- Posts: 240
- Karma: 5
- Thank you received: 303
- FORUM
- DiĞER FORUMLAR
- Türkiye'de Tıp
- Bir asistan hekimim, bu yazıyı bir nöbette sabah 05:30’da yazıyorum...
Bir asistan hekimim, bu yazıyı bir nöbette sabah 05:30’da yazıyorum...
Simdilerde okumus, sorgulayan, egitimli insanlara 'elit' yaftasi yapistirarak, halki asagi goren, ukala, kendini begenmis, cok bilmis gibi sifatlarla oteye itmek bir aliskanlik Turkiye'de. Zaten son derece sıkıcılar. Ustelik dogrulari soyluyorlar. Konustuklari dil de anlasilmaz. Fazil Say arabesk yavsakligindan utaniyorum dediginde de ayni tepkiyle karsilasti. Televizyona cikip mahalle dedikodusu yapan insanlar dogal, icten, halktan biri olarak kucaklaniyor. Ulkeyi yonetenler de buna dahil.
Daha da kotu olanini, cok uzun yillar once bir tartisma programinda marmara universitesinden bir profesorden duymustum. Kelimesi kelimesine hatirlamasam da soyle birseydi:"Akademisyenleri icinde bulunduklari toplum asagi ceker." Yani istediginiz kadar egitimli olun icinde bulundugunuz toplumun cehaleti bataklik gibi sizi de icine ceker, seviyeniz yavas yavas azalir. Tipki su anda saglik siteminin kalitesi ile birlikte, hekim kalitesinin de dusmesi gibi. Bu batakliktan kurtulmanin yolu da kendi adima Ataturk ilkelerinden gecer.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Türkiye'de cehalet çok kötü derinleşmiştir.
Rüşvet yolsuzluk, ahlaksızlık almış balını yürümüştür
Dünyada ilk 500'de adı anılabilecek hiçbir üniversitesi yoktur.
Acı gerçekleri bir TUBA üyesi'nin ağzından duymak isteyenler için :
www.usmer.org/usmerforum/G%C3%BCncel-/68...eng%C3%B6r.html#6858
Please Log in or Create an account to join the conversation.
deniz wrote:
Turkiye'deki bilimsel yayin uretimi nedir? Bunun dunyadaki yeri nedir?
Turkiye'deki universitelerin kalitesi nedir, siralamalarda dunyada nerelerdedir?
Ulaş Abi sen belki duymamışsındır? YGS olayları ile gündeme gelen ÖSYM başkanın intihal olayı
gerçekten yapılan "bilimsel" araştırmaların da ciddiyetini düşündürüyor..YA da bilimsel çalışma adı altına yapılan intihallerin..
Türkiye'de istatistikler nasıl tutuluyor, ne kadar güvenirlilik oranları var bu da oldukşa şüpheli bence
Mücadele etmek zorundayız, Amerikalılar ya da başkası, bizden daha akıllı oldukları için bu halde değiller, ne yazık ki bizden daha "ahlaklı" akademik sistemleri, yarışma kültürleri ve temel eğitimleri var. İnsanların çoğunun liseden terk olduğu bir ülke ABD. İnanılmaz ama gerçek. Bu insanlara yakından baktığın zaman, olayın çok basit olduğunu görebiliyorsunuz. Yapılan basit bir iş, basit insanlar, basit kurallar, basit bir ahlak. Yapılan bir işi kimse için esnetmemek, ayrıcalık yapmamak. Tıp fakültesinden basit bir iş yapan basit bir masa başı görevlisine soruyorsun "Please, what am I gonna do, just do it", sana verdiği cevap "I am sorry I can't do this, I will lose my job". Bu kadar basit. Bunu diyen insan ilk öğretim 10.sınıftan terk ve yaptığı işi 10 senelerdir bu şekilde yapıyor. Laboratuvarındaki görevli, yapmadığı bir işi yaptım demiyor. O nedenle bazı okullardan giden yayınlar daha değerli. O nedenle yayınlarımızın önemli dergilerde çıkma oranı düşük.
Bu işi halletmek zorundayız. Dünyanın gerisinde kalmamak için. Bu ülkede bir şeyleri değiştirebilecek tek grup eğitimli insanlardır, çünkü çoğunluğun durumu ortada. Bazı şeyler tepki göstererek, konuşarak, tartışarak, hatta çarpışarak oluyor. Bunları konuşarak bile olsa görevimizi yaptığımızı düşünüyorum.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar.
Namık Kemal.
(Gerçeğin güneşi fikirlerin çarpışmasından doğar)
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Turkiye'deki bilimsel yayin uretimi nedir? Bunun dunyadaki yeri nedir?
Turkiye'deki universitelerin kalitesi nedir, siralamalarda dunyada nerelerdedir?
Ulaş Abi sen belki duymamışsındır? YGS olayları ile gündeme gelen ÖSYM başkanın intihal olayı
gerçekten yapılan "bilimsel" araştırmaların da ciddiyetini düşündürüyor..YA da bilimsel çalışma adı altına yapılan intihallerin..
ÖSYM Başkanına İntihal Suçlaması
Türkiye'de istatistikler nasıl tutuluyor, ne kadar güvenirlilik oranları var bu da oldukşa şüpheli bence
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
görsünler bakalım benim güzelim akdeniz , ege , urfa mutfağı nasıl oluyor....
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Please Log in or Create an account to join the conversation.
www.theworlds50best.com/awards/1-50-winners
Evet yemek kulturu de medeniyetlerin en onemli unsurlarindan biridir. Tabii bu listeyi oylarken gurmelerin neye gore oyladiklari tartisilir. O ayri bir konu. Turkiye cografyasinin getirdigi avantajlardan biri de yemeklerindeki cesitliligidir. Amerikanin her yerinde bulunmadim ama hem internetten arastirdigim kadariyla hem de yasadigim yerlerden bildigim kadariyla Amerika'daki Turk restoranlari genellikle orta sinif lahmacun kebap salonlari. Istanbul gibi dunyanin en guzel sehirlerinden birinde bile restoran isini profesyonel olarak ciddiyetle yapan kac tane restoran var? Dunyanin en lezzetli mutfaklarindan biridir Turk mutfagi. Ama bakin ilk 100 de bir tane Turkiye'den restoran yok. Neden? Sef mi yok ulkemizde? Yemeklerimiz mi guzel degil? Neden olimpiyat sampiyonu yuzucumuz yoksa ( vucut yapimiz mi musait degil?), neden butun dunyanin ayakta alkisladigi ses sanatcimiz yoksa ( billur gibi sesi olan egitimli ses sanatcimiz mi yok)ayni sebepten dolayi. Listedeki ilk siralardaki restoranlarin mutfak resimlerine baktim benim mecburi hizmet yaptigim hastanenin ameliyathanesinden daha steril gozukuyor.
(Bu restoran kelimesi de bir acayip geliyor. Lokantayi da sevmiyorum.)
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Benim en bastaki kriterler diye bahsettigim seyler...
Hani teshis koyacaktik ya Turkiye'ye sakin sakin koyalim o zaman.
Turk halkinin `cogunluguna` cahil diyemiyoruz, tepki gosteriliyor. O halde buyrun su verileri konusalim Turk halki dunya standartlarinda ne kadar kulturluymus, ne kadar egitimliymis, ne kadar uygar medeniyetlerin seviyesindeymis gorelim. Butun bunlardan sonra bunlari nasil gelistirebiliriz onu dusunelim.
Benim iddiam, Turk halkinin cogunlugu, bilimsel olarak da, sanatsal olarak, sportif olarak da dunyadaki uygar medeniyetlerle boy olcusecek seviyede degildir. Giderek de dibe vurmaktadir.
Kaba bilimsel parametreler:
Turkiye'deki okur yazar orani nedir?
Turkiye'deki bilimsel yayin uretimi nedir? Bunun dunyadaki yeri nedir?
Turkiye'deki universitelerin kalitesi nedir, siralamalarda dunyada nerelerdedir?
Sanatsal parametreler:
Dunya sanat dunyasinda turk sanatcilarinin rakamlarla yeri nedir?
Daha spesifik olarak alt basliklara inebiliriz
Sportif parametreler:
Evrensel spor dallarina Turkiye'nin genel basarisi nedir?
Varsa baska bir genel uygarlik parametremiz buyrun ekleyip tartisalim. Ofkeli olmadan...
Turk halkinin cogunlugu cahil midir degil midir? (cahilligi egitim seviyesinin uygar uluslar seviyesinin altinda anlaminda parametre tarifi olarak kullaniyorum)
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Yalnız konunun farklı yere gidyor olmasından dolayı endişeliyim.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Ulaş abinin yukardaki düşüncelerine ek olarak beni şok eden bir olay başıma geldi.Amerikalının bir tanesi ile sohbet ediyoruz , nerden geldiğimi sordu Turkey diyince adam bir durdu sasırdı kaldı :
Amerikan :Cengiz Han atalarınız olurdu değilmi ?
Ben : ?*6/&4%:O dumur.....!!!ZİRA en son ne zaman Cengiz Han dan bahsettiğimi , yada baahsedildiğini yakın zamanlarımda ne cevremde ne de okudugum herhangi birsey de rastlamış ve yakın hafızamda yer edinmemiş bir öge oldugu için Amerikana sastım kaldım....
O derece Dünya Türk atalarından haberdar
Ben daha kötüsünü duydum..
"Siz orda develerle mi geziyorsunuz, büyük çölleriniz var di mi"
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Konuya alakasız bir yerden giriyorum ama Cengiz Han Moğoldur. Burada yanlış bilen Amerikalı. Cengiz Devleti'nde Türk unsurları hakimdir ancak Cengiz Han atalarımız olmuyor.ertug wrote:
umc wrote:
elifson wrote: "Kültürsüz ve eğitimsiz" tanımlamalarından her biri bir şekilde bize de ucunu dokundurur. Bir şekilde kendi etrafımız,yakınlarımız da bu tanıma girer.Biz de gireriz..
Çözüm bu değil..
Türkiye'nin büyük bir çoğunluğunun objektif verilerle, dünyanın gelişmiş medeniyetlerinin gerisinde kaldığını göremiyor muyuz? Bilimde, sanatta ve sporda (uygarlığın 3 temel boyutudur) gelişmiş medeniyetlerin oldukça gerisindeyiz. Dünyada ilk 400 arasına son 50'den giren iki tane universitemiz var, musikide, resimde, edebiyatta, balede, operada, tiyatroda, kısaca sanatın tüm dallarında dünyada ilk 2 ligde yer almamız söz konusu değildir. Sporda fubol ve basketbol belki, o da tartışılır...Evrensel olimpiyat dallarının hiç birinde yokuz, ne alt yapı ne üst yapı...Derya Büyükuncu Cumhuriyet Tarihinde herhangi bir dalda 12. olabilmiş tek yüzücü bununla da haklı olarak gurur duyuyor.
Özet : Canım Türkiyem, tarihi çok büyük, kültürü çok büyük, dünyada adını toprağa kazımış,insnalık tarihinin akışını değiştirmiş yaklaşık 10 medeniyetten biridir. (ingilizler/anglosaksonlar, araplar, persler, çinliler, japonlar, ispanyollar, iskandinav medeniyetleri/vikingler, almanlar, mısırlılar, italyanlar /roma, yunanlılar/grek, türkler/osmanlılar vb belki bir iki daha) Büyük ulustur,büyük kültürdür, dünya mozağinde yemeğiyle, diliyle, kültürüyle seçkin bir yeri vardır, karakteri olan, devlet geleneğinin kitabını yazmış, baskın, dik başlı, tarihinde hiç bir zaman sömürge olmamış, boyunduruk alntında yaşamamış keskin özellikleri olan bir ulustur.
Uluslar tarihleriyle vardırlar, uluslar için 10 yıl 100 yıl değil, 1000 yıllar önemlidir.
Günümüz Türkiye'si, ne yazık ki, Atatürk'ün onca gayretine rağmen, kendisi öldükten sonra hızla gerilemey başlamış, köy enstitülerini kapatmakla işe başlamış, geçtiğimiz 50 yılda Amerikan ve İngiliz yarı sömürgesi olarak, din baronlarının ve badem bıyıklı geri kafalı yobazların elinde oyuncak olarak gözlerini bilime kapatmış, bale izlerken başını öne eğen, kültürsüz ve orta zekalı şark kurnazlarının elinde oyuncak olmuştur.
Bilimde, sanatta, sporda geridir...Hükümeti yobazdır, gericidir, dincidir, vizyonsuzdur, ve de emperyal çıkarların oyuncağı durumundadır.
Günümüz Türk Halkının büyük bir çoğunluğu kitap okumaz, gazete okumaz, dünyayı 5. sınıf TV dizilerinden takip eder, televole izler, pespaye mankenleri, dünyadan haberi olmayan ve güzellikten başka bir "becerisi" olmayan kişileri "önemli" insanlar zanneder. Dünya çok başka bir yerdedir oysa, dünyada neler olup bitmektedir, neler yazılmaktadır, neler öğrenilip unutulmaktadır ama Türk Halkı modern dünya akışının bir parçası değildir, ne bilimde, ne sporda, ne sanatta, olduğuna dair en ufak bir kanıt, veri, rakam varsa , o rakam ağırlığında başıma taş düşsün !
Eğer bu kadar acıklı bir durumun ucu siz Elif Hanım'a dokunuyorsa, dokunsun efendim, ucu kime dokunursa dokunsun. Durumun vehameti romantizmi kaldıramayacak kadar ilerlemiştir.
Atatürk'ün gençliğe hitabesini kaç kere okuduk, her sabah soğukta, bayrak töreninde... Ben o sıralardan yetiştim, ülkemde yetiştim, ülkemde insan gibi yaşadım, ülkemin vatanımın olanaklar beni ben yaptı. Şimdi de konuşarak bağırarak, vatanıma borcumu ödüyorum. Kime dokunduğu da zerre kadar umurumda değil.
Şimdi konuşmak lazım ! Şimdi !
Ulaş abinin yukardaki düşüncelerine ek olarak beni şok eden bir olay başıma geldi.Amerikalının bir tanesi ile sohbet ediyoruz , nerden geldiğimi sordu Turkey diyince adam bir durdu sasırdı kaldı :
Amerikan :Cengiz Han atalarınız olurdu değilmi ?
Ben : ?*6/&4%:O dumur.....!!!ZİRA en son ne zaman Cengiz Han dan bahsettiğimi , yada baahsedildiğini yakın zamanlarımda ne cevremde ne de okudugum herhangi birsey de rastlamış ve yakın hafızamda yer edinmemiş bir öge oldugu için Amerikana sastım kaldım....
O derece Dünya Türk atalarından haberdar...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
eguerre wrote: Baris Manco oldugu zaman kim oldugunu hatirlamadigim biri hakkinda su yorumu yapmisti.
Baris Manco asik suratli laubaliler ulkesinde guleryuzlu ciddi bir adamdi.
Bu soz aklimda kaldi cunku toplum yapimizi cok iyi ifade ettigini dusunmustum. Amerikaya ilk geldigim donemde en cok tuhafima giden sey insanlarin tanimasa bile surekli birbirine selam vermesi, guleryuz gostermesi, ozellikle marketten alisveris yaparken kasadaki elemanin urunleri teker teker acele etmeden torbalara doldurmasi ve bunu yaparken arkada bekleyen insanlarin sabirsiz olmamasi hatta muhabbete katilmasi olmustu. Amerikali insanin cok enteresan rahat bir tavri var. Anasina kufretsen bile kendini kaybetmiyor. Bu sakinlige alismam 6 ay falan surdu. Ozellikle Istanbuldan gelen, hizli yasamaya, karmasaya alismis biri olarak icime sikinti geliyordu. Daha sonralari anladim ki bu guleryuz ve iyilik hali donen kapitalist sistemin bir parcasi. Uzakdogulularda, Araplarda ve Hintlilerde de (Gocmen olan) ayni asik suratlilik halini gozlemledim. Heralde dedim acilarla dolu bir tarihten ve cografyadan geldigimiz icin boyle. Bir 6 ay da boyle dusunerek gecirdim ama sonra dedim ki kendi kendime neyin sonucu olursa olsun bu adamlarin davranis sekli boyle olmus artik. Netice boyle yani. Kasada beklerken ya da ATM den para cekerken en cahili bile 3 metre arkada bekliyor.Insanlarin bedenleri birbirine temas etmiyor. Herkes bir dairenin icinde mesafeli yasiyor. Neden diyorum Turkiye'de adam sinirlenince kafa goz yararken, burdaki adam ..uck you deyip yuruyup gidiyor. Ilk geldigim hafta kizim dustu kafasini vurdu ve acile gittik. Yaklasik 2 saat bekledik. Bir trafik kazasi nedeniyle doktorlar ameliyattaydi. Acilde bekleyen onca kisiden biri de sesini cikarip nerde bu doktorlar demedi. Herkes kosesinde oturup bekledi.Hatta bu adamlar cebinden nakit para verip beklediler saatlerce. Sistem disinda bu davranis modelinin sosyolojik bir aciklamasi olmasi lazim. Aile deseniz Turkler cok daha geleneksel ailevi degerleri olan insanlar. Egitim deseniz ortalama bir Amerikalinin egitim seviyesi ortada. Kafalari mi calismiyor nedir? Mevlananin, Yunus Emre'nin yasadigi cografyada yasayip da saygi ve insana sevgi konusunda koloni zihniyetine nasil bu kadar yenik dusuyoruz anlamiyorum.
Gercekten cok guzel anlatmissiniz ve size cani gonulden katiliyorum. Benim de amerikada bulundugum surece en cok dikkatimi ceken sey buydu. Onlarla bizim aramizdaki fark nedirki boylesine yenik dusuyoruz ofkemize?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
yaşım ilerledikçe öğrendiğim şey sakin olmak ,éöfke ile kalkan zarar ile oturur demişler .
çok doğru öfke ile bir şeyler söylüyorsunuz sonra olaylar yoluna girdiği zaman öfke ile söylediğiniz şeyleri dğzeltmek ile uğraşıyorsunuz .
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Baris Manco asik suratli laubaliler ulkesinde guleryuzlu ciddi bir adamdi.
Bu soz aklimda kaldi cunku toplum yapimizi cok iyi ifade ettigini dusunmustum. Amerikaya ilk geldigim donemde en cok tuhafima giden sey insanlarin tanimasa bile surekli birbirine selam vermesi, guleryuz gostermesi, ozellikle marketten alisveris yaparken kasadaki elemanin urunleri teker teker acele etmeden torbalara doldurmasi ve bunu yaparken arkada bekleyen insanlarin sabirsiz olmamasi hatta muhabbete katilmasi olmustu. Amerikali insanin cok enteresan rahat bir tavri var. Anasina kufretsen bile kendini kaybetmiyor. Bu sakinlige alismam 6 ay falan surdu. Ozellikle Istanbuldan gelen, hizli yasamaya, karmasaya alismis biri olarak icime sikinti geliyordu. Daha sonralari anladim ki bu guleryuz ve iyilik hali donen kapitalist sistemin bir parcasi. Uzakdogulularda, Araplarda ve Hintlilerde de (Gocmen olan) ayni asik suratlilik halini gozlemledim. Heralde dedim acilarla dolu bir tarihten ve cografyadan geldigimiz icin boyle. Bir 6 ay da boyle dusunerek gecirdim ama sonra dedim ki kendi kendime neyin sonucu olursa olsun bu adamlarin davranis sekli boyle olmus artik. Netice boyle yani. Kasada beklerken ya da ATM den para cekerken en cahili bile 3 metre arkada bekliyor.Insanlarin bedenleri birbirine temas etmiyor. Herkes bir dairenin icinde mesafeli yasiyor. Neden diyorum Turkiye'de adam sinirlenince kafa goz yararken, burdaki adam ..uck you deyip yuruyup gidiyor. Ilk geldigim hafta kizim dustu kafasini vurdu ve acile gittik. Yaklasik 2 saat bekledik. Bir trafik kazasi nedeniyle doktorlar ameliyattaydi. Acilde bekleyen onca kisiden biri de sesini cikarip nerde bu doktorlar demedi. Herkes kosesinde oturup bekledi.Hatta bu adamlar cebinden nakit para verip beklediler saatlerce. Sistem disinda bu davranis modelinin sosyolojik bir aciklamasi olmasi lazim. Aile deseniz Turkler cok daha geleneksel ailevi degerleri olan insanlar. Egitim deseniz ortalama bir Amerikalinin egitim seviyesi ortada. Kafalari mi calismiyor nedir? Mevlananin, Yunus Emre'nin yasadigi cografyada yasayip da saygi ve insana sevgi konusunda koloni zihniyetine nasil bu kadar yenik dusuyoruz anlamiyorum.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Benim bir fikrim var, bu konuyu geliştirip,Türkiye'nin dünyadaki okur yazar oranı, akademik durumu vb gibi medeniyet parametrelerini rakamlarla referasnla konuşabilir miyiz, belki bu şekilde net verilerle daha net zihin cimnastiği yapabilir...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Çünkü en büyük hastalık bireysellik.Herkes kendi hesabını tutuyor,toplumun değil.. Biraraya geldiklerinde bu hasta topluluk bir sürü ahkam keser, "şu böyle olsun ,bu böyle olsun" Ama iş bütün bu şikayet ettikleri şeyleri değiştirmeye sıra geldiğinde kimse bir araya gelmez..Olay Nasrettin Hocanın Fil fıkrasına döner..Bunu daha önce de demiştim..
O yüzden önce bu hasta toplumun hastalığını görmek ,sonra küfretmeden tedavinin bir yoluna bakmak gerek diye düşünüyorum. Dediklerim hepimizde az buçuk var..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
umc wrote: Niye aforoz edilesiniz canım? Kişilerden bağımsız fikirleri tartışıyoruz.
Ben Türk halkının çoğunluğuna baktığım zaman, çoğunluğunun oy verdiği politikacılara baktığım zaman, çoğunluğunun dinlediği müziklere baktığım zaman, TV'yi açıp haberleri izlediğim zaman, dünyayı Hülya Avşar'dan ibaret sanan TV programlarını gördüğüm zaman aynada kendimi gördüğümü zannetmiyorum.
Ben de bu vatanın evladıyım, ben de aynı yerin suyunu içtim, ben de misaperverim, ben de kokoreç severim, midye yerim, çiğ köfte hem güzel yapar hem yerim, isot ve sumak hayatımın parçasıdır. Ben de badem bıyık bırakabilirim. 32 yaşındayım, hayatımın 26 senesini Türkiye'de Türklerle, Türk Ana babadan doğma olarak geçirdim,en iyi arkadaşlarım Türktür. Ben ülkeme baktığım zaman neden kendimi göremiyorum acaba? Neden ben gazeteleri okuduğum zaman ülkenin içinden geçtiği durumdan midem bulanıyor, gözlerim doluyor, neden lanet olsun diyorum her gün her gece , bu ülkenin giderek batmakta olduğu çukuru gördükçe...Neden acaba?
Çözüm romatizmle değil, bilimle gelir. Bilim, sorunu rakamlarla tespit eder, yöntemleri vardır. Türkiye bilim, sanat, spor, akademik, sağlık, kültür vb gibi tüm açılardan rakamlarla giderek dibe vurmaktadır. Fazıl Say gibi sanatçıların yaşamakta zorlandığı bir hale gelmiştir (kendi söylemi).
Bu ülkede bir şeyler değişecekse önce bilimsel rakamlarla tespit edilir.
Türk Halkının çoğunluğunun cahilliği, kültürsüzlüğü, bilimsel geriliği, sanatsal geriliği rakamlarla sabittir.
Bu teşhisi bile koymamıza izin vermezseniz, nasıl ileriye gidecek bu ülke?
Önce teşhisi koyalım, sonra eylem noktasına gelebiliriz.
Nerede yanlışım var siz söyleyin...
Teşhis koymada sorun yok,Sorun teşhisi koyduktan sonra ,teşhisi koyduğunuz kişiye lanet okumak..
Hastalarınızı tedavi ederken onun hastalığından dolayı ona küfretmezsiniz herhalde..
Kültürsüz ,gerizekalı söylemlerinin arkasından sessiz bir şekilde bu lanetler okunuyor.. Ve bu şekilde davrandığınız hastayı takdir edersiniz ki tedavi edemezsiniz..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Ben Türk halkının çoğunluğuna baktığım zaman, çoğunluğunun oy verdiği politikacılara baktığım zaman, çoğunluğunun dinlediği müziklere baktığım zaman, TV'yi açıp haberleri izlediğim zaman, dünyayı Hülya Avşar'dan ibaret sanan TV programlarını gördüğüm zaman aynada kendimi gördüğümü zannetmiyorum.
Ben de bu vatanın evladıyım, ben de aynı yerin suyunu içtim, ben de misaperverim, ben de kokoreç severim, midye yerim, çiğ köfte hem güzel yapar hem yerim, isot ve sumak hayatımın parçasıdır. Ben de badem bıyık bırakabilirim. 32 yaşındayım, hayatımın 26 senesini Türkiye'de Türklerle, Türk Ana babadan doğma olarak geçirdim,en iyi arkadaşlarım Türktür. Ben ülkeme baktığım zaman neden kendimi göremiyorum acaba? Neden ben gazeteleri okuduğum zaman ülkenin içinden geçtiği durumdan midem bulanıyor, gözlerim doluyor, neden lanet olsun diyorum her gün her gece , bu ülkenin giderek batmakta olduğu çukuru gördükçe...Neden acaba?
Çözüm romatizmle değil, bilimle gelir. Bilim, sorunu rakamlarla tespit eder, yöntemleri vardır. Türkiye bilim, sanat, spor, akademik, sağlık, kültür vb gibi tüm açılardan rakamlarla giderek dibe vurmaktadır. Fazıl Say gibi sanatçıların yaşamakta zorlandığı bir hale gelmiştir (kendi söylemi).
Bu ülkede bir şeyler değişecekse önce bilimsel rakamlarla tespit edilir.
Türk Halkının çoğunluğunun cahilliği, kültürsüzlüğü, bilimsel geriliği, sanatsal geriliği rakamlarla sabittir.
Bu teşhisi bile koymamıza izin vermezseniz, nasıl ileriye gidecek bu ülke?
Önce teşhisi koyalım, sonra eylem noktasına gelebiliriz.
Nerede yanlışım var siz söyleyin...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Daha önce de böyle bir tartışmaya girilmişti . Ve yine aynı durum çıktı ortaya????? Neden ?
Oysa şu içine girdiğiniz tartışmanın ne başı var ne sonu??
Ayna çok güzel bir benzetme.. Benim söylemek istediklerimi çok güzel ifade ediyor.
Eylem noktasında hiçkimse birbirinin yanında değil?İşte bu noktada aynaya iyi bakmak lazım.. Herkes suçlu... İnsanımız kültürsüz kalmışsa, gerizekalıysa ; aynanın karşısında duranlar bizleriz... Bizden başkası değil..
Çözüm de aynanın karşısında nasıl bir görüntü istiyorsak onun için çalışmak,aynadakine tükürmek değil.. aynadaki senden benden başkası değil....
Zencinin biri aynanın karşısına geçmiş ,"ne çirkin yüzün var" demiş ve aynaya tükürmüş,Bu misal.......
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Cehalet eşittir, cehalettir.
Kültürsüzlük eşittir, kültürsüzlüktür.
Sanattan anlamamak, okumamak, spor yapmamak, bu durumun devamını sağlamak, halkın suçudur. Uyumak, halkın suçudur. Uyandırılma çalışılmasına rağmen gerilikte , cahillikte, ısrar etmek, suçtur.
Bu suça sizin ananız babanız da benim anam babam, da ayşenin fatmanın yengesi de, benim köyde büyüyüp yetişmiş bir tanecik babaannemde ortaktır.
Oy almaya çalışır gibi "insanlarımız sevelim oklayalım, benim halkım" demek karda donmak üzere olup öldüğünü farketmemektir.
Cehalet içinde sürünene cahil demek karamsarlıksa, o zaman iyimser olalım. İyimserlik ayrı şey, karamsarlık ayrı şey, cahillil ayrı şey, bilimde geri kalmak ayrı şey, dünya nanobiyoteknoloji ile uzayda hayat yaratmaya çalışırken halen laboratuvarda evrim var mı yok mu diye tartışmak ayrı şey, eğlenmek coşmak, hayatı yaşamak ayrı şey...
Modern medeniyet seviyesinin, bilim, sanat ve spor için net rakamları vardır. Matematiktir bu. Sağlıkta binbir parametre, akademide yüzbin parametre, sanatta 10 üzeri 1000 parametre vardır.
Bütün bu parametrelerde sınıfta kalıp "benim milletim yardımseverdir" demek, akademik değil, ancak politik olabilir.
Size katılmıyorum.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
cemil meric bu ulke adli kitabinda soyle diyor ; “Her dudakta aynı rezil şikayet: yaşanmaz bu memlekette! Neden? Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? Hayır. Onlar Türkiye’nin insanından şikayetçi. İnsanından, yani kendilerinden. Aynaya tahammülleri yok... Pamuk ipliğinden biraz daha sağlam tek bağ: düşünce birliği. O da rüzgarın her an tehdit ettiği bir kandil. Düşünce birliği, düşünen insanlar arasında olur. İnsanların kaçta kaçı düşünür? Düşünenlerin kaçta kaçı karşılaşır ve açılır birbirine.”
Bugun begenmedigimiz, cahil dedigimiz o insanlar yeri geldiginde size evini acar, evindeki azicik yemegini sizinle paylasir, basiniza bir sey gelse on kisi etrafiniza toplanir yardim etmek icin, doktor derdine derman oldugu zaman gider elini oper, elinde bir seyi yoksa yemek yapar onu hediye eder.
insanlardan sikayet ediyoruz, doktorlarin sucu yok mu hic peki? ben tip egitimim boyunca edepsiz pek cok hasta gordum ama bir o kadar edepsiz doktor da gordum, sanki kendisi yedi kusak pasa soyundan geliyormus gibi anadoludan gelen insanlari kucumseyen, sorularina cevap vermeyen, tani ve tedavi hakkinda zerre bilgi vermeyen doktorlari.. okudum okulda bicak parasi almak icin hastanin ameliyatini geciktiren sendika uyesi hocalari..
bu yuzden elifson un sozlerine katiliyorum. insanlar bizim insanlarimiz, ve biz bu insanlarin icinden geldik, belki pek cogumuzun ailesinde badem biyikli da var, siveli konusan da, sakalli da..
bu ulkeye artik karamsarlik bir sey katmiyor malesef. o yuzden guzel dusunmek, guzel hayaller kurmak gerekiyor. yillarca turkiyenin uc tarafi denizlerle dort tarafi da dusmanlarla cevrili diye ogretildi bize, artik gozumuzu acmamiz kendi kisir kavgalarimizdan kurtulup daha buyuk dusunmemiz gerekiyor. turkiye artik kucuk dusunceleri, kisisel kavgalari kaldirmiyor cunku..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
TANER OZDEMIR wrote: Kübra hanım yazdıklarını okurken boğazım düğümlendi, gözlerim doldu. İşte bu dedim, yalnız değilim dedim. Bizim kaderimiz çoğunluğunu kültürsüz ve eğitimsiz insanların oluşturduğu bir toplumda hekimlik yapmamız. Başka birşey diyemiyorum.
Yinede bu cümlede genellemeler haricinde bazı bazı haklı noktlar oldugunu , bir cok istisnai durumun ve toplumun içinde cok seçilmiş apayrı insan türlerinin olduguna katılmaktayım.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
umc wrote:
elifson wrote: "Kültürsüz ve eğitimsiz" tanımlamalarından her biri bir şekilde bize de ucunu dokundurur. Bir şekilde kendi etrafımız,yakınlarımız da bu tanıma girer.Biz de gireriz..
Çözüm bu değil..
Türkiye'nin büyük bir çoğunluğunun objektif verilerle, dünyanın gelişmiş medeniyetlerinin gerisinde kaldığını göremiyor muyuz? Bilimde, sanatta ve sporda (uygarlığın 3 temel boyutudur) gelişmiş medeniyetlerin oldukça gerisindeyiz. Dünyada ilk 400 arasına son 50'den giren iki tane universitemiz var, musikide, resimde, edebiyatta, balede, operada, tiyatroda, kısaca sanatın tüm dallarında dünyada ilk 2 ligde yer almamız söz konusu değildir. Sporda fubol ve basketbol belki, o da tartışılır...Evrensel olimpiyat dallarının hiç birinde yokuz, ne alt yapı ne üst yapı...Derya Büyükuncu Cumhuriyet Tarihinde herhangi bir dalda 12. olabilmiş tek yüzücü bununla da haklı olarak gurur duyuyor.
Özet : Canım Türkiyem, tarihi çok büyük, kültürü çok büyük, dünyada adını toprağa kazımış,insnalık tarihinin akışını değiştirmiş yaklaşık 10 medeniyetten biridir. (ingilizler/anglosaksonlar, araplar, persler, çinliler, japonlar, ispanyollar, iskandinav medeniyetleri/vikingler, almanlar, mısırlılar, italyanlar /roma, yunanlılar/grek, türkler/osmanlılar vb belki bir iki daha) Büyük ulustur,büyük kültürdür, dünya mozağinde yemeğiyle, diliyle, kültürüyle seçkin bir yeri vardır, karakteri olan, devlet geleneğinin kitabını yazmış, baskın, dik başlı, tarihinde hiç bir zaman sömürge olmamış, boyunduruk alntında yaşamamış keskin özellikleri olan bir ulustur.
Uluslar tarihleriyle vardırlar, uluslar için 10 yıl 100 yıl değil, 1000 yıllar önemlidir.
Günümüz Türkiye'si, ne yazık ki, Atatürk'ün onca gayretine rağmen, kendisi öldükten sonra hızla gerilemey başlamış, köy enstitülerini kapatmakla işe başlamış, geçtiğimiz 50 yılda Amerikan ve İngiliz yarı sömürgesi olarak hayatına devam etmektedir.
Bilimde, sanatta, sporda geridir...Emperyal çıkarların oyuncağı durumundadır.
Günümüz Türk Halkının büyük bir çoğunluğu kitap okumaz, gazete okumaz, dünyayı 5. sınıf TV dizilerinden takip eder, televole izler, pespaye mankenleri, dünyadan haberi olmayan ve güzellikten başka bir "becerisi" olmayan kişileri "önemli" insanlar zanneder. Dünya çok başka bir yerdedir oysa, dünyada neler olup bitmektedir, neler yazılmaktadır, neler öğrenilip unutulmaktadır ama Türk Halkı modern dünya akışının bir parçası değildir, ne bilimde, ne sporda, ne sanatta, olduğuna dair en ufak bir kanıt, veri, rakam varsa , o rakam ağırlığında başıma taş düşsün !
Eğer bu kadar acıklı bir durumun ucu siz Elif Hanım'a dokunuyorsa, dokunsun efendim, ucu kime dokunursa dokunsun. Durumun vehameti romantizmi kaldıramayacak kadar ilerlemiştir.
Atatürk'ün gençliğe hitabesini kaç kere okuduk, her sabah soğukta, bayrak töreninde... Ben o sıralardan yetiştim, ülkemde yetiştim, ülkemde insan gibi yaşadım, ülkemin vatanımın olanaklar beni ben yaptı. Şimdi de konuşarak bağırarak, vatanıma borcumu ödüyorum. Kime dokunduğu da zerre kadar umurumda değil.
Şimdi konuşmak lazım ! Şimdi !
Ulaş abinin yukardaki düşüncelerine ek olarak beni şok eden bir olay başıma geldi.Amerikalının bir tanesi ile sohbet ediyoruz , nerden geldiğimi sordu Turkey diyince adam bir durdu sasırdı kaldı :
Amerikan :Cengiz Han atalarınız olurdu değilmi ?
Ben : ?*6/&4%:O dumur.....!!!ZİRA en son ne zaman Cengiz Han dan bahsettiğimi , yada baahsedildiğini yakın zamanlarımda ne cevremde ne de okudugum herhangi birsey de rastlamış ve yakın hafızamda yer edinmemiş bir öge oldugu için Amerikana sastım kaldım....
O derece Dünya Türk atalarından haberdar...
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
elifson wrote: "Kültürsüz ve eğitimsiz" tanımlamalarından her biri bir şekilde bize de ucunu dokundurur. Bir şekilde kendi etrafımız,yakınlarımız da bu tanıma girer.Biz de gireriz..
Çözüm bu değil..
Türkiye'nin büyük bir çoğunluğunun objektif verilerle, dünyanın gelişmiş medeniyetlerinin gerisinde kaldığını göremiyor muyuz? Bilimde, sanatta ve sporda (uygarlığın 3 temel boyutudur) gelişmiş medeniyetlerin oldukça gerisindeyiz. Dünyada ilk 400 arasına son 50'den giren iki tane universitemiz var, musikide, resimde, edebiyatta, balede, operada, tiyatroda, kısaca sanatın tüm dallarında dünyada ilk 2 ligde yer almamız söz konusu değildir. Sporda fubol ve basketbol belki, o da tartışılır...Evrensel olimpiyat dallarının hiç birinde yokuz, ne alt yapı ne üst yapı...Derya Büyükuncu Cumhuriyet Tarihinde herhangi bir dalda 12. olabilmiş tek yüzücü bununla da haklı olarak gurur duyuyor.
Özet : Canım Türkiyem, tarihi çok büyük, kültürü çok büyük, dünyada adını toprağa kazımış,insnalık tarihinin akışını değiştirmiş yaklaşık 10 medeniyetten biridir. (ingilizler/anglosaksonlar, araplar, persler, çinliler, japonlar, ispanyollar, iskandinav medeniyetleri/vikingler, almanlar, mısırlılar, italyanlar /roma, yunanlılar/grek, türkler/osmanlılar vb belki bir iki daha) Büyük ulustur,büyük kültürdür, dünya mozağinde yemeğiyle, diliyle, kültürüyle seçkin bir yeri vardır, karakteri olan, devlet geleneğinin kitabını yazmış, baskın, dik başlı, tarihinde hiç bir zaman sömürge olmamış, boyunduruk alntında yaşamamış keskin özellikleri olan bir ulustur.
Uluslar tarihleriyle vardırlar, uluslar için 10 yıl 100 yıl değil, 1000 yıllar önemlidir.
Günümüz Türkiye'si, ne yazık ki, Atatürk'ün onca gayretine rağmen, kendisi öldükten sonra hızla gerilemey başlamış, köy enstitülerini kapatmakla işe başlamış, geçtiğimiz 50 yılda Amerikan ve İngiliz yarı sömürgesi olarak hayatına devam etmektedir.
Bilimde, sanatta, sporda geridir...Emperyal çıkarların oyuncağı durumundadır.
Günümüz Türk Halkının büyük bir çoğunluğu kitap okumaz, gazete okumaz, dünyayı 5. sınıf TV dizilerinden takip eder, televole izler, pespaye mankenleri, dünyadan haberi olmayan ve güzellikten başka bir "becerisi" olmayan kişileri "önemli" insanlar zanneder. Dünya çok başka bir yerdedir oysa, dünyada neler olup bitmektedir, neler yazılmaktadır, neler öğrenilip unutulmaktadır ama Türk Halkı modern dünya akışının bir parçası değildir, ne bilimde, ne sporda, ne sanatta, olduğuna dair en ufak bir kanıt, veri, rakam varsa , o rakam ağırlığında başıma taş düşsün !
Eğer bu kadar acıklı bir durumun ucu siz Elif Hanım'a dokunuyorsa, dokunsun efendim, ucu kime dokunursa dokunsun. Durumun vehameti romantizmi kaldıramayacak kadar ilerlemiştir.
Atatürk'ün gençliğe hitabesini kaç kere okuduk, her sabah soğukta, bayrak töreninde... Ben o sıralardan yetiştim, ülkemde yetiştim, ülkemde insan gibi yaşadım, ülkemin vatanımın olanaklar beni ben yaptı. Şimdi de konuşarak bağırarak, vatanıma borcumu ödüyorum. Kime dokunduğu da zerre kadar umurumda değil.
Şimdi konuşmak lazım ! Şimdi !
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Hekimi karalamanın bu kadar kolay olmaması gerekir, üstelik sucu herzaman kendi cocuğuna atan bir anne misyonu içersinde ilgili üst merciler hemen bizleri zan altına alıp , söyle bakim ne yapmışsın sen benim vatandasıma tarzzında hekimlerin üzerlerine hemen gitmemeli!!!
Doktor hanım , inanın yasadıklarınıza cok üzüldüm , ama yalnız değilsiniz .Bunlar coğu hekimin basına geliyor ve malesef bitakım seyler değişmedikce daha cok yerden HEKİME YÖNELİK MADDİ MANEVİ hertürlü ZULMU daha duymaya devam edecez gibi gözükyor.ACABA o zaman gercekten bu haberlerden mutlu olan birileri cıkar mıki?
BENCE MUTLAKA çıkar...
SAYGILARIMLA
Geçmiş olsun
ertug
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- TANER OZDEMIR
- Offline
- seçkin üye
- Posts: 155
- Karma: 5
- Thank you received: 157
Çözüm bu değil..
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- TANER OZDEMIR
- Offline
- seçkin üye
- Posts: 155
- Karma: 5
- Thank you received: 157
Henüz genç sayılabilecek bir doktor olarak yazıyorum bu yazıyı size. İzmir’de bir devlet hastanesinde nöroloji asistanıyım. 2 dil bilen, fen lisesi mezunu, Hacettepe’de tıp okumuş ama elinde bir tıp fakültesi diploması bile olmayan, yıllarca bir sürü insanın üzerine emek harcadığı, Atatürk’ün hitap ettiği genç nesilim. Bilim adamı yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir lisede okuyup, bilimle ilgisi olmayan bir üniversite sınavıyla bir tıp fakültesi kazandım. Mezun olmadan hemen önce çıkan bir yasa ile mecburi hizmete tabi oldum ve diplomamı alamadım. İlkokul mezunlarının bile 6 yıl okumuş pratisyen hekimleri horgördüğü bir ülkede uzman hekim olmayı tercih ettim ama bunun için de bir sınavı daha geçmem gerekti.
Asistan olarak ayda 7-8 nöbet yanında son 7 aydır haftanın 5 günü aynı poliklinik odasında günde 70 ila 80 hasta bakıyorum. MR çektirmek için gelenler, yazdığım ilacı daha kullanmadan beğenmeyenler, sırası gelmeden içeri girmeye çalışanlar, yaşlı yada sakat olduğu için öncelik tanınanlardan dolayı kızanlar, internetten okuduğu yada sabah programında dinlediği hastalığın tanısını kendine koymuş olan ve bunda ısrar edenler…Hepsini anlayışla karşılamaya hazırım. Anlamadığım neden ben yada benim gibi meslektaşlarımın anlayışla karşılanamadığı.
Bu yazıyı bir nöbette, sabah 05:30’da yazıyorum.
Bu gece 2:30 da yoğun bakımda bir hastamı kaybettim. 11 gündür derin komadaydı ve bu gece benim nöbetimde öldü. Ölümünü ben belgeledim. Yakınlarına ben haber verdim. Ve gece 4 buçukta hiç görmediğim bir yakını doktor odasına gelip hastanın nabzının morgda attığını, kendisine öyle geldiğini söyledi. Öldüğünü kesin olarak bildiğim – ki benim işim bu- bir hastanın öldüğünü tekrar doğrulamak için birsürü hasta yakını ve idari amirle birlikte morga indim ve bir kez daha bakıp, dinleyip ölmüş dedim –ki bu benim işim değil-. Nabzı var diyen hasta yakını morga giderken bana “ölürken bilinci açıkmıydı?” diye sordu. 11 gündür bilinci hiç açılmamış olan ve hergün yakınlarına bu şekilde bilgi verilmiş olan hastanın “uzak” yakını acaba doktorlar hatamı yapmıştır dedi diye ben adeta ben öldürmüşüm bakışları arasında bir morgta ikinci kez öldü dedim hastama.
Daha önce dayak da yedim ben. Bir hastayı 1 saatlik kalp masajına rağmen kurtaramadık. Ölüm haberini verdiğimde hasta yakınını üzerimden zor ayırdılar. Müdahaleyi birlikte yaptığımız hemşire arkadaş hamileydi ve ertesi gün kanaması oldu. Ama kimsenin bunlardan haberi olmaz. Haber olması için ya doktor hatası olmalıydı ölüm, yada canlı olmalıydı morgdaki ceset.
Hasta haklarının olduğu ama sağlık çalışanı hakkının olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Poliklinikte hastalar bize bağırdığında yada küfrettiğinde arayacak yerimiz yoktur bizim, en fazla bir tutanak tutabiliriz, ki onu da ya hastadır der yapmayız yada onu yazcama iki hasta bakarım deriz. Ama asılsız yere siz bir hasta olarak SABİM’i arayıp falanca doktor bana gerekli ilgiyi göstermedi, 10 dakikadır sıra ilerlemiyor, doktor odayı terketti dediğiniz anda sağlık bakanlığı yarım saat içerisinde hastaneye döner ve falancayı bulur ve sorar. Denemesi bedava. Ne tuvalete gitme hakkı vardır doktorun, ne iki hasta arasında durma, ne de bir hastaya diğerinden daha fazla vakit ayırma, haşa!
Tüm sağlık çalışanları birer kuklayız bu ülkede; siyasetçilerin elinde, (kimi) basının elinde, (kimi) hastaların elinde ve (kimi) meslektaşlarımızın elinde…
Bir kukla olarak benim görevim: hergün 80 hasta görüp hastalara onların istedikleri tetkikleri istemek, onların istedikleri ilaçları yazmak, bilgisayara kodlama yapmak, basında çıkan “tü’ kaka doktorlar” haberlerine “ bi tü’ de benden” demek, siyasetçilerimizin olur olmaz kışkırtıcı açıklamalarını da görmezden gelmek…mi acaba!!!
Artık hiçbirimizin içinden bu işi yapmak gelmiyor. Konuştuğum tüm diğer kuklalar gibi, ben de gerçek bir çocuk olmayı istiyorum yeniden tıp fakültesine girerkenki hevesimle. Ya da bırakmak bu mesleği yolun başında.
Ailemin ve hocalarımın harcadığı bunca emek, benim verdiğim bunca yıl hatırına hiç değilse şu tıp fakültesi diplomamı verselerdi de evimin duvarına olsun asabilseydim.
Dr. H. Kübra Özkeşkek
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- FORUM
- DiĞER FORUMLAR
- Türkiye'de Tıp
- Bir asistan hekimim, bu yazıyı bir nöbette sabah 05:30’da yazıyorum...