- FORUM
- USMER KURUMSAL
- ÜYENİN SESİ - "USMER MEYDAN"
- Bazı Türk hekimler ABD'de ihtisas konusunda neden moral bozarlar?
Bazı Türk hekimler ABD'de ihtisas konusunda neden moral bozarlar?
USMER'de kurduğumuz bu sisteme önayak olan kişi olarak amacım şuydu. Bizleri okuyan öğrenciler, meslektaşlara bir öncelikle bilginin kaynağını sorgulayan bir bilinç aşılamak. ABD'de uzmanlık süreci Türkiye'de tarihsel olarak yüzde ile baktığınız zaman çok popüler değildir, ama iş bu konuda konuşmaya atıp tutmaya gelince o alanı ata sporu olarak benimseyen çok sayıda meslektaş var Türkiye'de. Hayatında hastanade 1 aylık bir gözlemcilik tecürbesi olark ya da 1-2 yıllık bir araştırma tecrübesi olan bir çok öğretim üyesi dahi bu konularda sorumsuzca genellemeler yaparak, bilmediği her türlü detay hakkında öğrencileri kulaktan dolma bilgilerle yanlış yönlendirmektedir.
USMER'deki bu sistemi gören kişinin söylemesini beklediğimiz şey şudur. "Herkesten gelen bilgiyi dikkate alabilirim ama o kişinin bu konu hakkındaki tecrübesi ölçüsünde dinlemeliyim, ona göre kendim karar vermeliyim"
Bu sitenin ilk aktif "eksper üyesi" bendim. Belki de ilk ECFMG sertifikalı üyesi de benimdir. Tek başıma soruları bildiğim ölçüde referans vererek yanıtlamaya koyularak başladım işe. O zaman beni okuyan öğrenciler arasında şimdi süreci tamamlamış uzmanlıklarına devam eden Eksper üyelerin sayısı 2 elin parmaklarına ulaştı. Bir o kadar da ECFMG sertifikalı aktif üyemiz var. Yıllar içinde sayı artacak. Bu sitedeki kültüre aşina olarak ABD sürecini , hatta Yurt dışında uzmanlık sürecini inceleyen ve irdeleyen kişiler kendileri de aynı sorumluluklar bilgiyi geriden gelenlere aktarmaktadırlar. Ben bu sağlıklı süreci gözlerimle görüyorum ve uzun vadede Türkiye'den yurt dışına kariyer için çıkan Türk hekimlerin iletişim kültürüne fayda sağlayacağına inanıyorum.
downmania wrote: ABD'de ihtisas konusunda ABD'de ihtisas yapmamış-yapmayan kişilerin yorumları dikkate alınmamalı hatta yıllar yıllar önce ABD'de uzmanlığını yapıp board eligible olup TRye dönmüş kişilerin bile yorumlarının güncelliğini yitirmesi sebebiyle yanlış yönlendirici olduğunu gördüm .
Çok başarılı kişiler ABD'de uzmanlık fikrinden sadece 1-2 kişinin bu şekilde yanlış yönlendirmesiyle vazgeçebiliyor ama bu çok başarılı kişilerin de böyle hayati bir konuda "bir zahmet" kimin fikrine göre hareket etmeleri gerektiğini bilmeleri gerek
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Çok başarılı kişiler ABD'de uzmanlık fikrinden sadece 1-2 kişinin bu şekilde yanlış yönlendirmesiyle vazgeçebiliyor ama bu çok başarılı kişilerin de böyle hayati bir konuda "bir zahmet" kimin fikrine göre hareket etmeleri gerektiğini bilmeleri gerek
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Türkiye'deki tıp pratiği ile karşılaştırarak, buradaki yabancı asistanların yaşadıkları sıkıntıları yaşayacağımızı düşünenleri kastediyorum.
Oradan buradan duydukları "filanın arkadaşı bak kaç sene olmuş gideli hâlâ..." diye başlayan ve " ...hatta utancından geri dönemiyormuş..." gibi çeşitli katkılarıyla devamını getirdikleri hikayelerle, kendi kafalarında oluşturdukları o korkunç akıbetten korumaya çalışıyorlar.
Anlatmaya çalışıyorsunuz ama ikna olmuyor birçoğu dudak büküyor, ikna olmadım olmam dercesine.
Kimsenin takdirine ihtiyaç duyulduğundan değil ama şimdiye kadar sadece bir kişi dedi şöyle; aferin sana
İnsanlar farklı düşünebilir, farkında olmayabilir
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- brownbetty
- Offline
- üye
- Posts: 1
- Thank you received: 0
Bütün başlıkları okudum, Aaa! bu benim de başıma geldi aa bu da oldu diye diye...
Ve Robbins Patholojiden -6.edition- en çok sevidğim cümleyi buraya yazmak istiyorum;
"Belki de insanların akıllıca davranmasını beklemek akılsızlıktır."
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Artik gunumuzde yayin sayisida ise yaramamaktadir .Daha cok basarili olarak gosterilenler topladiklari research grantlariyle anilmaktadir ve de CV lerinin buyuk bolumunu fundraising kismi olusmaktadir..
Iyi bir cerrah olabilirsin, iyi bir klinisyen olabilirsin ama arastirmada limitleri zorlayabilirsen UNLENEBILIRSIN.
Psikiyatri konusuna gelirsek, bu konuyu degerlendiren hocamizin acaba herhangi bir kaniti var midir acabaki bu kadar kesin yargilara varabilmektedir.. Farkli ulkelerde ihtisas yapanlarin psikolojik dinamiklere gore iyi egitim alamadaigina dair herhangi bir arastirma gosterirse o zaman sapkami cikartip onunde egilirim. Onun disinda butun bu yorumlar tamamen goreceli ve de kisiseldir, realiteyi asla yansitmaz..
Kanita dayali tip (EBM ) sanirim cogumuzun ilerki mesleki yasaminda sikca duyacagi terimdir..A olarak diye ogretilen seyin aslinda B oldugunu kanitlayabildiginiz surece degeriniz artacaktir.. Sadece research konularini degil degerli turk hocalarinizin her konudaki yorumlarinida bu perspektifte ele almanizi tavsiye ederim arkadaslar..
Efe Levent Aras,MD PhD
University of Copenhagen Hillerød Hospital , Orthopedic Surgery Dept.
Aarhus University Hospital Orthopedic Surgery Spinal Reserch Lab.
Noerrebrogade 44, 8000 Aarhus/DENMARK
Please Log in or Create an account to join the conversation.
1-Cerrahların, dahili bilimleri (ve de psikiyatriyi) küçümsediklerini düşünmek doğru bir genelleme olmayabilir. Modern dünyanın cerrahları çok bilgilidir, dahili bilimlere hakimdir, bol miktarda bilimsel yayını olan bilim adamlarıdır. Günümüzde artık "çok iyi hasta bakmak", ya da "çok iyi ameliyat yapmak" iyi bir hekim olmak için yeterli değildir. Modern dünyanın hekimleri hem pratisyen hem de araştırmacı kimliklerin bir bütünüdür. Dünya çapındaki hiçbir doktor çok iyi hasta baktığı ya da çok iyi ameliyat yaptığı için dünya çapında olmamış, araştırmacı kimliği ile dünya çapında olmuştur. Bu nedenle dünyada bugün , modern tıbbın uygulandığı hastanelerde tüm doktorlar vazgeçilmezdir, tüm branşlar birbirlerinin değerini iyi bilirler, bu hastanelerdeki cerrah modeli de bu role uyum gösterir. "Nergiss" in bahsettiği cerrah modeli, cerrahi branş ile ilgili değil, bahsedilen kişinin kişiliği ile ilgili olabilir diye yorumlamak isterim. Bazı kişilikler cerrah da olsalar, psikiyatrist de olsalar benzer durumlarda benzer tepkiler gösterirler. O nedenle burada bahsedilen öğretim üyesinin yorumları kendisini bağlamalı, nice değerli cerrahı bağlamamalıdır.
2-Modern dünyada ve modern hastanelerde "karizması" olan cerrahlar değil, en çok yayını olan, alanında söz sahibi olan hekimlerdir, diye yorumlamaktayım.Günümüzde "çok iyi karaciğer ameliyatı" yapan hekim çok para kazanır. Bunları yayınlayan hekim "ün" kazanır. 2012 yılında bunun istisnası dahi yoktur.
3-Psikiyatri branşının eğitiminin kişinin yaşadığı ülkeden başka bir ülkede yapamayacağı düşüncesi psikiyatrinin ne olduğu konusundaki bilgisizlikten ileri gelmektedir. Ne yazık ki psikiyatri tıbbın en çok stigmatize olmuş branşıdır, ve tıp doktorlarının dahi önemli bir kısmının hakkında çok az şey bildikleri bir branştır. Psikiyatriyi halen Freud'un 100 yıl önce hayal ettiği bilimsel olmayan cinsel hikayelerden ibaret sananların olduğu bir çağdan geçmekteyiz. Modern psikiyatri, nöroloji kadar sağlam bir temel üzerinde sinirbilimlerinin büyük umutlar besleyerek göreve atadığı tıbbın "harika çocuğu" konumunda özel bir branştır. Psikiyatri, nöroloji ile beraber beyin organının iki dahiliyecisinden birisidir.İnsan bedeninde iki dahiliyecisi olan tek organ beyindir. Bu da beyin denen organın, son işlevleri ile organ arasında halen tam bir bağ kurulamamasından kaynaklanmaktadır. Bu kavrama akıl-beyin süreksizliği kavramı denir. Bu detayları vermemdeki sebep, psikiyatrinin tıbbın neresinde durduğu konusunda (Bkz, psikiyatri tıbbın neresinde duruyor ) tıp öğrencileri yeterli bir donanım ile yetiştirilemediği için branş hekimlerinin psikiyatri hakkında tek hatırladığı Freud'un kafadan-serbest-atarak ürettiği teoremlerinden ibaret olarak kalmaktadır. [Bkz Kafadan-(serbest)-Atarak-Psikiyatri (KAP) kavramı ] Konuyu toparlarsak günümüzde psikiyatri dahiliye kadar tıbba sıkı tutunan bir branştır, "dahiliye'yi bir Türk'ün ABD'de alması çok saçma" demek ne kadar mantıklı ise "Psikiyatri'yi başka bir ülkede öğrenmek çok saçma" demek o kadar mantıklıdır. Bu tarz yorumları yapanların bir kısmı, bilgisiz, bir kısmı kötü niyetli olabilir.
nergisss wrote: Heves kıran örneklere bir yenisini de ben eklemek istiyorum... ne kadar hastalıklı olduğuna siz karar verin..
Tıp fakültesine girdiğim ilk yıl da uzmanlık için Psikiyatri istiyordum, şuan 5.sınıftayım hala ilk sırada psikiyatri istiyorum Ve eğer Amerika yolunda başarılı olabilirsem uzmanlığımı Amerika'da okuma planlarım daima vardı...Cerrahi stajlardan birini aldığım süreçte bir hocam daima Amerika'da geçirmiş olduğu kısıtlı zaman zarfını ciddi övgülerle ben ve arkadaşlarımla paylaşıyordu. Amerika'da hocaların iletişimlerinin ne kadar iyi olduğundan, eğitim de araştırma da ne kadar ileri imkanlara sahip olduklarından, kendisinin de Amerika'daki hocaların tarzını benimseyerek öğrencilerine yakın davrandığından övgüyle bahsediyordu. Ve aynı hocayla bir gün uzmanlık eğitimi konusunda sohbet ederken Amerika'da uzmanlık okumayı düşündüğümden bahsettim. Oraya gitmeyi kolay mı sanıyorsun sen diyerek hemen hangi bölümü istediğimi sordu. Psikiyatri istediğimi söyledim ve "Psikiyatri mi ????" diye küçümseyen bir tepki verdi... Ne de olsa adam cerrahtı ve karizması büyük, ona göre psikiyatri tıbbi bir dal bile değilken ben psikiyatri istediğimi hatta bir de Amerika'da istediğimi söylemiştim. Ve bunu takip eden açıklamaları psikiyatri uzmanlığını yurtdışında yapmanın gerçekten çok "saçma" olduğu üzerineydi. Hatta ona göre psikiyatrist olmak isteyen kişiler mutlaka kendi ülkesinde uzmanlık eğitimi almalıymış çünkü psikolojik dinamikler, sorunlar ancak yerinde öğrenilip anlaşılabilirmiş. Cerrahi falan düşünsem belki bir ihtimal gidebilirsin ama psikiyatri de vazgeç... dedi ve çok sevdiğim o hocayla son samimi sohbetim oldu...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- rabinovich2006
- Offline
- tam üye
- Posts: 178
- Karma: 12
- Thank you received: 129
Tıp fakültesine girdiğim ilk yıl da uzmanlık için Psikiyatri istiyordum, şuan 5.sınıftayım hala ilk sırada psikiyatri istiyorum Ve eğer Amerika yolunda başarılı olabilirsem uzmanlığımı Amerika'da okuma planlarım daima vardı...Cerrahi stajlardan birini aldığım süreçte bir hocam daima Amerika'da geçirmiş olduğu kısıtlı zaman zarfını ciddi övgülerle ben ve arkadaşlarımla paylaşıyordu. Amerika'da hocaların iletişimlerinin ne kadar iyi olduğundan, eğitim de araştırma da ne kadar ileri imkanlara sahip olduklarından, kendisinin de Amerika'daki hocaların tarzını benimseyerek öğrencilerine yakın davrandığından övgüyle bahsediyordu. Ve aynı hocayla bir gün uzmanlık eğitimi konusunda sohbet ederken Amerika'da uzmanlık okumayı düşündüğümden bahsettim. Oraya gitmeyi kolay mı sanıyorsun sen diyerek hemen hangi bölümü istediğimi sordu. Psikiyatri istediğimi söyledim ve "Psikiyatri mi ????" diye küçümseyen bir tepki verdi... Ne de olsa adam cerrahtı ve karizması büyük, ona göre psikiyatri tıbbi bir dal bile değilken ben psikiyatri istediğimi hatta bir de Amerika'da istediğimi söylemiştim. Ve bunu takip eden açıklamaları psikiyatri uzmanlığını yurtdışında yapmanın gerçekten çok "saçma" olduğu üzerineydi. Hatta ona göre psikiyatrist olmak isteyen kişiler mutlaka kendi ülkesinde uzmanlık eğitimi almalıymış çünkü psikolojik dinamikler, sorunlar ancak yerinde öğrenilip anlaşılabilirmiş. Cerrahi falan düşünsem belki bir ihtimal gidebilirsin ama psikiyatri de vazgeç... dedi ve çok sevdiğim o hocayla son samimi sohbetim oldu...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
cinliler, hindistanlilar sayica bizden cok, ve onlarin burda her alanda cok ciddi adamlari var artik, o yuzden onlar arasinda iyi ornege raslamak daha kolaydir diye dusunuyorum, yoksa bence turk mileti milletcilik konusunda cinliler hindistanlilardan daha modern ve daha iyi bir ideolojiye sahip bence.
O degil de gecen bir sitede tutamadim kendimi, bir cocukla bir evrim tartistim bir tartistim.... icim nasil rahatlandi.... offfff.... cocuk tabi o kadar hazirlikli olacagimi tahmin etmedi))))
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- rabinovich2006
- Offline
- tam üye
- Posts: 178
- Karma: 12
- Thank you received: 129
hocam tam olarak yazmak istediklerimi alip kopyalamis gibisin. cok guzel ifade etmissin. amerika yolunda hic kimse bir baskasina engel degil. aksine amerika'da bir insana ne kadar destek olursan senin de sansin o kadar iyi gider. burada olabildigince aglari artirmak gerekiyor. ben anlamiyorum bir insan neden arkadasini , vatandasini , millletinden birilerinin iyi bir yerlere gelmesini istemez aksine hep engel olmaya calisir. gecen sene staja giden arkadaslarimdan birinin gittigi bir yerde bir turk hoca varmis. arkadas kendisi bana anlatti. diyor ki tanismak icin gittim hocanin yanina, sonra sormus bu hoca sen ne yapmak istiyorsun diye , bizim arkadas da ben amerikaya gelip uzmanlik yapmak istiyorum falan deyince, baslamis bu da bak buralara gelmek zordur, hem o sinavlar cok zordur sen alamazsin , iyi bir ingiiizce lazim yok bilmem dayanamazsin falan filan, halbuki bizim arkadas da 99 almis, oyle gitmis tabi bizimkisi puanini falan soyleyince biraz bozarmis bu hoca ama yani yapilacak is midir. Ne diye engel olmaya calisirsin anlamam ki , zaten gelmis orda hoca olmussun, birseyleri basarmissin ne diye insanina destek olacagina kostek olursun. sen farkli bir gezegenden gelen varlik miydin sanki basardin da baskalarinin azmini kirmaya calisirsin. ne yapmaya calisir bu insanlar hic anlam veremiyorum. bu yuzden burda cinlilere hayranim. adamlar deli gibi birbirlerine destek oluyorlar. bir yerde bir cinli varsa bir kac sene icinde orasi cinliyle kaynar, niye cunku adam milletini destekliyor. bizimkisi ne yapar ancak milletin azmini kirar, gelecek adamin da onunu keser bimem ne.... ne zaman adam olacagiz biz.....
İşte bence tüm mesele bu. Çinliler bizden daha fazla milliyetçi, ileri görüşlü ve mütevazi. Ne yazık ki biz daha millet olarak o bilinç düzeyine gelemedik. Ama ilerde milletçe uyandığımızda inşallah geç kalmış olmayız. Keşke o hocamızda o arkadaşı daha iyi bir yere gönderebilmek için yardımcı olmaya çalışsa, keşke Türkiye'de de hocalarımız Amerika'ya gitmek isteyenleri memleketten kurtulmak için gitmeye çalışanlar olarak algılamasa ve daha iyi yerlere gitmeleri için ön ayak olsalar, en azından moral bozmasalar ve hatta Atamızın dediği gibi kıvılcım olarak gidin alevler olarak gelin deseler. Ve o hocalar, arkadaşlar ve hatta aile bireylerimiz dünyanın en iyi yerlerinde eğitim almak veya çalışma yapmak için vatanından binlerce kilometre uzakta ailesinden ayrı yaşama ve çalışma cesaretini anlamsız bir macera gibi düşünmeseler ne güzel olurdu dimi.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- TANER OZDEMIR
- Offline
- seçkin üye
- Posts: 155
- Karma: 5
- Thank you received: 157
isko_1305 wrote: Ben şu anda intern üm ve 1 senedir o kadar değişik tepkilerle karşılaştım ki Usmle olayını anlattığımda. Mesela diğer intern arkadaşlarım öyle kendilerini gülünç duruma düşürecek tepkiler veriyorlar ki mesela bazıları; ''ne var ki ya girsem ben de anında kabul alırım ama ne gerek var taa oralara gitmeye'', '' gençlik hayalleri güzeldir koçum hahahaha'', '' sen gerçekten gidebileceğini mi zannediyorsun, kim gitmiş ki sen gidesin'' bu anda ona Usmer sitesinin adresini veresim geliyor ama acıyıp vazgeçiyorum çünkü çocuğu hayal kırıklığına uğratmayı istemiyorum, kendi küçük dünyasında yaşamaya devam etsin mutlu mutlu:). Hele bir asistan bana öyle bir şey söyledi ki hala şoklardayım: ''Ben de Kanada nın en iyi üniversitelerinin birine mesaj atmıştım sonra beni asistanlığa kabul ettiler hem de buradaki yaptığım asistanlık yıllarını da sayacaklarmış bir de en az 20 bin euro aylık vereceklermiş, benden haber bekliyorlar işte ben de kararsızım doğu görevi falan var işte kafam karışık'' ne cevap vereceğimi bilemedim o an sadece adama 'haklısın abi' diyesim geldi. Hele bir intern arkadaşım var ki tüm yıl boyunca neşe kaynağım oldu valla o olmazsa bu intern lük bitmezdi. Arada yanıma geliyor işte benden Usmle hakkında bilgiler topluyor sırf merak ettiği için soruyormuş yani girmeye falan niyeti yokmuş işte benden kaynak isimleri öğreniyor falan. Tabi ben en baştan biliyorum Usmle ye benden önce başlamış çalışmaya ve step 1 i benden önce aldı ve hala diyor ki 'gerçekten gitmek istiyormusun?' diyor ben de evet istiyorum sen de çalış aklında böyle şeyler varsa gir diyorum o da bana yok ya oralar bana göre değil ben oralarda yapamam falan diyor ben de 1 yıl boyunca hiç bozmadım intern arkadaşımı ve hatta çalışması için hep doğru kaynaklar söyledim. Ne yapim çalışsın çocuk inşallah girer bir yerlere. Ama hala kendimi çok zor tutuyorum çocuğa şunları söylememek için: 'Sen ve ben Usmle ye girmeye karar verdik, sen ve ben aynı bölümleri istedik, sen ve ben sınavları falan başarıyla geçtik, sen ve ben koskoca Amerika nın aynı eyalet aynı şehir ve aynı hastanelerine başvurularımızı yaptık, ve oradakiler de müthiş bir kararsızlığa düştüler şöyle ki '2 tane müthiş Türk var ikisi de tam istediğimiz gibiler ve hangisini seçsek karar veremedik çok zor bir durum gerçekten' dediler ve emin ol ki böyle bir durum oluşursa ben ceketimi alıp , başvurumu geri çekip gideceğim o diyarlardan. Hala intern lüğüm bitmesine 2 hafta var yani bunları ona söylemek için de 2 haftam var ama 1 sene dayandım heralde 2 hafta daha dayanırım diye düşünüyorum.
hocam tam olarak yazmak istediklerimi alip kopyalamis gibisin. cok guzel ifade etmissin. amerika yolunda hic kimse bir baskasina engel degil. aksine amerika'da bir insana ne kadar destek olursan senin de sansin o kadar iyi gider. burada olabildigince aglari artirmak gerekiyor. ben anlamiyorum bir insan neden arkadasini , vatandasini , millletinden birilerinin iyi bir yerlere gelmesini istemez aksine hep engel olmaya calisir. gecen sene staja giden arkadaslarimdan birinin gittigi bir yerde bir turk hoca varmis. arkadas kendisi bana anlatti. diyor ki tanismak icin gittim hocanin yanina, sonra sormus bu hoca sen ne yapmak istiyorsun diye , bizim arkadas da ben amerikaya gelip uzmanlik yapmak istiyorum falan deyince, baslamis bu da bak buralara gelmek zordur, hem o sinavlar cok zordur sen alamazsin , iyi bir ingiiizce lazim yok bilmem dayanamazsin falan filan, halbuki bizim arkadas da 99 almis, oyle gitmis tabi bizimkisi puanini falan soyleyince biraz bozarmis bu hoca ama yani yapilacak is midir. Ne diye engel olmaya calisirsin anlamam ki , zaten gelmis orda hoca olmussun, birseyleri basarmissin ne diye insanina destek olacagina kostek olursun. sen farkli bir gezegenden gelen varlik miydin sanki basardin da baskalarinin azmini kirmaya calisirsin. ne yapmaya calisir bu insanlar hic anlam veremiyorum. bu yuzden burda cinlilere hayranim. adamlar deli gibi birbirlerine destek oluyorlar. bir yerde bir cinli varsa bir kac sene icinde orasi cinliyle kaynar, niye cunku adam milletini destekliyor. bizimkisi ne yapar ancak milletin azmini kirar, gelecek adamin da onunu keser bimem ne.... ne zaman adam olacagiz biz.....
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Hic de yabanci bir durum degil..Mukkemel bir konuya deginmisssin.. hemen hemen tum olgular benimde Kuzey avrupadaki doktorlarda gozlemlediklerimle ayni
Ben halen PhD ime devam etmekteyim..bunun sonunda da buyuk ihtimalle residencye basliycam sinavlara basvurucamm bu senenin sonunda. Gercekten danimarkalilardan aldigim destek turklerden kat ve kat fazla..
Bunun altinda bir kac sebep yatiyor bence..tum bu grandioz, egosentrik tutumun icinde..;
Turkiye de bir ogrencinin tip fakultesine girmesi demek gerek aile icinde, gerek toplum icinde hic olmadigi bir konuma getirilmesi demek...Bu da altyapisi, kisiligi hazir olmayanlarin gayet basari odakli, bencil, paylasimdan uzak bir birey haline getiriyor.. Hele de bu insan bir de yurtdisinda azcik deneyim yapmis ise artik bunun bireydeki egoya etkilerini siz dusunun.. Dogal olarak bu ozellige , bu spesifikasyona , bu kualifikasyona, bu egitime sahip bir tek ben olmaliyim dusuncesi hep agir basiyor . Azmi goruyoruz basinda, konferanslarda vs..." bilmem falanca amerikada egitimini yaptii turkiyeye dondu"( gercekte 3 ay observershiptir). "Avrupa bilmem ne kongresi tarafindan en iyi doktor odulu verildi"(bi bakarsiniz en iyi poster oduludur)..O yuzden ben her zaman benden genclere derim[ Google var kim ne yapti gercekelri gorun, arastirin ve de INANMAYIN,Siz eger isterseniz her sey mumkundur...]
Ulas seni de gonulden tebrik ediyorum boyle bir forum acarak deneyimlerimizi aktarmamiza, dogru bilgileri yansitmamiza olanak sagladigin icin:) surec kolaymi hayir, yurtidisnda yasmak kolaymi hayir.. AMA bana cok sey kattigina, vizyonumu , networkumu genisletigiini biliyorum ve de ozellikle genc doktor arkadaslarima cani gonulden hayatlarinin bir donemini yurtdisinda gecirmelerini oneriyorum..
Efe Levent Aras,MD PhD
University of Copenhagen Hillerød Hospital , Orthopedic Surgery Dept.
Aarhus University Hospital Orthopedic Surgery Spinal Reserch Lab.
Noerrebrogade 44, 8000 Aarhus/DENMARK
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Bir diğer hocam da "Amerikaya neden gitmek istiyorsun, orda yaşam çok pahalı, geçim sıkıntısı çekersin" demişti.
Vize alırken bile, vize danışmanlık şirketindeki bayan bana "Amerika artık kolay kolay vize vermiyor, şartları zorlamak gerekecek" demişti.
Örnekleri çoğaltılabilir, ama bir işe niyetlendiysek moral bozmadan azimle sarılmalı. Öğrencilikten itibaren fırsatları değerlendirmeli. Keşke ben de öğrenciyken araştırma projelerine katılmaya çalışsaydım, yayın çıkarabilmek için de hoca olmak gerektiği yanılgısına düşmeseydim..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Konuyu bilmeyen yeni arkadaşlar için not :
-"Observership" resmi bir pozisyon değildir, günümüzde eposta ile yazarak ayarlanır. Başka yolu yoktur. Birisi sizi bir kişiye önerse dahi yine de eposta ile siz takip ederek, gerekli girişimleri yaparak ayarlayabilirsiniz.
-ABD'den kimsenin de "buraya birilerini gönder" diyebileceğini zannetmem, şayet ABD'de "observership" denilen statü resmi değildir, kaotik ve kuralları belli olmayan bir yoldur, ABD'deki herhangi bir kişi bunu tek başına söyleyemez, hastanelerdeki regülasyonlar gereği bu iş bir ekip tarafından konsensus sağlanarak onaylanabilir. Aşağıdaki yorumları yapan kişinin konuşma tarzından ve verdiği sözlerden ABD'deki akademik ilişkilerin doğasını pek anlamadığı açıkça bellidir, o nedenle itibar edilecek yorumlar yapmamıştır.
-ABD'de tıp dünyasında dolaşan tüm epostalar okunur ve yanıtlanır, doğru yazmayı bilirseniz.
* Denize atılan olta, doğru yerde, günün doğru zamanında, suyun doğru yüksekliğinde, doğru kanca ile istenilen balığı tutabilir. Bu parametreleri yok sayarak deniz daldıracağınız oltanın balık tutma olasılığı çok düşüktür, tutsa da istediğiniz balık olmaz.
Bu olguların paylaşılmasını afişe edilmesini samimiyetle destekliyorum. Başka türlü bu hastalıklı döngüyü kıramayacağız.
kerim wrote: 'Öyle e-mail atarak filan abd de observerlık ayarlayamazsınız, kimse okumaz sizin mailinizi. Bana yurtdışından (boston) bizim buraya birilerini gönder diyolar ama ben herkesi göndermem öyle. Orda size şimdi bi soru sorarlar, bilemezseniz benim gönderdiğim adam bilememiş olur.'
'Siz şimdi 3 ay çalışın, anatomi filan dahil. Ben size bi sınav yapacağım, geçerseniz sizi gönderirim'
Please Log in or Create an account to join the conversation.
kerim wrote: Olay İstanbulda bilinen bir EA hastanesinin nöroloji kliniğinde geçen hafta geçiyor. Klinikteki herkesin takdir ettiği ve başarılı bulduğu bir uzman doktorun kendisine yurtdışında gözlemcilik, klinik deneyim nasıl ayarlanır diye soran asistancıklara (!) karşı yaklaşık tutumu şöyle oluyor.
'Öyle e-mail atarak filan abd de observerlık ayarlayamazsınız, kimse okumaz sizin mailinizi. Bana yurtdışından (boston) bizim buraya birilerini gönder diyolar ama ben herkesi göndermem öyle. Orda size şimdi bi soru sorarlar, bilemezseniz benim gönderdiğim adam bilememiş olur.'
filan dedikten sonra şunu da ekliyor,
'Siz şimdi 3 ay çalışın, anatomi filan dahil. Ben size bi sınav yapacağım, geçerseniz sizi gönderirim'
gerçekten trajikomik
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
'Öyle e-mail atarak filan abd de observerlık ayarlayamazsınız, kimse okumaz sizin mailinizi. Bana yurtdışından (boston) bizim buraya birilerini gönder diyolar ama ben herkesi göndermem öyle. Orda size şimdi bi soru sorarlar, bilemezseniz benim gönderdiğim adam bilememiş olur.'
filan dedikten sonra şunu da ekliyor,
'Siz şimdi 3 ay çalışın, anatomi filan dahil. Ben size bi sınav yapacağım, geçerseniz sizi gönderirim'
gerçekten trajikomik
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
bu ara ben yazinca 20ci cevap oluyor... ulas abi 200 puan kazaniyorsun)))
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- rabinovich2006
- Offline
- tam üye
- Posts: 178
- Karma: 12
- Thank you received: 129
Düşüncenin en sonda geldiği yer ; "hepimiz birbirimiz için varız" . Ben yanımdakine ne kadar hizmet edebiliyorsam o kadar varım aslında..Bu noktada aslında kendime hizmet ediyorum. Ne yaptıysam kendime .. İyi de ,kötü de...
Bu nedenle hep iyide olmalı.. Bu nedenle de değil aslında...
Biraz karmaşık oldu galiba
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Burda kim oldugunu bilmedigimiz daha pek cok Turk doktor var Amerika'da. Sadece benim fakultedeki sinifimdan bildigim 3 arkadasim su anda Amerika'da ihtisaslarini bitirmis doktor olarak calisiyorlar.
O kadar Turk doktor icinden bir tane Ulas Camsari cikti diger hekimlere bu yardimda bulunan. Kim yapar? Sahsen ben yapmazdim sanirim. Yapmak istemedigimden degil vakit bahane olurdu. Hekimlik yogun bir meslek, bir de USMER angaryasiyla mi ugrasacagim, onun yerine iki makale daha okurum diye dusunebilir insan. Hic bir mecburiyeti de yok burda oturup sayfalarca yazmaya. Herseyden once hangi konuda olursa olsun bir isin ucundan tutup karsilik beklemeden birseylere katkida bulunmak buyuk erdem.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Boyle insanlar iste ne asistan egitir,ne arastirma yapar 3 yayinla doc 10 yayinla prof olur sonra da ben boyle yaptim ben soyle yaptim diye altindan gelen adamlari ezmeye calisir
Turkiyede durum boyle,sirf bize degil klinik sefi basasistanina,basasistan asistanlara boyle davranir devlette.
Cok umursamamak lazim.Daha onceden her bransa giren arkadaslarin isimlerini duyduk,internette arattiriniz,radyolojiden tutun goze kadar her yerde turk asistanlar var,isteklerinize gore degisir tabi bu cok cabalayarak oralara germislerdir ama bulasikcilik ile baslamak gercekten cok basiretsiz bir tabir olmus
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ardaakoluk
- Offline
- tam üye
- Posts: 35
- Thank you received: 18
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ardaakoluk
- Offline
- tam üye
- Posts: 35
- Thank you received: 18
Buyrun...
Geçtiğimiz 10 seneden 3 olgu:
Olgu 1 :
Ben onu tanıdığımda öğrenci ben burda ilk sene asistanıyım. Neyi nasıl yaptığını gözlerimle görmüşüm, her aşamasında danışmış, konuşmuşuz, tartışmışız mesajlarına kadar... Asistanlığa girdi, ben kıdemli asistanım yandala başvuruyorum. Bir bakıyorum, ani bir değişiklik var, bir muhalefet, bir sıkıntı, forumda sürekli bir ukalalık, beyaz dediğimize siyah, siyah dediğimiz beyaz diyor. İnsanları kırmalar geçirmeler, şöyle kompetitif, böyle kompetitif, yok benim girdiğim yerde şu kadar Nobelli var, yok benim bulunduğum şehir dünyanın en güzel şehri, yok benim girdiğim yer en kompetitif, yok benim türkiyedeki okulum en iyisi"... "Yahu " diyorum, "sakin ol, niye böyle diyorsun şimdi, iki gün önce telefon açıp ağlıyordun, şimdi niye insanları parçalıyorsun?" . Birincisi, sana ne oluyor? İkincisi, söylediklerin doğru değil. Soru soranlara bir ukalalık, bir hırs, "yok şöyle zor" vb gibi. "Yahu" diyorum, "yapma, etme". ağabeysin artık, parçalama, morallerini kırma... Yok. "İstanbul, sen mi beni ben mi seni" diyerek bir kavga bir gürültü, kanlı bıçaklı kavga edip gruptan ayrılıyor. Yıllardır kelime etmez, kaç defa aradık, "ben sizin arkadaşınız değilim" diyor. "Yahu, kardeşim anneni mi öldürdük, niye böyle yapıyorsun, ne yaptık biz sana, benim sana yarardan başka neyim dokundu?" dedik, ne dediysek kar etmedi. Konu kapandı gitti. Yıllar birbirini kovaladı. Bir gün birisi geldi dedi."Falanca ne yapmış biliyor musun" diye anlattı. Gitmiş Türkiye'de bir fakültede USMLE ile ilgili konuşmuş. İnsanların moralini o kadar bozmuş ki dekan öğrencilerden özür dilemek zorunda kalmış. Perişan etmiş çocukları. Neden hiç şaşırmadım dedim...Bütün bu olayın detaylarına eşim Gamze şahittir. Yanlış bir yer varsa gelsin yanlış desin.
Olgu 2 :
Sene 2002, 6. sınıf öğrencisiyim İzmir'de. Babam doktor, görüyor USMLE falan diyorum, falanca diyor, benim bir arkadaş var ABD'de sana yardım eder belki. Adresini veriyor, yazıyorum.
Gelen cevaba bakalım...
From:
Sent: Pazartesi 21 Ocak 2002 23:45
To: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Subject: ...
....cim,
Ulaş'ın once kafasini netlestirmesi lazim. yani ne yapmak istiyor vb.
Sinavlari aldiktan sonra burada research fellowship yapmasi gerekebilir. Direk herhangi bir residency e girmesi zordur. Burada bizim bolumde o tarz bir iki sene bedava calisip bu arada tekrar tekrar olanaklari zorlayan bir iki insan herzaman oluyor. Ama dedigim gibi, bunlar hem sinavlari gecmis olan, hem yuksek puan tutturmus olan hem de burada parasiz calismayi goze almis kisiler.Bana gelince, ben burada **** calisirken, **** uzmaniydim, tum sinavlarim da vardi. Puanlarim da yuksekti. Ulaş'ın kosullari ise apayri, tibbiyeden yeni mezun, son derecede dezavantajli. kusura bakma ama bu boyle.
1 :Ulaş'ın kafasını netleştirmesi için senden yardım istemiyor muyuz?
2 :Ulaş'ın sınavları aldıktan sonra neden "research fellowship" yapması gerekiyormuş?
3 :Ulaş'ın direk "residency" ye girmesi nasıl zormuş?
4 :Parasız 2 yıl çalışmaktan bahsetmek biraz acımasızlık olmuyor mu?
5 : Tıp fakültesinden yeni mezun birisinin "son derece dezavantajlı" olduğunu biz bilmiyor muyuz? Acaba o yüzden senden yardım istiyor olabilir miyiz?
6 : "Kusura bakma" diyorsun, ABD yolunun daha başında olan, elinde hiçbir kozu olmayan bir öğrencinin güç bela dik tutmaya çalıştığı süngüsünü kırıp eline veriyorsun.
Ben 10 yıldır bana yazan onca öğrenciye bir kez olsun böyle bir mesaj yazmadım. Aradan 10 yıl geçti. Ve ben halen bana bu mesajı yazanın, yazdığı zamandaki pozisyonuna gelmedim. O bu mesajı yazdığında benim şu andaki tecrübemin 3 katı tecrübesi var idi. (+15 sene)
Olgu 3 :
Sene 2010, ABD'de 4. yıl psikiyatri asistanıyım. Türkiye'den bir asistan yazıyor. "Sizi arayabilir miyim çok önemli bir şey konuşmamız lazım". Ben "tamam" diyorum, "ara, konuşalım". Falanca üniversitenin dahiliye bölümünde asistan. Diyor ki "ben usmle'ye girmek istedim, hocama sordum, o ABD'de kalmış 2 yıl, yandal yapmış, bana dedi ki hiç boşuna uğraşma ABD'de asistanlık olayı bitti, artık almıyorlar, hele dahiliyeye asla giremezsin, ancak benim gibi yandala gidebilirsin belki". Soruyorum, "hocan ne yandalı yapmış" diyorum. "Endokrinolog" diyor. Soruyorum "ABD'de mi endokrinoloji yapmış?". "Bilmiyorum" diyor, soracağım diyor. Bir kaç gün sonra yine konuşuyoruz. Hocası ABD'de 2 yıl klinik araştırma yapmış, USMLE sınavları dahi yok, Türkiye'de nasıl olduysa bunu yandal olarak saydırmış, ya da bilmiyoruz...ABD'de hiçbir şekilde asistanlık/yandal resmi başvuru sürecine girmediği anlaşılan bu öğretim üyesinin kendisine soru soran bir asistana "hiç boşuna uğraşma, ABD'de asistanlık olayı bitti" diye verdiği yanıtı burada tarih kaydediyor...
Olgulara devam edeceğiz...
Biz USMER'de bu fenomeni tanımlayacağız, çözeceğiz, hepimiz bir olacağız, el ele vereceğiz...Bu işin başka yolu yok !
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Biz de tabi su soyle bu boyle diyerek ona buna bahane bularak kendimize bir sey yapmamak icin neden aramamaliyiz o da ayri konu...
Somut seyler lazim. Yani USMLE cok kolaydi simdi zor oldu yerine. AMG IMG istatistikleri. Ya da observership research kolaydi simdi zor oldu yerine surada su adam var bizden su fakulteden su adam su adam gitti yapti. Soyle bir program soyle bir grant var soyle bir fund var basvurun arkadaslar aman gibi. Ki bunu yapiyorsunuz saniyorum. Simdi butun suriyeliler, misirlilar, ya da farketmez cesitli bu usmle isinde iyi ulkeler, seri uretim gibi bi adam tutturup o adamin yaninda biri geliyor biri gidiyor. Bizde de yapan yapilan varsa var da ben bilmiyorum o konuda bir sey diyemeyecegim. Bir de anladigim kadar fresh medical graduate olmak hakkaten olayin rengini degistiriyor.
Baglantilarin (saglam ve kisisel olanlarin) yarattigi bir fark oldugunu belirli orneklerden goruyorum. Kimse isim ver, baglantilarin onemi yok bu iste diyemez onu da biliyorum:)Sozlu sinav, interview, cv, referans falan bu tarz olaylar girdigi zaman isler komplike oluyor.
Hakikaten bir de kendi vatandasimiza karsi guvenle ve korumaci yaklasmiyoruz. Hintlilerle ilgili Hem cok hirslilar hem de birbirlerini cok kolluyorlar. Bildigin milliyetcilik yapiyorlar. Gelen adam da bakiyorsun altindan giriyor ustunden cikiyor. Elli tane ayak yapiyor. Bir tanesi hicbir sey ayarlamadan ucak biletine atlamis gelmis, kapi kapi dolanip yalvar yakar bir observershipi ayarlamis uc ay, o observershipi yaparken de ikinci ayinda yine dolana dolana yalvara yakara baska bir adami ayarliyor ilk hocaya da ya hocam kusura bakma diyor. boyle ilginc durumlar. Bizim belki yapmaya cekinecegimiz seyler. Acaba ayip mi olur ki. bir sey der mi ki. yok artik ayarladim. gibi yaklasacagimiz seyler. hani bir kelime dilimin ucuna geliyor soyleyemiyorum.
"Zorlasti, eskisi gibi degil, ama imkansiz da degil" demiyor yani kimse. Soylenen temel sey: hala ayni. Yapmakta bir numara yok. Okuyan bizlerin cikarmasi gereken sonuc bu mu??? Buna inanarak soyluyor mu soyleyenler? Yavas yavas okuyoruz forumu, buralarda mutlaka mesela son 10 yilda dunyadaki medikal graduate sayisi nasil degismis, usmleye basvuru sayisi nasil degismis, bunun icindeki img sayisi nasil degismis, bunlarin arasinda yerlesme orani nasil degismis. mesela usmleye basvuran sayisina yerlesen imglerin sayisi orani nasil degismis. iste top 95p icerisindeki yerlesme orani nasil degismis. musluman ulkelerden ya da orta dogudan gelenlerin orani, guney asyadan, uzak dogudan gelenlerin oranlarinda degisme olmus mu.. Bunlari gosterip dersek ki al kardesim ayni iste her sey ayni. O zaman somut bir tartisma olur. Simdi buradaki tecrubeli insanlarin soyledikleri mutlaka bu verilere dayaniyordur. Forumdaki bu postlari gozden gecirecegim kendi adima. Yavas yavas okuyoruz. ama boyle bir tartisma oldugu zaman bu verilere dayandirmak daha mantikli geliyor.
Dunya firsat esitliginin OLMADIGI bir yer. Birisi icin cok kolay olan baska birisi icin imkansiz olabilir. Bir acliktan kirilirken biri tiksirana kadar yiyor olabilir. biri nasil olsa da yazi yazsam derken biri hic ugrasmadan sagdan soldan gelen ikinci isim ucuncu isimlerle hayali research yapiyor olabilir. Birinin milyar dolarlari varken biri gunde 1 dolara calisabilir. Bu yuzden hastalik yoktur hasta vardir. belki de.
cok daginik yazmisim. ama konu anlasiliyor en azindan.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Adamın biri ölmüş, öbür tarafta adamın günahlarını sevaplarını ölçmüş biçmişler, cennete gitmesine karar vermişler...ama melek demiş ki, 'sen çok iyi bir insanmışsın, istersen cennete gitmeden önce neyden kurtulduğunu görmen için sana cehennemi gösterebiliriz'. 'peki' demiş adam, cehennemi gezmeyi başlamışlar. heryerde alevler fışkıran kuyular, her kuyunun başında da bir zebani varmış...melek açıklamış, 'her kuyu farklı milletlerin kuyusudur, örneğin bu ingilizlerin kuyusu, bu fransızların...zebaniler de eğer kuyudan çıkmaya çalışan biri olursa onu kuyuya geri göndermek için varlar'...adam bir kuyunun başında zebani falan olmadığını farketmiş, 'ha o mu?' demiş melek, 'o türklerin kuyusu...çıkmaya çalışan olursa mutlaka aşağıdan çeken biri olduğundan zebaniye gerek duymadık'....
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- beatrixKiddo
- Offline
- üye
- Posts: 2
- Thank you received: 4
Cok samimi soyluyorum. Pozisyon bulmaya calisirken yuzden fazla email attim, farkli universitelere ama bir tane Turk hocaya atmadim. Guvenmiyorum cunku. Eminim cok cok yardimsever, bizlere cok yardim edecek insanlar da var ama sevkimin bir Turk tarafindan kirilmasi ihtimalini goze alamadim. Belki bir Amerikalinin emailime donmemesine alinmam ama bir Turke alinirim. Hic sormadim, sorsaydim da bana olumsuz cevap verselerdi uzulurdum. Simdi kafam rahat. Savunma mekanizmasi olarak Turk'lerle en azindan bir yerlere yerlesene kadar baglanti kurmamaya karar verdim.
Bu patolojiyi anca bunun bir parcasi olmayarak cozebiliriz. Insan yardim edince kendini iyi hissediyor yau. Hele de bir de Turkse. Cok mu milliyetciyim ne?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Türkiye'de mentorluk da zayıftır, o da kesinlikle doğru. Ona da tamam.
Bunun gibi sebepler vardır.
Yalnız burada sizin saydığınız sebeplerle tam açıklayamadığım bazı şeyler var.
Başka milletlerden bunun aksine örnekler var. Örneğin, Hintliler, örneğin uzak doğulular, Pakiler vb gibi. Bu insanların birbirlerine çok daha fazla yardımcı olduklarını gördüm yıllardır. Onlar da hekim değil mi? Üstelik tüm IMG lerin %20 sini oluşturuyorlar, inanılmaz bir kompetisyon işliyor, Hintliler kendi görünmez kontenjanlarına oynuyorlar, örneğin bir Hintli yine başka Hintlilerle yarışıyor başvurularda çünkü başvuruların yarısı Hintli olunca, program direktörleri adil olamıyorlar, en az fazla 2 hintli alıyor mesela 6 kişilik yere, halbuki başvuranlar 600 kişinin 300 tanesi Hintli. Bu dosyaları ben ellerimle ayıkladım zamanında hayret ettim, bunca güçlü başvuru ve bu kadar çok. 300 Hintli 2 kadro için yarışırken, 1 Türk, 1 Alman, 1 Arap, örneğin kalan IMG kontenjanına oynuyorlar, şansları göreceli olarak çok daha fazla. Bunlar açıktan ifade edilmese de sonuçtaki asistan karmasına baktığınız zaman bu dengenin korunduğunu görüyorsunuz.
Şimdi bu adamların birbirlerinin ayaklarını kaydırmak için bizden çok daha fazla sebepleri var. Daha kötü koşullarda bir ülkeden geliyorlar, sayıları daha çok ve aynı kadro için daha büyük bir yarışma içine girmeye razı oldukları halde, bu adamların içine girdiğinde (arkadaşlarım var) benim 10 yıldır yapmaya çalıştığımı 30 yıl önce yapmaya başladıklarını anlıyorum ve birbirleriyle iletişimde bir kabile gibi bir dayanışma seziyorsun. Bu insanlarla özel sohbetlerimde kulaktan dolma bilgilere dayanarak yorumladığım o ki Hindistandaki kuzey güney gibi sınıfsal ayrımların bile ABD'deki hekim dayanışmalarına çok etkilemediği...
Ya biz Türkler,
Ben neler gördüm, neler duydum şu 10 yılda. Moral kırmak için ellerinden geleni yapanları mı anlatayım, hiçbir bilgileri olmadığı halde "ona zor, buna imkansız" diyerek daha 2. sınıfta olan öğrencileri bu yoldan çevirenleri mi anlatayım, ABD'de en kolay başarılabilecek, neredeyse yabancı hekimlerin bütünün yarısından fazlasını oluşturduğu branşlara "artık alınmıyor" diyen hocaları mı anlatayım...Bunların yazdıkları mesajlar, epostaları bazı öğrenci arkadaşlar bana yolluyorlar, bu konuyla ilgili bir bilgisizlik var, ki o ayıp değil, art niyet var, çok açıkça bu belli oluyor, ayıp olan budur Ben bana 200 yılından bana söylenen bir çok şeyin doğru olmadığını daha asistanlığın ilk yılında gözlerimle gördüm. Bana kimlerin ne dediğini halen hatırlıyorum. Bilmiyorum deselerdi koymazdi. O zaman bilmiyormuş dersin. Bilmiyor ve biliyor gibi yanlış yönlendiriyor. İnsan bir yolda ilerlerken, bir hayal peşinde koşarken, kendisine söylenen moral kırıcı her şeyi travmatik bir şekilde hatırlıyor, ve zamanı gelince o yargının ne olduğunu net bir şekilde değerlendirip o kişinin notunu veriyor.
Hani, çocukken insan bir sürü şeyi görür duyar, kaydeder, yıllar sonra aynı kayıtları hatırlar videodan izler gibi izler, o kişileri yeniden değerlendirip notunu verir ya...Mesela dersin ki, "yahu o kadın o zaman 30 yaşındaydı benim hocamdı daha 15 yaşındaydım, bana böyle bir şeyi nasıl söyleyebildi ne vicdansız kalpsiz kadınmış" vb gibi... O insanları düşünür ahlaki olarak, içerik olarak söylediklerini sen 30 yaşına gelince bir daha değerlendirirsin ya..
Şunu üzüntüyle söylüyorum ki, ABD'de ihtisas USMLE meselesinde Türk hekim topluluğunun grup olarak patolojik bir davranışı olabilir, ve ben bunun nereden kaynaklandığını tam olarak anlayamıyorum. Olayın bireysel kıskançlık veya mesleki kişilik özelliklerinin ötesinde bir perspektifi olduğundan geçtiğimiz 10 yılda giderek daha çok emin oldum, başıma gelen olayları, ihtisasa girdiğinin ertesi günü 3 yıllık arkadaşlığını aniden kavga edip bitirmeye kalkanları, ihtisasa girmeden önce abi derken, ertesi gün abiyi bırakıp her dediğime muhalefet edenleri (sanki ben ona bana "abi" de demişim gibi) vb gibi çok tuhaf dinamikleri, gözümün önünde nasıl yaptığını bildiğim bir şeyi bir öğrenciye başka türlü anlatanları, falanca tıp fakültesinden mezun olup kendi tıp fakültesinin lobisinin yapmaya kalkanları, sürekli olarak yaşayınca insan, diyor ki, hadi şu olay o adamın problemiydi, diğerinde şu oldu, hadi o hoca bilmiyordu, hadi şu bana takmıştı, hadi o , hadi şu, hadi bu...
İyi de kardeşim, yani bir parti karpuzun da yarısı kelek çıkmaz ki !
Toprağınız mı çorak, suyunuz mu az, gübreniz mi yok. Derdiniz nedir be güzel kardeşim.
Bunları yarı şaka yarı ciddi ve duygusal bir tonda yazıyorum, yanlış algılıyor olma ihtimalim de yüksek, günlüğüme not düşmek için yazıyorum ki, 10 yıl sonra bir değerlendirme daha yapıp kendimle ve meslektaşlarımla bir kez daha hesaplaşırım.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Asistanlikta tez hocasi diye verilen hocalarinin ne kadar 'danisma'nlik yaptigini gorunce sok olmustur. Ogretim uyelerinin orda bulunma sebebi birilerine bir sey ogretmek ama bunu hoca kadrosuyla hasta bakmak olarak goruyor bircok hocamiz.
Gelismeyen bu birilerini yol gosterememe yonumuz her alanda devam ediyor.
Hem Amerika'da kariyerine hoca olarak devam eden fazla Turk yok, ya da biz bilmiyoruz. Hem de destek konusunda Turkiye'deki handikaplar devam edebiliyor.
Ornek vereyim. Fazla yabancinin alinmadigi bir bolumde iki asistan dikkatimi cekti. Biri 2. biri 3. yil asistani, konusmalarindan yabanci olduklari belli oluyor. Isimlerinden arastirdim. Ikisi de Iranli, oldukalari yere girmeden once ikisi de Iranli hocalarla 2 sene kadar calismis. Pubmedde hatri sayilir miktarda yayinlari var bu hacalarla. Tamam bu kadarini da istemiyoruz.
Fikir olarak bari kostek olunmasin yeter.
Cok dertliyim cok. Ben hocamdan memnunum o ayri.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
in ter wrote: Ben daha çok kendisinin güç bir şeyi başarmış olduğu, başkalarının yapamayacağı inancının yerine başkalarıyla ilgilenmek istemeyişi görüyorum. Bunu ders anlatan hocalarımızda da görüyoruz. Kimi derslere bile gelmez, kimi derse gelmek, bildiklerini aktarmak içn can atar.
Kısıtlı sayıda yurtdışı tecrübesi olanların da kimi destek vermek için çabalarken, kimi de amaan banane deyip kendi işine bakıyor.
Ben ilk USMLE ile tanıştığımda forumlardan sınavlarla ilgili bilgiler okumaya çalışıyordum. Hepsi ingilizce, tecrübelerini aktaran insanlar yabancı idi. Usmleturk'teki 99 almış abilerimizin, ablalarımızın sınav tecrübelerini okuduğumu dün gibi hatırlıyorum. Motivasyon için benimle aynı yerlerde okumuş, aynı yolları geçmiş kişilerin başarıları çok önemliydi. Bu böyle devam edecek. Birbirimizle bilgilerimizi, tecrübelerimizi aktararak başarılı olacağız.
Ben kendim için; tecrübelerimi, bilgilerimi paylaşmayı borç bilirim. Biz burada yükselen sesimizle destek olmamakla kalmayıp, şevkimizi kırmaya çalışanları da yenebiliriz.
Sevgiler..
Bu olay bir psikolojik/sosyolojik fenomen olarak da benim çok ilgimi çekiyor. Daha geçen gün bir öğrenci arkadaşla konuşurken, hocasının "ABD'de ihtisas yapmanın imkansızlığından" bahsettiğini öğrendim. Bunu söyleyen kişi, Türkiye'de büyük şehirde cerrahi öğretim üyesi ABD'de gözlemcilik pozisyonunda (cerrahi) yaklaşık 3 ay kadar vakit geçirmiş.
Bunları duyunca moralim çok bozuluyor, neden böyle yapıyorlar anlamıyorum. 10 sene önce bana yapılanların aynısı, halen yapılıyor, aynen devam...
Bir yandan da iyi bir sonucu var, "kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış" benzetmesi ne kadar uygun olacak bilmem ama, bu sitenin varlığını , şu andaki topluluğumuzu bu gibi insanlara borçluyuz...10 sene önce benim tepemi attıran bazı kimseler sayesinde 10 yıldır bıkmadan yazıyorum, konuşuyorum, halen bu adamların yarattıkları mitlerin aksini anlatamıyorum. Halen birisi gelip diyor ki "USMLE'den şu skoru aldım bana bırak imkansız dediler" ne yapayım. Bilmiyor olabilirsiniz, bu iş zor ya da kolay olabilir, ama neden sürekli "bu iş olmaz, o eskindendi" sendromu bir türlü iyileşme belirtileri göstermiyor. [belki de gösteriyordur da ben farkında değilim]
Bütün hayalim, ben yaşarken, USMER'de ya da nerede olursa olsun, uluslararası bir Türk hekim ağının kurulduğunu ve insanların birbirlerine bilgisiz bir şekilde ABD'de tıpta uzmanlık yolu ile ilgili olarak moral kırıcı sözler söylemedikleri bir topluluğun sağlıklı bir şekilde çalıştığını görebilmek...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Kısıtlı sayıda yurtdışı tecrübesi olanların da kimi destek vermek için çabalarken, kimi de amaan banane deyip kendi işine bakıyor.
Ben ilk USMLE ile tanıştığımda forumlardan sınavlarla ilgili bilgiler okumaya çalışıyordum. Hepsi ingilizce, tecrübelerini aktaran insanlar yabancı idi. Usmleturk'teki 99 almış abilerimizin, ablalarımızın sınav tecrübelerini okuduğumu dün gibi hatırlıyorum. Motivasyon için benimle aynı yerlerde okumuş, aynı yolları geçmiş kişilerin başarıları çok önemliydi. Bu böyle devam edecek. Birbirimizle bilgilerimizi, tecrübelerimizi aktararak başarılı olacağız.
Ben kendim için; tecrübelerimi, bilgilerimi paylaşmayı borç bilirim. Biz burada yükselen sesimizle destek olmamakla kalmayıp, şevkimizi kırmaya çalışanları da yenebiliriz.
Sevgiler..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, moral vermek, destek olmak ve yapıcı olmak yerine moral bozucu olmak, kişileri herhangi bir şeyi yapamayacaklarına inandırmaya çalışmak maalesef daha kolay geliyor. Oysa bireysel farklılıklarımız o kadar az ve benimsediğimiz yollar o kadar benzer ki, birinde işe yarayan bir düşünce neden birbaşkası için imkansız olsun?
Neden kendi başarılarını ortaya çıkarmak için başkalarını küçümseme yoluna gidiyor bazıları bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Kişi büyüdükçe küçülmeyi bilmeli; ancak o zaman 'insan'olabildiğini anlamalı..
Birbirimizi anlamak ve destek olmak için çabalamaya devam ettiğimiz sürece 'insan'ız. Bunu unutmayalım.
Sevgiler..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
"artık çok zor, eskidendi o"
"son yıllarda o istediğin branşa girmek imkansızlaştı"
"ben falanca durumdan yararlandım öyle geldim, yoksa çok zor"
"o mu, o imkansız [ben imkansızı başardım]"
"buraya girenlerden en az 95li skorlar isterler,ben öyle girdim"
"giderek, giderek zorlaşıyor, son 3 senedir hiç yabancı almadılar"
Neden?
Neden bunu yaparlar?
Neden bunu yapanlar yaşlandıkça yerine yapmaya devam edecek biri hemen bulunuverir?
O kişiler şu an aramızda mıdır?
"USMER Kültürü" buna bir son verebilecek midir?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- FORUM
- USMER KURUMSAL
- ÜYENİN SESİ - "USMER MEYDAN"
- Bazı Türk hekimler ABD'de ihtisas konusunda neden moral bozarlar?