Bir üniversite profesörü gözüyle "Üniversitelerde Puan Uygulaması"

---

Original Message

---

From: ekrem dogan
To: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Sent: Friday, April 22, 2011 3:10 PM
Subject: [tnduyeleri] YÖK nefroloji girişimsel işlemler listesi hazırlığı


Sayın Meslektaşlarım
1 şubat 2011'den itbaren fiilen yürürlükte olan tam gün yassası gereği üniversitelerde fiili olarak performans sistemi işlemeye başladı.Ben KSÜ tıp fakültesinde dekan yardımcısı olarak bu işlerle ilgileniyorum.Bizim hastanemizde 2 kez yeni performans yassasına uygun olarak ek katkı payı aldık.Nefrolojiyi ilgilendiren bir kaç ciddi problemle karşılaştık onları sizinle paylaşmak istiyorum ve bu problemlerin cözümü konusunda hem Türk nefroloji derneğimizin hemde kişisel olarak da hocalarımızın YÖK nezdinde ciddi çaba sarf etmesi gerekiyor.Bir kaç uzmanlık derneğinin bu konuda ciddi faliyetleri olduğunu duyuyoruz.Derneğimizin bu konuda herhangi faliyeti var mı? Bir çok meslektaşıma danıştım bilen yok..
Sorunlar
1-Hemodiyaliz işlemi için yalnızca 4 puan veriliyor.Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekir.Performans yönetmeliğine göre YÖK yayınlayıncaya kadar sağlık bakanlığı girişimsel puan listesini kullanmamız gerekiyor.Aslında o puan listesi dışında diğer bir çok madde var ve orada bu 4 puanın çok üstünde ek katkı imkanı veriyor.Çünkü devlet hastanesinde 150 seansa kadar bir hekim 450 seansa kadar 2 ve daha üstü seanslarda 3 hekim hastane ortalamasında performans alıyor.YÖK'ün yönetmeliği hastane ortalaması diye bir kavram tanımlamıyor.Bizim hastane ortalamamız olmadığına göre YÖK'ün performans listesinde Hemodiyaliz enaz 30-40 puan olarak tanımlanırsa adaletsizlik giderilebilir.Derneğin bu konuda ciddi çaba sarf etmesi gerekir.
2-Sağlık bakanlığı girişimsel işlemler listesinde bulunan "hemodiyaliz yeterlliği ve hasta değerlendirmesi" 40 puan ayda bir kez verilebiliyor.Ama başhekimlik SUT'a karşılığı yok diyerek bu puanı sisteme tanımlamak istemiyor.Halbuki SGK'da hemodiyaliz hastasının faturasını incelerken mutlaka Kt/v bakılmasın istiyor.Bu durumun YÖK'te mutlaka gündeme getirilmesi gerekir.
3-Hemodiyaliz hasta planlmasıda sağlık bakanlığınca 10 puan olarak verilirken SUT'karşılığı yok diye verilmek istenmiyor.
4-Acil-hastabaşı hemodiyaliz ugulaması 60 puan ama tanımlanması -açıklanması gerekir.
5- Bence Derneğimizin bu konular için de bir çalışpma grubu oluşturması faydalı olur.
Periton diyalizi ve transplantasyon ile ilgili önerilerim bir dahaki e-mail'de bulunacaktır
Doç.Dr.Ekrem DOĞAN

22 Nisan 2011 17:09 tarihinde Ülver DERİCİ <This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.> yazdı:

Sevgili Ekrem
Soylediklerinde kesinlikle cok haklisin. Biz nefrologlar olarak her acidan, su an yuruyen sistemin en magdurlari konumunda hissediyoruz kendimizi. Bir onkolog yazdigi kemoterapi recetesinden 300 puanin uzerinde puan alirken neden glomerulonefritleri tedavi eden ve bunun icinde bir onkologun recetesi kadar degerli immunosupresif tedavi recetesi yazan nefrologun puani "0" oluyor. Bizim kullandigimiz endoksan, imuran, diger antimetabolitler, kortikosteroidler......daha mi az toksik? daha mi az riskli? Yan etki degerlendirmesi yaparken onkolog puan aliyor da neden bir nefrolog bunlardan puan alamiyor. Trans hastalarinda kullandigimiz ilaclar ve bunlarla ilgili takibin kemoterapi vermekten ne farki var? Hemodiyalize 4 puan verilmesi zaten en acikli olani. Hemodiyalizde hastaya olabilecek herseyden nefrolog sorumlu ama is puana gelince sadece 4 puan ile mi odullendiriliyoruz. (daha bunun gibi pekcok islem var)
Ben de Ekrem gibi Turk Nefroloji dernegi olarak, YOK su anda universitelerde isleme sokulacak puanlandirma sistemini hazirlama asamasinda iken olaya mudahil olmanin; bunun icin gerekirse dernek icinde bir komisyon kurularak bu isle ugrasilmasi gerektigini dusunuyorum.
Sevgi ve saygilarimla

Dr Ulver Derici
Gazi Universitesi Tıp Fakultesi
Nefroloji BD

Sayın meslektaşlarım,

Sistemin ilkesel olarak eleştirilmesi yerine bu sistemin içindeki şu puanın bu puanın mücadelesinin verilmesi ciddi bir yanılgıdır. Koskoca üniversite hocalarının hemodiyalizden 5 puan, periton diyalizden 3 puan tartışmasını yapmasını bile son derece üzüntü verici bir durum olarak algıladığımı ifade etmeliyim.Çalışma grubu falan oluşturmak, 3 puanı 5 puana çıkarmak..gibi şeyler ihdas edilen bu ilkel sistemin meşrulaştırılmasından başka bir işe yaramaz. Bu sistemi ihdas edenler bizi kendi sahalarına çekip oyalayıp aralarında paslaşıp sonunda yorup kalemize 5 tane gol atacaklar bunun farkında olmalıyız. Ben bu tartışmayı yapan saygıdeğer öğretim üyelerinden daha çok şunu beklerdim." Biz üniversite hocasıyız, bilim insanlarıyız bizim emeğimiz bu bağlamda değerlendirilmemelidir. Bizim performansımız, yaptığımız araştırmalarla, aldığımız uluslararası atıflarla, kurumlarımızda oluşturacağımız projelerimizle, yaptığımız eğitim toplantılarımızla, eğittiğimiz pırıl pırıl gençlerle ve bunların başarılarıyla, yetiştirdiğimiz doktorların Türkiye ve Dünyadaki önemli kurumlara kabul edilmesiyle, kritik ve zor hastaları ve nadir hastalıkları tanıyıp tedavi etmemizle, yetiştirdiğimiz doktorların TUS vb. sistemlerdeki başarısıyla, kongre ve toplantılardaki varlığımızla, önemli dergilerdeki yazılarımızla, kurumlarımızda kurduğumuz çağdaş sistemlerle ve bu sistemlerin ulusal ve uluslararası alandaki yansımalarıyla, yapacağımız çok merkezli çalışmalarda elde edeceğimiz ve üreteceğimiz verilerle, etik davranışlarımızla ve bu etik anlayışları tüm topluma ve meslek dünyamıza mal etmemizle vb. değerlendirilmelidir.

Bizim performansımız, günde kaç tane hastaya reçete yazdığımızla, gerekli gereksiz yaptığımız işlemlerle ve sadece paraya dayalı işlemlerle DEĞERLENDİRİLMEMELİDİR ! Paraya dayalı işlemlerde şunu lutfetmişler, bunu lutfetmişler tartışmaları mesleğimize, bilim dünyasına, üniversite hocası kimliğimize ağır bir hakarettir.

Vermesinler !..... Hemodiyalize 10 puan yerine 2 puan versinler...verdikleri puanlar kendilerinin olsun.

Bu tartışmalardan kaçınılması ve "esasa dayanan ilkesel yaklaşımlarla " uğraş verilmesidir, bize yakışan.

Tüm meslektaşlarıma onurlu, üniversite kimliğine sahip çıkan bir tavır yakışır.

Saygılarımla

Prof.Dr.Taner Çamsarı
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Nefroloji Bilim dalı başkanı
TND Yönetim Kurulu üyesi