamam dedim iste bu is oluyor. bu arada yale de iken samimi baglar olusturdugumuz bir kisiyi arayip UCONN da tanidigi olup olmadigini sordum. o da oldugunu ve benim icin konusacagini soyledi. 2 gun sonra yeniden telefonla aradim arakdasimin sesi soguktu. kisaca UCONN da odada bulunan asistan benim "onlarin bana onyargili yaklastigini dusundugumu, IMG oldugum icin categorik vermediklerinden dolayi kirgin oldugumu soylemis" bravo salaga.

Ders: daha once yazmistim, orada bulunan herkes sizin hakkinizda bilgi topluyor. odada bulunan asistan sizi degerlendiremez ancak eger bir "red flag" hissederse bunu bildirebilir. odaya gelen asistani "ilgili gorunmek icin" sacma sapan sorulara bogmaniz veya "flash" bir applicant gibi davranmaniz gerekmiyor. goze batmamanizin size bir zarari yok. ama goze batarsaniz bu negatif yonde olmasin.

daha da ilginci benim yeterince "ambitious" oldugumu dusunmuyorlarmis... bu konuda yorum yapamiyorum. Bu arkadasim bana neden thank you letter gondermedin diye sorunca durumu anladim birden. Soyledigine gore cerrahi de en kisa surede mektubu gondermek gerekiyormus.

Ders: mektuplarinizi hemen ertesi gun yazin ve gonderin. benim okudugum forumlarda iki haftanin iyi oldugunu zira iki hafta sonra gelen mektubun sizin hakkinizda bir "refresher" olacagi yaziyordu. Bosverin, USENMEYIN hemen mektubu gonderin, zaman cok hizli akiyor.

bana bu arkadasim telefonda ayrica ne olursa olsun mulakat sirasinda one surulen zorluklarin hicbir oneminin olmadigini, bana verilen (!) bu firsatin cok neli oldugunu ve bunu hakkini vermek icin gece ve gundeuz calisacagimi soylememin daha etkili olcagini soyledi. Bu kisim biraz bana rahatsiz edici geldi, zira onlerindeki dosya neler yapabilecegimi ve su ana kadar kat ettigim yolu gosteriyor, yapay ifadeleri oldum olasi rahatsiz edici bulmusumdur. ne yapalim bir miktar kisiyi "degrade" edici olsa da kopruyu geciyoruz katlanalim...

Cerrahi icin yabancilari gercekten cok hirpaliyorlar....

Ocak ayinin basinda providence hospital a yeniden gelecegimi soyledim, koordinator telefonda cok iyi davrandi ve hem chairman hemde PD ile randevu ayarlayacagini soyledi.

Bu sefer ki sayahat planim soyle oldu,

Mayo Clinic --->Providence---->UIC MGH Chicago

Bu sefer New Yorktan donerken takim elbiseler icin ozel bir elbise bavulu almistim. COk kullanisli bir sey ve MUTLAKA alin derim. "Rolling Garment Bag" olarak geciyor ve TJMAXX da 100 dolar civarinda fiyati var her kurusuna pardan "penny"sine deger. icine 3 tane takim elbise ayakkabi, ve bilium seyleri alyor, her biri icin ayri bolum var ve ksirisma utu vs ile ugrasinizi minimuma indiriyor, ucakta elinizde elbise askisi ile asacak yer aramak zorunda kalmiyorsunuz.

Chicago'dan Rochester Minnesota ya yaklasik 45 dk lik bir ucus yaptim, ucagin isitma sistemini acmadilar zira herkes paltoluydu. Rochester hava alanina indigimizde rotardan dolayi saat 9 olmustu ve araba kiralama bankolari kapanmisti, rezerve ettirdigim arabayi alamadim. Oradaki gorevli bayan bana taksi cagirmayi teklif etti ve 25 dolar karsiliginda fix fiyatla otelime gidebildim. bu arada hava alaninda taksi beklerken uzerimdeki montu cikarip kazakla ve eldive ve sapkasiz olarak kapinin onune ciktim bakalim ne olacak diye. zira arkdaslarim chicagonun sogul oldugunu soylemislerdi ama bana pek soguk gelmemisti. Rochester da pistin uzerindeki buzu coz(e)memelerinden anlamam gerekirdi. -38 C bir miktar dondurucu oluyormus. kapinin onune cikinca kicbir usume hissetmedim, once cildime igneler batti, 1 dk sonra burnumda buz kristallerini hissettim, 30 saniye sonra ellerim yavasca hareket etmeye basladi ve hafif bir agri vardi acikta kalan yerlerimde. hemen iceri girdim.

ders: -30 un alti baya sogukmus evinizde denemeyin.

aksam otelime yerlestim, sicak dus iyi bir uyku ve sahableyin otelin shuttle i ile hava alnina dondum ve arabami aldim. sagolsunlar arabanin buzunu cozmek icin 20 dk calistirmislar.

bu arada not: amerikada topu ulasim yok neredeyse, bu nedenle bestbuydan (GPS)TomTom un en ucuz modelini alin ve ne zaman amerikaya gelicekseniz araba kiralayin, gunlugu 20 dolara hotwire dan New York ta bile araba bulursunuz, hava alni transferinin 50 dolar oldugu dusunulurse taksi vs ile hic ugrasmayin. bazen oyle indirim oluyor ki 27 dolara New York ta normalde gunlugu 200 dolar olan Buick Enclave ile gezdim.

Sehri soyle bir dolastiktan sonra eskiden tanidigim bir hoca yi aradim ve ben geldim dedim. bana eger arabam var ise minneapolis e gitmemi orada muhtemelen dunyadaki en buyuk mall olan Mall of america yi gezmemi soyledi. cevabim ben Mayo yu gezmeyi tercih ederim oldu. (mall da falan ne isiniz var orada, hastaneyi gormek en akillicasi) bunu uzerine pazar sabah saat 7 de hoca ile bulustuk ve Saint Mary's hospital a gittik. o an benim icin cok onemliydi, dunyanin en saygin kisilerinden birisi ile vizit yaptik ve hasta tartistik. Hastalar gordugum en kompleks cerrahi hastalariydi re-do re-do re-do opera edilip isin icinden cikilamayinca gonderilmis vakalar. cok mutlu oldum. bu arada mayo da onluk giyilmiyor devamli takim elbise zorunlu, aci bir durum olursa hemen uzerinize bir gown veriyorlar ve oyle devam ediyorsunuz. DAha sonra hastanenin ust katina ciktik, o zaman nerede oldugum konusunda bir fikir sahibi olmaya basladim. gordugum kisiler dunyanin cesitli ulkelerinin onemli kisileriydi ve her kapinin onunde korumlar vardi demem yeterli olur sanirim. sanat galerisini andiran koridorlar ve son derece ihtisamli dosenmis odalar.

gun sonra ererken hoca bana bir kahve aldi ve konusmaya basladik, bana turkiye den gelen birinden beklemedigi kadar bilgili oldugumu soyledi, cok sevindim, ertesi gun bulusmak icin sozlestik, ve ertesi gun resmen vizit sirasinda sazi elime verdi ve sasirdi, zira hastalrinin tumunu ezbere biliyrodum ve onceki gunlu laboratuarlari aklimdaydi. onlar icin etkileyici birsey, adamcagiz bilmiyorki 50 yatagi kontrol ediyorduk turkiyede 5 tane hasta nedir spinal duzeyde olay kontrol edilebilir. tabi bu arada o heyecanla duygular ile iliskilendirilen bilgilerin daha rahat hafiaya alindigi gercegini unutmamak lazim, Mayo da ki 5 hastayi ister istemez insan unutmuyor. Mulakattan sonra hakkimdaki izlenimlerini benimla paylasti burada bir ders var...

ders: 1. isinizde iyi olun, ilginiz olan konuda devamli okuyun, bu sizin mesleginiz ve bilen adam bilmeyenden iyidir. yeni nesil "islerini yasmak icin yapiyormus" cerrahinin dunyasi boyle degildir, umarim digerlri de boyle degildir, bir sure sonra ya bu is icin yasarsin yada siradan olursun. hergun en azindan 1 makale okuyun, internette gazete okumaktan emin olun daha kayiflidir.

2. sizi her zaman degerlendiriyorlar...

ertesi gun sabah saat 630 da yeni yapilan GOnda buildign de toplandik ve bir otobus ile yeniden St. Marys e geldik, ve sabah toplatisina katildik. O ana kadar her sey normal di benim icin, sonucta cokta yetersiz bir adam degildim bu nedenle guvensiz de degildim. ancak o salonda sagda ve solda oturan kisileri gorunce birden ortam benim icin farklilasti, etrafta oturan kisiler kutuphanede bulunan kitaplarin ya editorleri, ya sectionlari yazanlar, ya da dunya da o vakadan binlerce yapan kisilerdi, siz hic 2500 tane whipple yapmis bir adamla yan yana oturup onun baska bir univesriteden gonderilen "otuk" hasta hakkindaki goruslerini dinlediniz mi ? ben dinledim ve giderek kendimi daha kucuk gormeye basladim ve butun egom darma duman oldu. heni cem yilmaz in genelkurmay baskani karsisinda duran er tasviri var ya, aynen oyle oldu. bu noktadan sonra isler degisti birden endise ve adrenalini hissettim gormem bile rahatsizlasti, hemen bundan kurtulmam gerekiyordu.

Neyse ki toplanti sirasinda kimse birsey sormadi ve biz yeniden Mayo building e dogru yola ciktik...

Program direktoru bize gene kisa kisa bilgiler verdi ve mulakat yapilacak lana dogru ilerlerken bizim icin getirilmis olan kahvaltiliklari o koca tepsiyi kendi tasimaya basladi (daha dogrusu calisti). kabul ediyorum biz cantasini tasimayan hocalarin oldugu bir ulkeden geldigimiz icin bu adamlarin kendi esyalarini tasimasi garip degil, ama dev gibi tepsi olmaz yani, hemen ucundan tuttum ve beraber yukari ciktik.

Bu arada Mayo ile ilgili bilgiler versem mi diye de dusunmeye basladim sanirim ilginizi ceker.

Baba Mayo bir irlanda gocmeni olarak Luisiana ya gelir ve doktorluk yapmak ister 1800 lerin sonuna dogru. ancak denk kabul edilmez ve terzilikten bakkalliga bir cok is yapar. sitma kaptigi icin sitma hastalarinin rahat ettigi soguk bir bolge olan rochester a gider, bu kucun sehrin ozelligi oradan demir yolu gecmesidir. amerkian ic savasi sirasinda skere alinacak olan kisilere muayene yaparak yeniden doktorluk yapmaya calisiri. bu sirada sehri bur tornado vurur ve butun rochester yerle bir olur. hemen gonullu olarak yaralilari tedavi eden bu doktor halk tarafindan cok sevilir ve kisa boylu olmasindan dolayi "little doctor" ismi verilir. bolge tamamen ciftlik arazilerinden olusmaktadir. ve bu koylulerin gidebilecekleri bir hastane yoktur. kucuk doktorun cabalarini takdir eden St.Francis rahibeleri baba Mayo ya eger basina gecmeye kabul ederse bir poliklinik kurmak istediklerini soylerler. tereddut eden Mayo yu ikna eden bas rahibe kiliseden para bularak onceleri poliklinik olan St.Mary's hospitali kurarlar. William ve Charles Mayo nun tip okuduktan sonra babalarina katilmasiyla bu hastanede 1900 lerin basinda mum isinda ameliyat yapilmaya baslanir. Halk buraya akin eder ve cok sayida ameliyat yapmaya baslarlar. bir sure sonra baba emekli olur ve iki karde yilda 4000 ameliyat yapmaktadir, demir yolu bu sayiya katkida bulunmaktadir, baska doktorlari davet etselerde kimse bu camurlu bolgede az ucretle calismak istemez ancak Plummer isimli genc bir doktor katilir (plummer Winson sendromu bir sey hatirlatiyor mu?) daha sonra Balfour gelir. artik bu hastane unlenmektedir ve amerikadan bir cok doktor Mayo kardesleri izlemeye gelirler. Kazanilan para giderek artmaktadir, bunu uzerine para icin doktorluk yapmanin dogru olmadigini ve hastalara faydadan cok zararinin olacagini dusunerek butun gelirlerini Mayo Foundation a bagislarlar ve bir kural konur.
Mayo Clinic te calisacak her doktor esit maas alir, bu rakam ortama uzman maasidir. bu sayede herkes istedigi icin isini yapar para kazanmak icin degil. Bu donemde Plummer nobel odulu kazanir ve parayi klinige bagislar, bu para ile 1910 larda camurlu ciftlik arazisinin ortasina bugun icin bile yuksek kabul edilen Plummer buildinge baslanir. ancak mimariye merakli plummerin cidigi bina donemi icin ucuktur. gothic tarzda yapilmis ve ici sedef oymalar ile susludur. Para tabiki yetersiz kalmistir, rahibeler devreye girer ve neden bu derece pahali bir projeye giristiklerini sorarlar, plummerin cevabi ilginctir; buradaki insanlar omurleri boyunca camur icinde yasiyorlar, en azindan hasta iken guzel bir yerde olsunlar istedim. bunun uzerine para musluklari acilir. bugun plummer building akademik amaclar ile kullanilmaktadir. Bu bina donemi icin yapilan en pahali hastane binasidir ve o gunden sonra Mayo ya eklenen her yeni binada masraftan kacinilmamistir ve her yeni bina kamuoyunda gereksiz masraf olarak tartisilmistir. Dubai de yeni yapilan gokdelenin 1.5 milyar dolara mal oldugu dusunulurse 600 milyon dolara yeni yapilan Gonda Building in durumu anlasilabilir. Gonda icerisindeki sadece cerrahi ogrencileri icin ayrilmis cerrahi simulasyon egitim merkezi boyut olarak milli kutuphanenin bir kati kadardir, tip simulasyon merkezinde ise devamli olarak hasta aktorler bulunmakta ve surekli CS turu bir senayo gunde 24 saat olarak devam etmekte ve kaydedilip skorlanmaktadir.

binalar arasindaki koridorlarda bir cok muze ve sanatci tarafindan verilmis tablolar ve sanat eserleri sergilenmekte ve korunmaktadir. Gonda ve Mayo Building su an dunyadaki en buyuk hastane binasidir ve yanlizca poliklinik binasi olarak kullanilmaktadir.

hasta bakimi kismina gelince kan almak icin ayri, foley icin ayri, pansuman icin ayri, transfer icin ayri, yatak degistirmek icin ayri, xxx icin ayri ekipler vardir. doktorlardan istenen tek sey hastalara bakmalaridir. burada 20 den fazla MR oldugu dusunulurse durum daha iyi anlasilir. Asistanlarin ortalama haftalik calisma sureleri 67 saattir, is yukleri fazla (!) oldugu icin asistanlara ozel parkyeri tahsis edilmisken hocalarin boyle bir hakki yoktur.

Yaklasik 2500 yatak olan Mayo clinic te 5000 doktor, ve 28000 yardimci personel calismaktadir. (rakamlar yaklasik).

simdi bunlar anlatilinca bir anda insan orada hic ama hic sansinin olmadigini dusunuyor, zira etrafta bulunan diger adaylar cok parlaklar ve iyi okullardan geliyorlar, ve kural olarak mezuniyetinin uzerinden 5 yildan fazla gecmis kisileri istemiyorlarmis. bunlari duydukca ruhen cokuyorsun ve butun gardin dusuyor. boyle bir psikoloji icinde 3-0 yenik olarak mulakat odasina girdim.

1. oda

sef asistan: anlaticak cok ozel bir sey yok karsilikli sohbet havasinda gecti, cok akli basinda bir kisi idi ve odadan cok memnun ayrildim.

2. oda

travma cerrahi xx: dedigim gibi 3-0 geriden hic sansim yok diyerek girdim, anlayisli bir bayanla karsilastim, durumu oda farketti, hikayemi anlattim, yaptiklarimi, gonullu karaciger cikarmay gittimi vs vs. burada bir durum oldu tabi. bana dedi ki "sen daha once egitim almis bir kisisin sana yeniden burada baskasina rapor vermek zor olmayacak mi" bende bunun bir is oldugunu ve her yilin kendine has sorumluluklarinin oldugunu ve bunun farkinda oldugumu soyledim, guzel dedi, ve 5 dk daha sohbet ettik ve ilk darbemi aldi " simdi yarin buraya basladin diyelim ve ameliyat ettigin bir hastada zzz problemi oldu ne dusunursun ?" cevap benim icin basitti "tabiki anastomoz kacagi..." ne yaparsin " sirasiyla yaacaklarimi anlattim, her seferinde baska diye soru geldi, en son bana neden sef e haber vermedin dedi... bu nokta zaten gerilim icinde ki ben icin yikici oldu... her ne ise odadan ciktim ve devam ettim.

3. oda: program direktoru:

toplam 3 dk, adamcagiz bence super bir insan (splitting yok burada), 3 dk da 3 tane standar sorusu ve bir de psikiatristler tarafindan hazirlanmis abuk bir sorusu var, ne oldugunu soyleyemem. bana "burada olmak icin yaptiklarin guru verici" dedi ve karsilikli sohbetten sonra tesekkur edip ciktim

4. oda: 3 sene asistani:

IMG lerin hayat hikayeleri inanilmaz gercekten soracigm cok sey var dedi ve baya baya sohbet ettik buradan sonra da mulakat bitti.

Cikista program direktoru bizleri topladi ve " buraya gelmek icin yeterince msraf yaptiniz zaten birde mektup yazarak yorulmayin" dedi. tabu bu sefer anadolu evladi yemez...

isteyenler aksam saat 4 te sef konferansina katilibilir denildi, bu durumda o hocalr ile ayni cati altinda olma firsatini kacirmam mumkun degildi.

yaklasik 3 saat boyunca GOnda ve Mayo buildigin icini gezdim ve kutuphaneye gittim.

Bu arada mulakat sonrasi bize hastaneyi bir 3 sene asistani gezdirdi, Plummer Buildingin 7 katinda kutuphanenin tavaninda altin varaklar ile tibba katkida bulunmus kislerin adlari vardi, onumde bilroth, yanda mayo, avicenna, hipokrat, hatta celsus, tabi ben paracelsus u ariyorum ama yok, o sirada kafami yukari kaldirinca tam paracelsusun altinda oldugumu gordum, tamam dedim bu ilahi isaret

saat 4 te sef toplantisinda bu insanlarin nasil egitim verdiklerine sahit oldum. tamamen hayran bir bicimde binadan cikmayi red ettim ve kapanma saatine kadar Mayo Building de oturdum...

Rochester da bir gun daha gecirip Dr.X ile yeniden vizit yaptiktan sonra sira Providence a "Second Look" ziyaretine gelmisti. Bu arada Mayo CLinic te 2000 hacettepe mezunu genc bir arkadas var, yardimsever ve aklibasinda bir cerrah, adini yazip yazmamakta kararsizim, ancak orada Turkiyeden iyi birisi oldugunu bilin, duzgun birisi kisaca.

Her neyse,internette okudugum yazilarda hep second look ziyaretinin amacinin SENIN o yer hakkinda bilgi sahibi olman oldugu ve rank listesine cok etki etmeyecegi idi. Ancak konustugum bir Asc. PD bu durumun Amerikalilar ve buyuk programlar icin dogru oldugunu ve kucuk programlarin genellikle adayin ilgisini gormek icin second look ziyaretini onsedigini anlatti. Kisaca bir yere ikinci kez gidiyorsaniz oraya gitmek icin hem para hem zaman hem emek harcamissiniz demektir, yani tesekkur mektubunda sizi begendim demekten daha etkili bir yol, ve kucuk programlarda seni rank list te biraz uste tasiyabilir. Ya da tersi olabilir mi acaba ?

Rochesterdan ucakla chicago ya geldim, simdi kucuk bir hatirlatma amerikada ucaklara ikinci bavul veriyorsaniz 20 dolar civarinda ucret odemeniz gerekiyor. bu acidan bakinca chicago-detroit-chicago ayaginda fazladan en az 4 dolar verip ayni zamanda iki tane bavul tasimayi istmedim. O hare hava alaninda bavul birakacak bir yer yok JFK de oldugu gibi.

Bu nedenle sabahin 6 sinda chica go ya indim, hemen araba kiralama bolgesine gidip ayirttigim arabayi aldim, arabanin bagajina kucuk cantayi ve bavullardan birini koydum ve adamlardan arabayi oradan aksam 7 de alacagim soyleyip orada kalmasini rica ettim ama kabul etmediler, bunun uzerine ekonomi parkina arabayi biraktim ve sky train ile terminale dondum, saat 830 da detroit e indim, hava alaninda tuvaletter hemen takim elbisemi giydim ve gidip arabami aldim. sonuc olarak o anda uzerimde kayitli 4 adet araba bulunmaktaydi kendimi cok zengin hissettim.

Hastaneye geldim ve guvenlikten kimlik karti cikarttim ve cerrahi klinigine gittim. Nerede PD ve chair randevusu demeden dedilerki o randevular iptal rank lerin etkilenmsini istemiyormus chairman (yasli bir taiwanli askeri doktor), onemli degil dedim. Bir de soyle bir durum var, providence vs begenmemek gibi bir sansimiz yok, sisteme bir yerden giris yapmak zorundasin. Sonucta eger ileride kategorik sansi varsa h1b veren program yeme de yaninda yat. 5 yilin uzerinde mezuniyet yili olanlara gercekten 1 bilemedin 2 sans li olanlarina 3-4 interview geliyor, kimse cerrahide yasli adam istemiyor.

Beni sef asistanla "hook up" edeceklerini soylediler ve karsima 2. odada mulakata girdigim o 40 lik sef cikti. ne yazik ki son derece uyugun bir ikili olusturabilecekken kendimi birden AHMED AHAD isminde bir pakistanli'nin yaninda buldum. Bu cok ta onemli degildi zira pakistan kardes ulke, hepimiz trt de "cive cive cive pakistan" sarkilari dinleyerek buyuduk, ziya ul hak ulkemize sik sik gelirdi vs vs. neyse cive diyereyek adami beklerken (genc bir arkadas) diger tip ogrencileri ile karsilastim, bu arada hani yas tan falan bahsediyorum ya bir ogrenci vardi adam dedelige merdiven dayamis, yuzunde cok ruhsuz bezgin bir ifade vardi, megerse arkadas 23 yasina kadar itfaiyeciymis daha sonra "mortician"lik yapmis bu gune kadar. yani filmlerde fgordugumuz oluleri giydirip makyaj yapan cenaze isleri sorumlusu, adamin yuzunden meslegi okunuyordu zaten, en buyuk ideali psikiatrist olmakmis o da interview traildeymis. Allah kolaylik versin dedikten sonra bu paki elemanla bulustuk. kimsenin adini vermezken bunun adini vermemin sebebi eger bir gun gorurseniz ne mal oldugunu bilin diye.

Cumartesi gunu tertemiz lan hastane carsamba gunu tam bir curcuna idi, gercekten bir basi bozukluk vardi, genel hasta populasyonu tamami neredeyse medicare hastasi, ve cok dusuk kultr seviyesinde olduklari belli. sonucta aci ceken insanlar oldugu icin burasi onemli degil, ancak hastaneler interview gununde gercekten gercek yuzlerini sakliyorlar, anladigim kadariyla personel iyi "reimburse" edilmedigi icin biraz mutsuz ve aptalca bir iletisimsizlik oldugu belli oluyordu.

Bu bizim bay Ahmed orada umblikal herni icin gelmis morbid obez bir zenci hastayi operasyon oncesinde kontrole geldi, kadin soru olarak gunluk aktivitelerime ne zaman donebilirim ve ne zaman yemek yiyebilirim diye sordu. burasi biraz bana garip geldi zira diger hastalarda da farkettigim uzere bu insanlar bir yerlere imza atiyorlar ve karsilarinda ki doktor makine gibi kagitti yazanlari okuyup gidiyordu. e hani amerikaydi hastalar bilgilendirilirdi. anladim ki medicare e dusunce yani par ayoksa hic bir yerde adam yerine konmuyorsun. Ahmed her neyse hastaya zaten sismansin neden yemek soruyorsun kilo vermen lazim dedi, kadin " evde paraplejik oglum var, kocam isten cikti onlara bakiyorum" dedi. burada gene ilginc bir olay oldu ben ahmed e bu kadinin BMI 45 in uzerinde 40 in uzerini medicare oduyor, bu herni nuks edecek bune neden bypass yapmiyorsunuz dedim. cevap basit oldu " baksana halen yemek yemeyi dusunuyor" daha sonra kadinin yanina geri donduk akdina kilo ver dedi, kadin ise yillardir ugrasiyorum ama olmuyor deyince " you are not trying hard enough" dedi. simdi bu salak bariatrik fellowship ine kabul edilmis ve basindaki adami da ben taniyorum bunu sirf musluman diye almadiysa bende paracelsus degilim yani... adam gittigi fellowshipin ne oldugu hakkinda bile fikir sahibi degil. yane salak her yerde salak.

Ders: hastayi dinleyin, problemi gercekte ne anlamaya calisin, karsinizda hastalik degil hasta var.

her neyse ben inceden gicik kapmaya basladim, bu sirada bizim Ahmed kardes durup dururken internunu hirpalamaya basladi, adam bariz bana hava atiyor, boyle otoriterim vs gibi. bunun orneklerini yeni sef olanlarda gormustum daha once, bana sefligini gosteriyor aferin, gerek yok cocugu hirpalama dedim gectik.

her neyse o umblikal herni icin ameliyata girdik tami salon hazir ameliyat basladi bizim ahmed kucucuk kesiden fitigi tamir etmeye calisiyor. kesin dedim bilmedigim bir sey vardir. ancak o daracik alanda oyle bir debeleniyor ki artik rahatsiz oldum. o sirada PD ameliyathaneye girdi kesiyi biraz buyun dedi sonra oda ameliyata dahil oldu. yikanmaya ciktiginda ben yanina gittim ve kendimi tanittim, karsilikli komplemanlastik ve ameliyathaneye girdik. baktim ahmed iyice strese girdi dokuya cok saygisiz davraniyor Allah tan PD olaya mudahale etti. ben acaba mesh koyacamisiniz dedim adam hayir sevmiyorum dedi, Mayo tarzi mi yapacaksiniz dedim hayir sevmiyorum dedi, ne yapacaksiniz dedim acikligi dikecekmis iyi dedim icimden peki bunun nuksunu nasil engelleyeceksin dev gibi hastada diye sorular geciyor ama soramiyorsun (icimden ayni zmanda mayo ya kurban ol sen diye geciriyorum). her neyse cilt kapatma kisminda PD cikti ve Ahmed intern ve ben kaldik ameliyat hanede, basladi ahmed ermeni soykirimi nasil ermenilerin bizden nefret ettiklerinden vs vs bahsetmeye, o sirada salonda 6-7 kisi var, en son ben dedimki durum o kadar kotu degil hintliler ile paki ler gibi iliskiler deyince daha da costu arkadas. tabi ben artik gicik kapmis durumdayim, ve zaten hintli PD nin yaklasimi hosuma gitmemisti ben ahmed i kenara cektim, dedim ki "bak bize hep pakistan karde sulke diye anlattilar, ankaranin en onemli caddelerinden biri cinnah caddesi, senin turk kardeslerini baskalarinin yaninda kucuk dusurmeye calisman dogru degil, bu konulari yanlizken konusalim " dedim. bunu uzerine oyle bir amacinin olmadigini turkleri cok sevdigini benim olayi offense olarak algiladigimi soyledi. ama ben artik providence i gozden cikarmistim. neyse arada yemege indik, cok garip bir ortamdi kafeterya da iki cerrahi asistani iki tane de uzman ki bunlardan biri yasli katolik bir kanadali asistanla king bilmem ne bible da gecen ayetleri tartisiyorlar, burasi neresi ne isim var benim burada ?
yemekten sonra baska bir ameliyat icin yukari ciktik, klasik tiroidektomi yapiyorlar ama hastanin onceki tek tarafli near totalin neden yapildigi hakkinda fikirleri yok, bu adamlarin nasil outcome lari iyi olabilir anlamadim. neyse ameliyatin ortasinda PD ile sohbet basladi, ben gene yalkenler suda konusuyorum ne olur ne olmaz diye, o sira olay Kocher e dondu, PD ye acaba elinde anestezi ve kan olmadan Kocher bunlari nasil yapiyormus deyince bizim Akmet atladi " iyi par aaliyormus da ondan, benden iyi aliyormus" dedi. Bende artik safak atti, bu salakla ugrasmayacaktim daha fazla, "sen asistan oldugun icin para alamiyorsun, uzman olunca sende kazanirsin merak etme dedim." sonra artik laf agizdan cikmisti bir kere bari biraz egleneyim dedim. PD ye dondum ve " ben bir zamanlarMBA dersi veren bir hintli profesorden istanbul da duymustum belki sizde duymussunuzdur" dedim ve Star Wars favori kahramanim Yoda gibi konustum "Money not makes one great, Money comes to the great ones. resist the temptation for money, for it only leads to the dark side" PD cevap verdi kim oldugunu bilmiyorum ama bilge bir adammis dedi. o sirada anestezist ile goz goze geldik ben ona goz kirptim, cikarken nice to meet you yoda dedi. ben artik ameliyathaneden Ahmed in yuzune bile bakmadan ciktim zira kendini begenmis salak Turkiye de bolca mevcuttu.

Daha sonra klinige ciktim, ve oradaki prelim internler ile konustum categorik olayini ne yaptiniz diye, en babasi 2 tan IV almis, nasil yani dedim hani 2/3 burasi aliyordu ? bir suredir oyle olmuyor dediler. ben anladim Providence dead end di benim icin. PC nin yanina gittim ve lutfen program direktorune buraya geldigimi soyleyin kendisine daveti icin tesekkurlerimi iletin dedim. o da emin ol seni unutmaz korkma bir tek sen geldin second look icin dedi.

Ders: second look sizin icin de iyidir, o klinigin ic yuzunu gosterir, ama dikkatli olmak lazim, butun isi mahvedebilirsiniz eger durtu kontrol problemi yasarsaniz. bugun olsa gene ayni mi davranirdim ? az bile yapmisim.

Gene de elimde bir garanti bulunsun diye bu sefer interview da iyi anlastigim doktorun birinin ofisine gittim. oturduk beraber baya baya mide cerrahisi ve avrupa ile amerikadaki farklara getirdik, bana residency yapmak istedigine emin misin senin ifin hemen bir fellowship direktoru ile gorusebilirim 2 sene calissan seni eminin bir yer enstitutu lisansi ile alir dedi. bende o durumda kaderim chair in dudaklarinin arasinda olur, ben sistemin icinde olmak istiyorum dedim. o da o zaman ranking toplantisinda senin icin konusacagim dedi. su ermeni vs isi hakkinda konusunca " he was purely arrogant" onemli degil dedi ve karsilikli tiger woods olayi konusarak gunu bitirdik. oradan hava alanina gittim ve chicago ya dondum hava alanindan arabami ve bavullarimi aldim ve otele dogru yola ciktim.

Detroit ten chicago ya dondum ve hava alanindan arabami alarak otelime dogru yola ciktim. Bu arada aklimda tek soru vardi, Mayo ya nasil bir mektup gondermek gerekiyordu ?

Bunun yaninda bir not, providence gercekte cok kotu bir yer degildi tek sorun oraya Mayo dan sonraki gun gitmis olmamdi, haliyle insan karsilastiriyor ve rahatsizlik duyuyor. Ikinci bir not dun aksam yazdiklarimdan sonra Providence da ki Pakinin fellowship program direktorune mesaj attim sen ne yaptinda bunu aldin diye nasil gicik kaptiysam. (bu kisinin annesi turk babasi misirli, yale de beraberdik 6 ay boyunca).

Ikinci kez konumuza donelim, internette okudugum butun yazilar en fazla 3-4 satirlik max. 3 paragraftan olusan fazla jenerik hissettirmeyen e-mailler atmanin dogru oldugunu soyluyor. Ancak residency disi "recruiter" larin dedikleri ise iyi bir printerla kagida yazilmis mektubun daha akilda kalici oldugu hatta mektubun altina MAVI kalem ile bir satir not dusuldugunde hoslarina gittigini soylemisler. Bazilari ise el yazisi ile yazilmis bir notun unutulmadigini ve daha degerli oldugunu yazmislar.

Tam bu anda aklima geldi benim lisedeki sinif arkadaslarimdan biri cok buyuk bir IT sirketinin insan kaynaklari bolumune atanmisti(erkek) hemen onu aradaim durumu anlattim. Uzun uzun durumu tartistik telefonda, el yazisi ile yazilmis bir mektubun cok dikkat cekecegini zira kimsenin artik el yazisi kullanmadigini anlatti. Bunun yaninda mulakatta cok etkilenmedigi bir aday ona el yazisi ile 2 sayfa mektup gonderince her satirini okudugunu ancak bir email bir kac satiri gecince sikildigini soyledi. Ben tabi tanidigim bir asc. PD(kadin) yi aradim ve ona durumu anlattim, o da bana el yazi ile yazilmis bir mektubun en az 2 kez yeniden yazilmis oldugunu boyle emek veren bir kisinin kesinlikle dikkatini cekecegini soyledi. Ancak olayin bir de negatif yonu var, UNC genel cerrahinin eski chief of staff'i(erkek) baya iyi iliskilerim olan bir cerrah, ona da fikrini sordum onun cevabi farkli oldu, "bu tamamen kabul edilebilir olmasina ragmen koklesmis bir kurumda garip karsilanabilir, yani yanina tuy takili sapka (yani almanci sapkasi) takmak gibi bir sey, kim 4 kez bir mektubu temize cekerki cok takintili olmak gerekir.". bu bilgiler isiginda durumu bir kez daha degerlendirdim ve hangi ruh hali ile karar verdigimi bilmiyorum ama el yazisi ile yazmaya karar verdim. Burada bir parantez acmam lazim, yeni mezun oldugumda calistigim kurumun beni gorevlendirdigi yer medeniyetten uzak ucra bir yerdi. burada geceleyin yapilacak sey bulamadigimdan kendimi arapca ya calan el yazimi duzeltmeye verdim ve 2 ay sonra mackintosh gibi yazmaya baslamistim.

Hemen officemax ve staples a gittim, elime uygun gelen ucu kesik ince bir dolma kalem aldim, murekkep olarak gri rengi sectim ki harflerin bittigi yerlerde olan ton farki dolma kalem kullanildigini belli etsin, ve kagit olarak ise pamuk tabanli bir kagit sectim. otele dondum ve mektuplari yazdim zarflari da el yazisi ile yazip bir tanede program coordinatorune tesekkur eden ve mektuplari sahiplerine ulastirmasini rica ettigim mektup yazdim ve bunlari FEDEX ile gonderdim.

Burada yeni bir parantez, eger fiziksel bir mektup gonderekseniz iki buyuk sikinti var. birincisi posta sistemine givenmek zorundasiniz ki bu ne derece guvenli . ikincisi ise bir mektup hastanenin dagitim sisteminde hem kaybolabilir hemde gecikebilir. Bu iki problemin engellenmesi icin en akillica yol FEDEX olacaktir, ancak bu durumda maliyetleri dusuk tutmak icin butun mektuplar bir zarfa konup direkt PC ye gonderilip ondan sahiplerine ulastirmasi istenebilir. Bu durumunda bir eksisi var, program koordinatorlari mesgul kisiler ve sizin basvurunuzda soz haklari pozitif onde olmasada negatif bir yonde olabilir zira PD ler ile yillardir calisiyorlar. Bu nedenle eger boyle bir yol sececekseniz asagidaki gibi bir metinle onlara da tesekkur edebilirsiniz. tabi aynen yazmayin...


" Dear xxx,

I wanted to thank you for the wonderful interview experience at the xxx hospital on the zzz of december. everything went smoothly and details were obviously well thought of. It is clear that you have exceptional organization skills.

I know that you are busy running in a tight schedule during the interview season, but I will be needing your help on a matter. Although emails are the common means of communication, I did not want to send easily reproducible letters to the faculty of a program I was most impressed with.

I will be grateful if you can help me by making sure my letter reach the faculty I have interviewed with.


etc etc etc"

ana fikir bu...

Sonucta kimin ne etkisinin olacagini bilemeyiz.

Ben mektuplari yazdiktan sonra Chicago daki en yakin FEDEX i bulmaya gittim, Mektuplar gonderdim, sonra da gidecegim hastanenin adresini GPS e girdim onceden yeri gidip goreyim sabah trafiginde sacmalamayim diye. supriz: distance 0.1 miles. Megerse FEDEX hastanenin yanindaymis, bu bir isaret mi yoksa ? ertesi gun gorecegiz....

Nerede kalmistik ? Lost ara verdi, Flashforward ara verdi, hatta yeni baslamasina ragmen V bile ara verdi tabi bende verdim, onlardan eksik bir yanim yok. Saka bir yana Mayo Clinic ten kontrat vs geldi ve bir suru gereksiz isle ugrasiyorum yeni pasaportlar dahil. bir daha Avrupa ile ugrasmamak icin cok sevdigim karizmatik mavi pasaportumu verip parlak yesil e donmenin vakti geldi diyorum.

Her neyse devam edelim. Chicago sehir merkezi olarak cok guzel bir sehir. Manhattandan daha alimli ve guzel gokdelenler, tertemiz sokaklar ve bariz olarak ben daha guvenliyim diyen bir havasi var.

Hatta resimleri de koyayim tam olsun. jalbum.net/browse/user/album/474744/
fiyat olarak da yasanasi ve ucuz oldugunu dusunuyorum. Tabi bu benim bakis acimla zira New Haven ve New York taki fiyatlardan ve yasam standardini goz onune alirsak Chicago yu tek gecerim. O resimlerde gordugunuz binarlardaki luks daireler New Yorkun 3 te biri fiyatina kiralanabilir ve en guzeli parkiniz da olur. New Yorkta sadece park luksu icin bile 150 bin dolar vermeniz gerekebilir. Yani sehri alici gozle soyle uzun uzun dolastim. New York a gore bence en buyuk avantaji daha homojen bir yapiya sahip olmasi. Yani New York ta Manhattan da ki bir kac cadde disindaki alana ciktiginiz anda istanbulun arka sokaklari ile karsi karsiyasiniz demektir. Emin olun korkutucu, egitimsiz, tehlikeli kitlelere ev sahipligi yapiyor o sehir. Kesinlikle yalan dunya, hani Parliament Pazar sinemasi jenerik muzigi vardi oradaki goruntler kesinlikle goz boyama. inanmayin ve inandirmayin. a bu arada buyuk bir avantaji var New York un, ne isterseniz var, ne isterseniz olabilirsiniz ve ne isterseniz yapabilirsiniz tabi paraniz oldugu surece ve dogru yerde ve dogru zamanda oldugunuz surece (bence bu her yer icin gecerli ama olsun, ben yazdim oldu) Chicago ise gece saat 9 da uyuyan aksam saat 8 den sonra en cafcafli caddesinde bile insan bulmakta zorlanacaginiz bir sehir. Ucuz demisken 10 centlik otoyol nerede var baska ? Cumartesi aksam saat 9 da sehirde kimseyi bulamadim en son arabasini parkeden birine gidip insanlar nerede burada hayat nerede diye sorunca bana Michigan avenue uzerinde tarif ettigi yere gittim, evet herkes oradaydi. Bu sefer istabul lular icin olsun, sanki pazartesi aksami bagdat caddesi girisindeki midye dolmacilarin onu gibi, dogru durust insan yok, bir de bazi barlardan gelen sesler var. Sanirim hayat o binalarin icindeki bazi gizli partilerde yasaniyor ama 3 gunde o circle a girmek mumkun degil, birde evli olunca hesap sorumluluklarinin olmasi sevk kirici. merkezden cikinca yasanabilir bolgeler ve daha disarida tipik amerikan sehirleri gibi mustakil evlerden olusmus ucsuz bucaksiz bir ovadan bahsediyoruz. Bence yasanbilecek cok guzel bir sehir, ne DC gibi inceden insana basmiyor, ne New York gibi yorucu ama bunlar bir hafta kalmis birinin gorusu.

Konumuza donersek University of Illinois Chicago Metropolitan Group Hospitals (UIC-MGH), aslinda UIC olmayan bir UIC. Yani soyle anlatayim UIC amerika da prestijli bir okul, ve en buyuk tip fakultesi, MGH ise Chicago nun icinde bulunan 4 hastane.(MGH cok buyuk bir saglik kurulusu amerikada cok sayida hastaneye sahipler ve cok zenginler.) Bu hastenelerin konumu cok kotu soyle ki, Chicago yu bir kenari 15 mil olan bir kare olarak gozunuze getirin bu hastanelerden her biri bu karenin bir kosesinde. Nerede oturusaniz oturun 3 ayda bir rotasyon yapacaginiz icin ulasim cok buyuk sorun olacaktir zira trafik ne olursa olsun buyuk sehir oldugu icin rush hour sirasinda problem. UIC nin neden bu MGH hastaneleriyle "partner" oldugunu anlamadim, cok ilginc bir durum var, MGH de calisan personel UIC nin tum kaynak ve altyapisina tam erisim sahibi iken UIC personeli MGH de hicbir hakki yok. Program direktoru gulerek cok iyi bir pazarlikla bu symbiotic kabul edilen aslinda parazitik olan iliskiyi olusturduk dedi.

Mulakat icin gittigimiz Illinois Masonic Hospital sehrin cok parlak olmayan bir yerinde, muhit olarak tarif etmek gerkirse gene istanbullulara kiyak olsun Topkapi civari diyebiliriz, ama kesinlikle brooklynin arkasi yada hacihusrev gibi bir yerde degil. 600 yatakli bir hastane. Ici guzel dosenmis providence dan hallice, UCONN in hastanelrinden biraz daha mutevazi ama iyi bir hastane bence. Arabamiz icin park bileti verdikleri icin park yeri aramadan hemen hastaneye girdim sabah saat 730 da. Cok cana ykin bir PC bizi karsiladi, iceri girince bir ID tag verdiler ve fortgrafimiz cekildi (toplanti sirasinda kullanilacakmis), kahvalti da baya mukellefti.

Bu arada onemli bir ayrintiyi eklemek lazim, UIC MGH sadce j1 veriyor ve yorulara bakilirsa prelim cerrahi asistanlarina baya yukleniyorlar ve daha kotusu sadce ayak isi yaptirik yil sonunda tesekkur ederiz diyorlarmis. Calisma ortami olarak nedense prelimlerin birbirini ezip kategorik olma hevesi yuzunden fazla hos degilmis. birde personel sikintisi nedeniyle prelimler kisaca sedyecilik yapiyorlarmis.

Bu bilgilerin isiginda istemeye istemeye de olsa davete katilmak icab eder diyerek bu mulakata da katilma karasi aldim. Ama gercekten hic istemeyerek, zira providence i ne olursa olsun guvenlik agi olarak altima alirim diye dusunuyordum ve butun oyun Mayo uzerine kuruluydu.

Her ne ise sabahleyin 20 kisi mulakata cagirilmisti ve son mulakat grubuydu. Grubun icinde daha once interviewlarda gordugun 4-5 kisi ve daha cok ortadogu veya pki-hintli gorunumlu kisler vardi. acaba kimler prelim kimler kategorik diye dusunurken program direktoru amca geldi. Bu hintli bir profesor iceri girince herksei suzdu ve hadi kim nereden adinizi soyleyin diye lise de ilk dersdeki gibi kendimizi tanitmamizi istedi. O an cok sasirdim zira herkes AMG idi ve tek IMG ve prelim ci ben gibi duruyordum.

Program tanitimi tam 1.5 saat surdu ve baydi gercekten. Bunun sebebi ise gectigimiz sene dolmayan 5 kategorik cerrahi programindan biri UIC MGH mis ve bunu telafi etmek icin cagirabildikleri kadar adam cagirip etkilemeye calisiyordu sanirim. Bu arada bir not gercekte programlar sizin onlara muhtac oldugunuz kadar size muhtaclar ve en iyi adami bulmaya calisiyorlar.

Bu tanitimdan sonra disari ciktik ve dosyamizda ki siraya gore gorusmeleri beklemeye basladik, istekli bazi comez adaylarina laparoskopi simulatorunu gostermeye calisiyorlardi, kimisi adaylari toplamis programin ne kadar iyi oldugunu anlatmaya calisiyordu. Benim ise aklimdan gecen 5 kelime vardi "Mayo, Mayo, Mayo, Mayo, Mayo hatta gene Mayo (6 oldu)" acaba kirk kez desem olur mu ?

Bu arada ayri bir not, buraya mulakata gittgim deki ruh halimi de anlatmam lazim, Mayo da kendimi iyice kucuk gormusum, uzerine Providence da bir suru salakla muhatap olup king bilmen en incili ayetleri tartismasi sonrasinda paki bir amip tarafindan hayat dersi denemesi atlatmisim yani tam anlamiyla acisini cikarmam lazim bunun (bu neydi transferans mi yoksa diversion mi ?). Butun bu olaylardan sonra simdide IMG ezicisi bir yere mulakata gidiyordum. Isin asli burasinin olmamasi cokta umurumda degildi, zira iki gun once cok ciddi bir teklif emaili almistim en kotusu tasi taragi toplar Dubai de ruhumu satip para kazanirdim. Burasi size garip gelebilir ancak anlasilmasi gereken bir konu varki bu isi bilmeyenlere anlatayim, cerrahi ZOR istir, adami yer bitirir sindirir. Bedenen ve zihnen yorar, ailenizin yerine gecer, gunes isigina hasret birakir, rahat uykuya hasret birakir, her telefon insani gerer, en ufak hata cezasiz kalmaz, acima yoktur, ve ciddi istir, bu nedenle cerrahlar biraz sakaci belden asagi espriler yapan megalomanik tipler olurlar, bir yerden cikar bunlar. Bu isi yapmak icin ya sikintili olmak lazim yada gercekten sevmek lazim en onemlisi, isin kurallarina uymazsan eger ve eger biraz direnirsen oyle bir yer ki carklar adami butun kisiligini ezerler 5 yil boyunca, herseyden korkar olursun, tek basina karar verme yetin kalkar ortadan. Bu durumda birakmak en iyisidir. Bu nedenle salak bir yerde yeniden baslamanin anlami yok, kendini iki tane adam aezdirmek aptalca. Tabi bu bakis acisi amerikaya bir obsesyon yada para kazanma hevesiyle gelmiyorsaniz gecerli. Eger boyle bir takintiniz varsa gelip katlanacaksin sonunda odulunu bir sekilde alirsin.

Sonuc olarak ben mulakat alanina geldigimde sizin de bana en az benim kadar ihtiyaciniz var modundaydim. Kendini fazla ezdirmenin anlami yok kisacasi. Program hakkinda bilgi verilirken kucuk kara kapli defterimi cikardim ve notlar almaya basladim.

Burada bir not daha, genelde forumlarda program direktoru konusurken kucuk notlar almanin konusan kisiyi etkileyecegini ve sizi ilgili gosterecegi yazilmis. Benim de burada bir tavsiyem olucak, ben riyakar hareketlerden cok rahatsiz oldugum icin bu tur bir manuplatif davranisi yapamam anaflaksi gelisir, ancak basima geldigi icin soyluyorum mulakat sirasinda size bana soracaginiz soru varmi diye soracaklar. Burada herkesin soracagi standart sorulari sormaktansa o sunum sirasinda akliniza gelen gercekten merak ettiginiz konulari sorabilirsiniz hatta bu konuda bir sohbet bile baslayabilir ve daha hatirlanir olursunuz. Peki defter niye ? nedeni ortada bugune kadar kac is gorusmesine katildiniz hayatta ? biz torpil nedeniyle standardize sinavlar ile gelecegin sekillendirildigi bir ulkede yasiyoruz ve mulakat tecrubemiz yok, bu durumda amerikada mulakata giripte heyecanlanmayan adam varsa ciksin, hemen beraber bu celik sinirli arkadasla ameliyat yapalim beni sikistigimda sakinlestirir. Bu heyecan icinde sorularinizi unutabilirsiniz, daha kotusu hatirlamaya calisirken duraksarsiniz ve ingilizceniz yeterince iyi degilse destabilize olabilirsiniz. Bir program direktorunu en rahatsiz eden seylerden biri iletisim kurma problemi olan aday olacaktir, ben sahsen konusamayan biriyle calismam. Bunun yaninda cikaracaginiz ve notlar alinmis kucuk defter hem sizi daha profesyonel gosterecek hemde karsiya bir miktar esitlik mesaji da verecektir.

hikayemize donersek, benim not alma sebebim ise farkliydi, bu program ile ilgili aklimda cok ama cok fazla soru isareti vardi ve bunlari deftere yazip sormayi planliyordum kisaca eger benim bir yilimi almayi planliyorlarsa beni ikna edeceklerdi.

Bu arada ihtisasi yeni bitiren ve sunum yapan sef asistanin yanina gittim ve profesyonel anlamda yogun bakim yapisi, destek takimlari, islerin isleyisi, ameliyat listeleri ile ilgili aklimda ne varsa sordum.

Gene bir not, bir cok kisi bu soru sorma isi icin onemli diyor zira oradaki kisiler sizin ne kadar ilgili oldugunuzu gormek istiyorlarmis. Tekrar edeyim bu sefer amacim kendimi tatmin etmekti.

Sonucta ilk odaya cagirildim, 35 li yaslarda genc ve avusturya kokenli bir kadinla mulakat yaptik daha dogrusu sohbet ettik, ben hikayemi anlattim, o hikayesini anlatti, komplemanlastik vs vs cok onemli bir nokta yok burada.

Ikinci oda program direktoru, 1960 delhi mezunu bir hintli, damcagiz kapisi acik vaziyette kapida bekletiyordu diger adaylari, bana odaya gitmem soylenince 10 saniye kapida bekledim ve ufak bir oksurukle orada oldugumu hatirlattim boylece sinir savasinin baslamasina engel oldum, sagolsun odaya cagirildim. Iceri girince burada ne isim oldugunu sordu, bende ona onun ozgecmisini anlattim ve ayni yoldan gectigini soyledim. sonra bana baska nerede mulakatim oldugunu sordu.

not: NRMP kurallarina gore size diger mulakatlarinizi sormalari yasak. Szice takan varmi ? tabi ki yok, bu nedenle bu soruyla cok kisi karsilasmis, onerileri (ornek olarak) "genel de dogu kiyisindaki universtie hastanelerinde 10 kadar ayarladim" gibi bir cevap verilmesi uzerine, ancak bazilari ise isterseniz durust olabilirsiniz diyor. Sonucta IMG olarak kapali kutusun ve seni degerlendirirken degerini olcmek icin bir olcak adam icin.

Ben durust olmayi sectim ve yerleri soyledim. Baska yer varmi diye sorunca Miami Jackson ile gorustugumu de ekledim. bana hepsi prelim mi diye sorunca evet dedim. adam bunun ne anlama geldigini biliyormusun diye sorunca bir anda hatami anladim.

Bu arada bir not daha asla yalan soylemeyin, PD le birbirleriyle sik sik iletisim kurarlar ozellikle cerrahi bu cok olur. Yalan soylemek yerine hicbir sey soylememeyi tercih edin.

devam, sonucta degerimi azaltmistim, hemen ekledim, bunu normal olarak kabul ediyorum cunku sonucta biz yabanci olarak kapali kutuyuz ve PD ler riske girmek istemiyorlar, ancak mulakat sonrasinda bazi yerlerin tavirlari ve fikirleri degisti dedim.

Sonuc olarak biraz uzun bir sohbet oldu, PD bana soracagoin sorular var mi diye sorunca internetteki yorumlardan baslayarak butun cekincelerim uzerine konustum ve pazarlik ettim kisacasi, adamcagiz da bana o yazilanlarin basarisiz insanlarin yazilari oldugunu, ve dogru oldugunu sonucta stellar adamlarin daha farkli degerelendirildigini herseyin karsilikli mutabakat abagli oldugunu soyledi ve "seni de o ozel grupta goruyorum" dedi, eyvallah dedim icimden. karsilikli tesekkur ettik ve ciktim.

Artik icim de biraz sogumustu sonucta PD akli basinda bir adam ve soyledikleri mantikliydi.

Not: Bu PD milleti 20 yildir bu isi yapiyorlar ve insan sarrafi olmuslar, kolay kolay kandiramazsiniz, ve cok ikna edici olabilirler.

Ikinci not, ben girdigim her gorusmecinin CV sinin ana hatlarini hafizaya alirim ve karsimdaki kendi cv sinin ezberden okundugunu duyunca gercekten etkilenir.

Son odayi beklerken benim aklimdan gene en favori 5 kelime geciyordu...

Son odaya cagirildim, 73 yasinda bir hintli cerrah, sohbete basladik ve ilginc bir sekilde adam tibbi sorular sormay basladi ve bana mide cerrahisi sormaya basladi, bak su Allah in isine dedim ve saz elime verilmisti bir kere hucresel duzeye kadar indik beraber ve gercekten zevk aldim. Bu sefer adamcagiz bana hayatini anlatti inceden ben ona hikayemi anlattim.

Not: Butun mulakatlarimda verdigim en onemli mesaj ben buraya mecbur oldugumdan veya maddiyat icin gelmedim, buraya burada olmak ve hoca olmak icin gelmek istiyorum oldu, bu noktadan sonra mulakatin sekli ve akisi bir tek yer haricinde hep degisti...

Sonunda ayni soruyu bana o da sordu baska nereye gittin...

Daha sonra daha da ilginc bir soru sordu, "peki mayo ile burasi arasinda tercih yapman gerekirse ne yaparsin ?" komik olma kuzen larry dedim icimden ve artik spinal duzeyde bir cevap verdim "Kim kategorik verirse onu" adam cok sasirdi, senin prelim icin burada oldugunu bilmiyordum dedi, ve peki bana soracagin soru varmi dedi, o an durdum ve butun acikligi ile aklimdan gecenleri soyledim, "Ben disaridaki ler ile ayni degilim, onlar icin tatil maas, sigorta vs onemli beni ilgilendiren teksey burada profesor olmak bu nedenle gerisi teferruat benim icin ve gercekte onemli olmayan konularda samiyetsizce soru sormak istemiyorum" dedim. Adamcagiz cok sasirdi ve dedi ki " ben Asc. Program direktoruyum, birazdan siz yemekte iken burada ranking toplantisi yapilacak ve seni kesinlikle kategorik olarak rank edilmeni saglayacagim, 2 saat sonra yemekte gorusuruz" dedi. Bende o zaman kesinlikle sizi 1. sirada rank edecim dedim.

Not: size onlari kacinci sirada rank edeceginizi soramazlar ve sizde onlara soramazsiniz, bu ciddi bir yasak, ancak gonullu olarak bu bilgi verilebilir.

Bu arada ikinci not: size evlilik, cocuk, gebelik ve yasiniz hakkinda soru soramazlar ama bu kurali fazla dinleyen yok, durust olun, ve ailenizin yaninizda gelecegini soyleyin, sonucta bu oraya aidiyetinizi gosterir ve aile herseydir.

Daha sonra bir italyan restoranina yemege gittik. 20 tane aday, 8 tane asistan 4 masaya oturmaya calisiyorlar, yaklasim 15 dk kim nereye oturacak kargasasi oldu, artik bende inceden icguduler devreye girdi, bir dakika su an buradaki en kidemli cerrahi asistani kim diye sordum, biri geldi yanima ben 3 seneyim dedi, o zaman sen karar ver digerleri takip ederler dedim, oglan tepkisiz OK dedi, 1 dk sonra masalara oturulmustu, arkami bir dondum PC kadin bizimle gelmis sonunda koasu cozecek biri cikti dedi.

Not yaptigim bir kumardi ama ise yaradi.

Yaklasik 1.5 saatlik bir yemek faslindan sonra PD ve diger kisiler geldiler. PD once PC ile bir seyle konustu, ve bizim masaya geldi ve oturdu, herkese soruler sordu. daha sonra ayaga kalkip beni yanina cagirdi ve yaninda bir diger site director (diger hastanelerden birinin basi) ile Turk dostum benimle hicbir sekilde iletisimini koparmayacaksin, sana prematch vs verilirse once benim haberim olacak, ne olursa olsun iletisimde olacagiz tamammi dedi. bu sefer ben icimden "iletisimi koparirsam serefsizim" dedim, disimdan ise karsilikli benzer duygular icinde oldugumu ve kesinlikle rank zamani geldiginde onun tavsiyelerini isteyecegimi soyledim. 15 dk sonra yemek biterken herkese veda ettik ve PD yaninda 3 kisi ile beni yeniden yanina cagirdi ve ayni seyleri tekrarlari sonra oradan ayrildik.

Bu seneki genel cerrahi matchi ile ilgili kucuk bir not, bu sene okullar ogrencilerine gidebildikleri kadar IV a gitmelerini soylemis, bu nedenle onceki senelerdekinden cok daha fazla Amerikali "interview trail" de ve IMG lere cok az IV verilmis. Bu soylentiyi birkac kisiden daha duyduktan sonra mulakatlarda gozlemledim zira hep ayni kisiler ile karsilastim. Bunun yaninda Mayo da gordugum birine kac mulakata gittin diye sordum 20 dedi, Mayo yu kacinci dusunuyorsun deyince kesinlikle ilk 10 icinde ama ilk 5 icinde degil dedi, o an kafa atmayi planladim ama sonucta duyduklari verifiye edilmis oldu.

Mulakattan cocuklar gibi sen ayrildim, sehri bu sefer zevkle gezdim, Hankock Tower a cikip terasta bu sefer 1 mg lik nikotin tableti ve sade siyah kahvemi Chicagoda gun batarken ve gokdelenler yavas yavas isiklarini yakarken yudumladim...


"PARACELSUS" rumuzlu yazar

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: USMER, in ter, elifson, erseven, mrvozy, drpb, semih1736, helzeyel, Asb

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
Time to create page: 0.381 seconds