Cleveland Clinic Plastik Cerrahi

Paylasımlarınız icin tesekkürler,devamını bekliyorum.
Saygılarımla

umc wrote:

GAMZE wrote:

dr.utkucan wrote: ikiniz de çok şirinsiniz
kadının adı yok diyor ulaş abi'nin eşine sevgiler yolluyorum:laugh:

Bak bunu cok sevdim!

Çok sevmişmiş ... Nesini sevdin acaba adı olmayan kadın ? Adı olmayan kadını bir de bana soracaksın.

Cleveland Clinic'te ameliyathane de çok hoşuma gitti. Gerçekten çok büyük. her türlü malzeme var. Ameliyat odaları çok büyük. Adamların en küçük ameliyat seti bile bizim bir kaç setimiz kadar. Eksik diye bir şey yok. Hemen odadaki raflardan her aletin sterilini bulmak mümkün. Yoksa bir telefonla hemen birileri getiriyor. Ameliyathane'de bağrış cağrış yok. Herkes nazik. Klinik şefi de olsa, hemşire istediği aleti vermediğinde bağırmıyor.Kadıncağız duyana kadar nazikçe tekrar ediyor. Bu da biraz fazla geldi bana o ayrı.Her şey kullan at. Her ameliyat tipine özel kullan at örtüler ve hastayı boyama(batticon değil de hibitol kullanıyorlar. nasıl yazılıyor bilmiyorum )setleri var ki. Hayat kurtarıcı bir şey. Sağdan soldan her gerekeni toplaman gerekmiyor. Bir set var sonda seti. İçinde eldiveni var, kayganlaştırıcı jeli var, torbası var, enjektörü var. Biz burada her biri için ayrı ayrı on kere personele bağırırırz.
Hastanenin zengin olmasının yanında çok da organize ve bazı şeyleri iyice düşünüp oturtmuş olmalarından kaynaklanıyor bu durum. Yoksa atla deve değil.
Organize diyince aklıma geldi. Bizdeki gibi 3-5 doktorun mesai saatinde toplanıp saatlerce geyik yaptığını görmedim. Adamlar hızlıca öğle yemeklerini yiyip işlerinin başına dönüyorlar. Belki bu iş ahlakı değil de kendi soğuklukları da olabilir. Saatlerce yazmak isterim bunları ama biraz ders çalışcam artık.
Her türlü soruya açığım.(böylece daha hedefe yönelik konuşmuş olurum)

Konuşmaya devam ediyim.
Nöbet tutuyorum zaten şu anda hasta yok.Burada sizle konuşarak dinleniyorum.
Biraz da neşelenelim.
Türkiye'deki tabldot yemeğin gözünü seviyim. Düşünmene gerek kalmadan her gün önüne ne koyarlarsa onu yiyorsun. Beğenmezsen dışardan söylersin ya da hastane içinde özel bir restoran varsa orada yersin ama hiçbir zaman doymazsın onla da. ya da ben doymam
Cleveland da hastane içinde bir sürü kantin var.Toplum obez olduğu için bir kere her kantinde salata var ama tam karşısında da bir fast food cu kesin var. Yemek çeşitliliği olsa da bir yerden sonra tekrar ediyor kendini.
Ancak tabldot öyle mi? bir gün yağı fazla bir gün tuzu az bir gün çorba yetsin diye içine fazladan su koyulmuş. Sürprizlerle dolu yani. Şaka bir yana türk mutfağının kıymetini ABD'de anladım daha önce defalarca avrupa ya gittim. Ancak ABD mutfağı kadar kişiliksiz mutfak görmedim çünkü yok
Beslenmek gerçekten sıkıntı. Ulaş abi sen ne yer içersin orada?Hanım da ayrı bir yerde

dr.utkucan wrote: ikiniz de çok şirinsiniz
kadının adı yok diyor ulaş abi'nin eşine sevgiler yolluyorum:laugh:

Bak bunu cok sevdim!

ikiniz de çok şirinsiniz
kadının adı yok diyor ulaş abi'nin eşine sevgiler yolluyorum:laugh:

dr.utkucan wrote: Bu yüzden Ulaş abiye ve eşine bir daha seslenmek istiyorum ben burada elma ile armutu karıştırmıyorum. Hastane nin güzel yanlarını belirtiyorum. Yoksa aynı koşullara,aynı zenginliğe, aynı sosyokültürel tabakaya sahip olmayan yerleri karşılaştırmak tabii ki saçma olur.
Beni biraz korkuttunuz tepkilerinizle o yüzden yanlış anlaşılır mı korkusu yaşıyorum

Ulas Agabey'inin esinin bir ismi var, Gamze Korkmana da gerek yok Utku, cunku cok onemli bir noktayi senin sayende konusuyoruz, asla bir argumentum ad hominem durumu yok.

Insanin kisa donem algilari yaniltici oluyor asil anlatmak istenen bu. Bu da zamanla hem kisinin olgunlasmasi hem de ornek buyuklugunun artmasiyla bertaraf edilebiliyor. Bilimsel bir dille anlatacak olursam; orneklem buyuklugu ve genellenebilirlik , tekrarlanilabilirlik, dolayisiyla guvenilirligi "reliability" arttirirken, seleksiyon ve data-snooping biasi azaltarak sensitivite ve spesifitenin arttirilmasi. Bu senin tecrubelernden bagimsiz genel gecer bir yaklasim, herhangi yeni bir tecrubeyi degerlendirirken, orneklem buyuklugunuzun ve gozlem surenizin genele atfedilemeyecegini unutmayin, tabii ki tecrubeleriniz bir kosede tekrar degerlendirilmeyi beklemek uzere duracak ama genel-gecer oldugunu dusunmeyin. Konusulanin ozu budur.

Ne demek istediğinizi anladım. Ancak Amerika'nın neden Amerika olduğunu anladım demek masum bir cümle. Biraz önyargılı yaklaşıyorsunuz gibi geldi bana. Kendimi savunur pozisyonda buldum bir anda ben de anlamadım.Kimseye tavsiye vermedim daha.Karar da vermiş değilim. Ulaş abiyle konuştuğum özel mesajlarla buradaki içerik karıştırılmasın lütfen. Her yazı kendi içinde değerlendirilsin.
Şimdi Cleveland Hastanesi'ni anlatıyım biraz desem de Ulaş abi yıllardır orada benden tabii ki da daha iyi biliyor. Ancak orada 1 ay gözlemcilik yapmış biri olarak plastik cerrahi de textbooklarda okuduğumuz çoğu şeyin orada yapılıyor olduğunu gördüm.Gerek cerrahi olsun,gerek hasta yaklaşımı olsun,gerek tanı ve tedavi algoritması olsun.
Uzmanların, Türkiye'dekilere göre daha çok iş yaptığını ve sorumluluklarını asistanlara itelemediklerini gördüm.
Şimdi deneyimim bu 1 ay kaldım bunu gördüm ancak işin aslı bu değildir. Orasını bilemem. Ancak kendi yaptığım gözlemlere de şüpheci yaklaşacak değilim.
Mesela 3-5 tane poliklinik odası olması ve hepsine görevlinin bir hasta getirmesi ve bu hastaların orada doktoru beklemesi çok ilginç geldi. Biz burada odada masa arkasında otururken kapı çalıyor hasta geliyor,bakıyoruz, gidiyor. Ancak ABD'de ayakta olan ve gidip gelen doktor. Hasta açısından daha insani ve kendini daha değerli hissetmesini sağlayan böyle bir sistemin tabii ki de Türkiye'deki hasta yoğunluğu ve altyapı eksikliğiyle yapılması mümkün değil.
İşin diğer tarafı zaten günde 50-100 hasta gören bizim ki doktorların odadan odaya geçmesi çok daha yorucu olur. Bu yüzden ben kendi açımdan oturmayı tercih ederim. Ancak hasta olsam, tertemiz bir odaya girip yalnız başıma üstümü değiştirip sonra da elime dergimi alarak doktoru beklemeyi tercih ederim. Ancak tabii Cleveland Clinic sosyokültürel seviyesi yüksek hastalara bakan bir kurum, bölgenin varlıklı olması hastanenin de gösterişli olmasını sağlıyor.
Bu yüzden Ulaş abiye ve eşine bir daha seslenmek istiyorum ben burada elma ile armutu karıştırmıyorum. Hastane nin güzel yanlarını belirtiyorum. Yoksa aynı koşullara,aynı zenginliğe, aynı sosyokültürel tabakaya sahip olmayan yerleri karşılaştırmak tabii ki saçma olur.
Beni biraz korkuttunuz tepkilerinizle o yüzden yanlış anlaşılır mı korkusu yaşıyorum

dr.utkucan wrote: Cleveland Clinic'te Eylül 2010 ayı boyunca 1 aylık gözlemcilik yaptım. Amerika'nın neden Amerika olduğunu o zaman anladım. /.../ No heart feeling diyorum.

"Sevgili Utku , benim de sana tavsiyem, Amerika'nın en iyi hastanelerinden birinde yaptığın 1 aylık gözlemcilik peryodu ile çok büyük kararlar ve çok büyük tavsiyeler vermemelisin. Benzer tecrübeleri bizler de zamanın da yaşadık ve bazı konularda ne kadar yanıldığımızı bazı konularda da haklı çıktığımızı gördük. Ama geriye baktığımda bir aylık birkaç haftalık üstelik de gözlemcilik gibi son derece pasif bir pozisyonlarda bulunduğumuz zamanlarda vereceğimiz büyük kararlar intihar etmekle eşdeğer olurdu bundan çok eminim. "

Konunun ozu budur ve cok ama cok onemlidir. "Your take home message" diyorum ben de, ve tabii ki "No hard feelings"...

Ulaş abi bu açıklamayı bana da defalarca yapmıştın. Forumlarda da belirtmişsin. Söylediklerinde sana sonuna kadar katılıyorum. Ben de aynı düşünüyorum senle zaten. Hangi cümlem nedeniyle böyle bir anlam çıkardın anlamadım.
Kesinlikle Türkiye'deki büyük üniversitelerin tıp eğitimi yurtdışındaki çoğu yerden iyi. Altyapı sıkıntısı, malzeme olmaması, ara eleman olmaması gibi sıkıntılarımız var. Ancak hicbir gelişmiş ülke bizim sahip olduğumuz hasta yoğunluğuna sahip değil. Bu kötü birşey olmakla birlikte eğitim için de çok faydalı bir şey.
Daha Cleveland deneyimlerimi yazmadım zaten.Ama amacım kesinlikle Türkiye yi kötüleyerek orayı yüceltmek değil. Amerika'da yaşayan biri olarak oranın sıkıntılarını sen çok iyi biliyorsun Ulaş abi. Ancak Ankara da asistanlık yapan biri olarak da ben de buradaki dertleri biliyorum.
No heart feeling diyorum.

Cleveland Clinic'e gelmeden once ben de USMLE step lerine girmis biri olarak verecegim en onemli ve faydali tavsiye su olacaktir: USMLE e girmeyi dusunen kim varsa bunu tip fakultesi hayati bitmeden yapsin. Ben step 1'e 5. yilimda girdim. Step 2'ye de 6.yilimda TUS'tan sonra girdim.
Bu sinavlar TUS'tan daha zor sinavlar degil bilgi olarak tabii. Ancak sorular genelde paragraf sorulari ve yorum gerektiriyor. Yani siz soruyu okurken akliniza biz de oldugu gibi hemen tani geliyor ya da TUS dersanelerinin beynimize kazidigi otomatik cevaplar geliyor ama adamlar bunlarla ilgilenmiyor. Bu yuzden TUS a calisirken fazladan KAPLAN ve USMLE FIRST AID de alirsaniz hem tibbi ingilizce yi ogrenirsiniz hem de adamlar neye onem veriyormus bunu anlarsiniz.
Buna ek olarak TUS a hazirlanirken USMLE'ye calismak aslinda TUS'a da cok yardimci oluyor ve kesinlikle zaman kaybi olarak dusunulmemelidir.
Sinav da olabildigince ciddiye alinmali ve sinavdan once 7-8 saat pc basinda oturulup herkes kendini denemeli. Cunku bilginin yaninda sabir ve irade de deneniyor.
Turk Amerikan Dernegi'nin o siginak gibi odasinda hapisteymis gibi oturuyorsunuz.Burnunuza boyayla karisik vernik kokusu geliyor.Etrafta fazla bir sessizlik.10 dk araniz oluyor ama bitti mi bitmedi mi dusunuyorsunuz.
Sinava girecekler yaninda meyve gotursunler.Benim tercihim elma ve muz du. Hem tok tutuyor hem fruktoz glukozdan daha hizli etki ediyor.Hem de cikolata gibi fazladan susatmiyor ve dislerinize takilmiyor.
Ama sinav oyle bir surec ki basladi mi bitiyor. Akip gidiyor. Siz de elinizden geleni yapiyorsunuz. Aslinda katilmak bile basli basina takdir edilmesi gereken birsey ancak harcanan para ve emek dusunulunce yuksek bir puan almak da tekrari olmadigi icin bir zorunluluk

Cleveland Clinic'te Eylül 2010 ayı boyunca 1 aylık gözlemcilik yaptım. Amerika'nın neden Amerika olduğunu o zaman anladım. Gerçekten işe gösterilen özen, profesyonellik, hastaya yaklaşım Türkiye'den farklı. Ancak Cleveland da gördüğümü tüm Amerika'ya uyarlamak doğru mu orasını bilemiyorum. Diğer gitmiş görmüş arkadaşlar da düşüncelerini paylaşırsa sevinirim
Soruları cevaplamaya hazırım.
Vaktim olunca daha uzun yazacağım