Melike Erdem Hakkında - Dr Şerif Kurtulmuş

Dr Şerif Kurtulmuş'tan Melike Erdem hakkında sitemize yollanan yazıyı yayınlıyoruz :

Dr. Melike ERDEM
Bir doktorsanız hele acil doktoruysanız aklınıza gelebilecek her çeşit insanla iletişim kurar ve tedavi edersiniz. Bazen hastanız yeni doğan bir bebek bazen de yaşlı tonton bir nene olabiliyor. Bazen bir kitap kurdu bazen de okuma yazması olmayan biri... Basit bir hastalıktan en komplike hastalığa kadar tanısal bir yaklaşım içinde olabiliyorsunuz. Çoğu zaman intihar edenlere en seçilmiş sihirli kelimelerle seslenip hayata bağlanmasını sağlayabilirsiniz. İşte acil hekimi bu kadar geniş ve yetkindir. Böyle bir kitle ile iletişim halinde olan bir doktoru düşünün. Hatta o doktor bir bayansa ve bu doktor hayatına son verme noktasındaysa söylenecek söz bulmak zordur.

Bugün sosyal medya son dakika manşetiyle acı bir haber geçti. Araştırma Görevlisi Dr. Melike ERDEM görev yaptığı Samatya'daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 6. katından atlayarak yaşamına son verdi... Nice canları kurtardığı hastanenin aciline ölü bedeni gelmiş.

Bu intihar için söylenebilecek çok şey olabilir. Söylenecek de…

Ancak bir asistanın mevcut çalışma koşullarının zorluğu ve daha önemlisi verilen emeğe rağmen, hissettirilen değersizlik politikası bu intiharı açıklamaya yeter diye düşünüyorum. Bir bardağın neredeyse bu nedenden dolayı dolduğunu düşünün, dolayısıyla bardağı taşıran son damlanın ne / neden olduğu daha az önemli olacaktır.

Hayatının baharında aramızdan alınan rahmetli Dr. Ersin ARSLAN’ın acısını eşine izah edemezken, Hayatının baharında olan ve nice intihar vakasını çözebilecek eğitimi olan bayan doktorun intiharını Anne-Babaya nasıl anlatabiliriz ki…

Bu intihar, bir ülkenin toplumsal yapısının geldiği noktayı göstermek adına önem addeder. Doktor olmanın ötesinde bir bayandan bahsediyorsanız umudun umutsuzluğa dönüştüğünü itiraf etmiş olursunuz. Neden diye soranlara Annemiz, eşimiz, ablamızın en zor durumlarda dahi umut olmalarını hatırlatmak isterim.

Sağlıkta mevcut sorunların nedeni olarak sağlık çalışanlarının gösterilmesi belirli grupların amacına ulaştığını kanıtlar niteliktedir. Hâlbuki hastanın can yoldaşı sağlık çalışanıdır. Sağlıkçının ise destekçisi hasta ve yakınlarıdır. Bu hep böyleydi. Bunu doğrulamak için ufak bir tarihsel alıntı yapalım. Hasta haklarını ilk konuşan ne hasta, sigortacı, bankacı nede siyasetçidir. Hasta Hakları Kavramı ilk olarak bir grup hekim tarafından ortaya atılmıştır. Yani hastayı korumak isteyen yine doktorun kendisidir. Bir doktor için hastayı koruma refleksi ile bir siyasetçi için ( hangi parti olursa olsun ) oy kaygısı çakıştığı zaman çözümlenemeyen sorunların derinleşmesine, kangrenleşmesine neden olur. Ancak bir siyasetçi için 120 bin hekim ile 50 milyona yakın seçmen arasında tercih yapmak zorunda bırakılırsa, tercihini ne yönde kullanacağı bellidir. Hastayı koruma refleksi ile hekimler, sorunlara tepkisel yaklaşmaktadır. Ama bu tepki hasta ve yakınlarınca sadece maddiyat merkezli bir tepki olarak algılanmaktadır. Burada Hasta-Hekim birlikteliğinin zarar gördüğü, tarihsel sürecinin tersine dönmeye başladığı, Hasta ile Hekimin karşı karşıya bırakıldığı bir süreçten bahsediyoruz. Bozulan birlikteliği düzeltmek profesyonel tarafın, yani Hekimin yapması gerekir. Bu süreç bir dönem Margaret THATCHER İngiltere’sinde 1990’lı yıllarda yaşanmıştır. Benzer sorunlar sağlıkçıların kendilerini halka anlatmasıyla hasta-hekim barışı tekrar sağlanmıştır.

Gelin hep birlikte biraz da hayal dünyasına gidelim. Düşünün ki yarın serviste 10 hastamız olsun. Poliklinikte ise 80 hasta yerine 15 hasta bekliyor olsun. Hatta yarın rahat kafayla bir konu okuyup bilgilerimizi tazelemiş olacağız. Yarın akşam ailecek yemek yenilecek hem de ameliyat icabı veya yoğun bakımdan aranmadan ..vs Hani bunu yazarken bile kendime güldüğümü belirtmeliyim.

Bu elim olay nedeniyle Doktor hanıma Allahtan rahmet, ailesine sabır, çalışma arkadaşlarına ve sağlık camiamıza baş sağlığı dilerim. Rahmetli Dr. Melike ERDEM’in veda sözleriyle bitirmek istiyorum. "Sizi çok seviyorum. Yaptığımdan dolayı üzgünüm. Beni affedin".

SAYGILARIMLA


Dr. Şerif KURTULUŞ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.