2012 Nisan TUS Birincisi'nden Alacağımız Dersler
Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) birincisı olan Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp mezunu İsmail Kabakuş aynı zamanda Türkiye rekoruna da imza attı.
Hacettepe Tıbbi Farmakoloji Doktoru Kabakuş, "İnek değil çalışkanım. İneklerin sosyal hayatı olmaz. Ben sosyal aktivitelere de zaman ayırıyorum" dedi.
Öncelikle değerli meslektaşımızı bu güzel ve unutulmayacak başarısından ötürü kutluyorum. Genel olarak TUS birincilerimize baktığımızda büyükşehirlerdeki ÖSS'de yüksek puanla alan fakültelerden mezun olduklarını görüyoruz (istisnalar elbet olmuştur). Bu nedenle TUS birinciliğinde eğitim görülen fakültenin önemli bir yer tuttuğunda sanırım hemfikiriz.
Sayın Dr. Kabakuş'un ayrıca Farmakoloji Anabilimdalı'nda da doktora yaptığını görmekteyiz. Bu da demek oluyor ki hem çalışıp hem tusa hazırlanmak mümkün olabilmektedir. Yeter ki zamanı en verimli şekilde kullanmayı bilelim.
Sayın Kabakuş, sosyal bir öğrenci olduğunu iddaa ediyor, sosyal hayatının da zengin olduğunu ileri sürüyor, benim şahsen kendisine önerim bu başarısını ve eğitim hayatını kaleme alacak bir köşe yazısı yazması ve bizlerle paylaşmasıdır. Bu sayede tıp fakültesinde okuyan öğrenci arkadaşlarımız da hem sosyal hayatlarını yaşayarak hem de başarılı bir eğitim hayatı sürdürerek hekimliğe adım atabilirler. Malumunuz tıp öğrencileri genellikle asosyal olarak bilinirler. Bu hipotezin tüm öğrencilerimizi kapsadığını düşünmüyorum çünkü gayet sosyal olan arkadaşlarımıza da birebir şahit oldum. Ama adımız çıkmış dokuza inmez sekize ...
Tüm medyanın yaptığı büyük bir yanlışa değinmek istiyorum. TUS birincisi Türkiye rekoru kırmadı! Çünkü bu TUS'ta soru sayısı 240'a çıkarıldı ve haliyle puanlamalarda da 2-3 puan civarında bir yükselme gerçekleşti. Dolayısıyla 200 soru üzerinden olmuş olsa idi TUS birincimiz Dr. İsmail Kabakuş bir rekora imza atmamış olacaktı. Bundan sonraki dönemlerde 78,130 puanın geçileceğini hep birlikte göreceğiz.22 Nisan'da gerçekleştirilen Tıpta Uzmanlık Sınavı'nın sonuçları açıklandı. 2012 TUS'ta hem klinik hizmetler hem de temel bilimler bölümlerindeki puanlarıyla Türkiye birinciliğini kazanan İsmail Kabakuş, klinik hizmetlerdeki 78.13 puanıyla aynı zamanda Türkiye rekoruna imza attı.
Sayın rektörümüzün hediyesini tam anlamıyla çam sakızı çoban armağanı olarak değerlendiriyorum. Hatırlarsanız birkaç yıl öncesinde İnönü Üniversitesi Tıp Fakülte'sinden TUS Birincisi çıkmıştı ve o dönemin fakülte dekanı Sayın Prof. Dr. Ramazan Özdemir derece yapan meslektaşımız Dr. Abuzer Kayar'a araba hediye etmişti. Muhtemelen bu yazıyı okuduğundan meslektaşımız İsmail Kabakuş biraz üzülecektir. Lakin kendisi aynı zamanda yine mezun olduğu fakülte olan Hacettepe Tıp Fakültesi'ni tercih etti. Bu anlamda benim fikrim kahve takımından çok daha kullanışlı ve büyük bir hediyeyi hakettiğini düşünüyorum.Temel bilimler puanı ise 76.95 olan Kabakuş'u, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, makamında ağırlayarak başarısından dolayı tebrik etti. Rektör Tuncer, Kabakuş'a kahve takımı hediye ederken, "İsmail seni kutluyorum. Başarınla gurur duydum. Senin başarın Hacettepe markasının ne derece büyük olduğunun da bir göstergesi. Gelecek yaşamında da devamını bekliyorum. Benden bir isteğin olursa her zaman yanında olacağım" şeklinde konuştu.. Prof. Tuncer, "Bilmiyorum kız arkadaşın var mı? Kahveyi onunla mı içersin?" diye de takıldı.
Hacettepe Radyoloji son yıllarda özellikle derecelerin tercih ettiği bir branş olarak dikkatlerimizi çekiyor. Şahsen Radyoloji benim de tercihlerim arasındaydı ama Nükleer Tıp oldu ve şu an gayet de memnunum. Radyoloji , Nükleer Tıp gibi görüntüleme ağırlıklı branşların her zaman yüksek puanlarla tercih edileceğini düşünüyorum. Yeni mezun doktorlarımız daha rahat edeceği , hastalarla çok karşılaşmayacağı, şiddete en az maruz kalacakları ve malpraktis açısından da kendilerini güvende hissedecekleri bölümlere yoğunlaşmaktalar, en basitiyle bölümlerin taban puanlarını karşılaştırarak bunu siz de görebilirsiniz.Büyük bir başarıya imza atmasının ardından mutluluğunu yakınları ve Hacettepe camiasıyla paylaşan Kabakuş, Radyoloji bölümünü tercih edeceğini ve bu alanda dünya çapında bir isim olmak için çaba harcayacağını belirtti. TUS'a ders notlarını yedi kez okuyarak hazırlandığını, bilmediği kısımları ise yazarak hafızasına kaydettiğini açıklayan Kabakuş, ata binmeyi, kitap okumayı ve film izlemeyi sevdiğini aktardı.
TUS çok zorlu bir süreç, öğrenci arkadaşlarımızın olmazsa olmaz sınavı haline gelmiştir. Çoğu kişinin kafasında şu soru vardır, "TUS'a hazırlanmaya ne zaman başlamalıyım?" , beni yakınen tanıyan arkadaşlarım şu sözümü hatırlayacaktır; TUS hazırlık Tıp 1'den başlar. Çünkü TUS'ta çıkan sorular 6 yıl eğitimini aldığımız derslerden sorulmaktadır. Bizler 1-2-3.sınıflarda zaten farkında olmadan TUS'a da hazırlanmış oluyoruz. Bu yıllardaki öğrenci arkadaşlara önerim özellikle aldıkları derslerin TUS'ta çıkmış sorularını açıklamalarıyla sürekli tekrar etmeleri , adları soyadları gibi bilmeleridir.
Ders notlarını 7 kez okuyarak hazırlandığını belirten arkadaşımızın bu yedi tekrarını çok bulanlar olabilir, lakin TUS'ta derece yapmak için az bile olabilir. Ben bu tekrarlar yanında Sayın İsmail Kabakuş'un eğitim hayatı sürecinde bol bol textbook kaynak kitapları okuduğunu düşünüyorum, çünkü ancak bu sayede bilgilerimizin temelini oluşturabilir, unutmayı zorlaştırabiliriz. Günümüzde görüyorum öğrenci arkadaşlarımız fakülte sınavlarına dersane notları ile hazırlanmaktalar ve en büyük yanlışı yapmaktalar! Fakülte sınavlarına ve derslerine tamamen ezbere yönelik ,kısaltılmış, özet dersane notları ile hazırlanmak başlı başına bir faciadır. Biz iyi bir hekim mi olmak istiyoruz, yoksa anlık hazırlandığımız sınavları geçmek mi istiyoruz. Bu kısaltılmış özet notlar belki sizin sınavı geçmenizi sağlar ama peki ya o konulara hakimiyetinizi sağlayacak mı? Yoksa 3 gün sonra unutulup gidecek mi?
Okuduğumuz textbook kitaplarla, hocalarımızın notları ile dersimizi öğrenip , sorularla pekiştirerek fakülte sınavlarına hazırlanmalı, eğer hızlı bir tekrar atmak istiyorsanız o zaman belki dersane notlarını kaynak olarak kullanabilirsiniz.
TUS'un formülü; çok tekrardır! Ne kadar tekrar ederseniz o kadar akılda kalır, ne kadar tekrar ederseniz o derece sınavlarda başarılı olursunuz. Bu nedenle TUS Birincisinin 7 tekrarı bana göre gayet makul bir rakamdır.
"USMLE AMERİKAN LİSANS SINAVINA GİRMEYİ PLANLIYORUM"
Kabakuş konuşmasına şu sözleri ekledi: "TUS'a hazırlanırken bir yandan da doktorama devam ettim. USMLE Amerikan Lisans sınavına girmeyi planlıyorum. Bu sınav ABD elçiliğinde yapılacak. Hacettepe Tıp puanı en yüksek olan, en iyi üniversiteydi. Bir markaydı. Onun için Hacettepe Tıp'ı okumayı seçtim. Hacettepe Tıp'ı kazanan en yüksek puanlı öğrenci oldum."
Dr. İsmail Kabakuş arkadaşımız gayet idealist ve başarılı bir hekim. Bunu açıklamalarından görebiliyoruz. Bu başarısını Amerika'da sürdürme hedefi gayet tabiidir. Bu hususta kendisine başarılar diliyor ve yurtdışındaki başarılarını yakın zamanda medyadan da okuyacağımıza inanıyorum.
Kabakuş "Öfkeyle kalkan zararla oturur" mantığında bir yaklaşım sergilemiş. Hırs ve sürekli başkaları ile yarış halinde olmak bizlerin yaptığımız işten zevk almamızın önüne geçer, başarıda en büyük rakibimiz her daim kendimiz olmalıyız, hep bir önceki "ben"den bir adım öne geçmeyi hedeflemeliyiz, rakip olarak kendimizi kendi başarılarımızı hedef alırsak , inanın kendimizle yarışmak daha keyifli ve öğretici olacaktır."HIRS VE EZBER YERİNE ÖĞRENMEK ESAS OLMALI"
Ders çalışırken tüm sınavlardan en yüksek notu alma hırsı yerine öğrenerek geçmeyi tercih etmek gerektiğini vurgulayan Kabakuş, "Klinikte bana ne lazım olur onu öğrenmeliyim diye düşünmeli. Daima ezberin değil öğrenmenin çabası içinde oldum. Ortada bir başarı varsa bunu devam ettirmek de o derece önemli" diye konuştu.
Ezberlemek geçici bir başarının en büyük kaynağıdır. Öğrenmek ise gerçek başarının temel taşıdır.
Bu nedenle mutlaka öğrenmeye çalışın, okuduğunuz , izlediğiniz, şahit olduğunuz ve gözlemlediğiğniz herşeyi...
ALT DÖNEMLERE YARDIM
İnsanın çok yönlü olması gerektiğini, alt dönemlerdeki arkadaşlara da her zaman yardımcı olmaya çalıştığını belirten Kabakuş, "İnsanlara faydalı olmayı önemsiyorum. Ben sadece kendine Müslüman değilim. Benim bildiğimi başkaları bilmesin diyen kıskanç tipler var. Onları anlamakta zorlanıyorum. Bilgi paylaşarak çoğalır" dedi.
Haberi okuyan çoğu kişi ve benim de en çok takdir ettiğim bölüm de Dr. İsmail Kabakuş'un alt dönemlerle olan yardımlaşma ilişkisi olmuştur. TUS Birinicisinin de dediği gibi "Bilgi paylaşıldıkça çoğalır ". Bilgilerimizi kendi beiynlerimize hapsetmek onlara eziyetten başka birşey değildir, çünkü insan paylaştıkça öğrenir, sordukça öğrenir, merak ettikçe öğrenir. Doğru bildiği yanlışlarını da çevresindekilere aktararak düzeltmek şansı yakalar.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde de beni tanıyan arkadaşlar bilirler, TUS konusunda dersleri konusunda şimdiye kadar kapıma gelen herkese az çok yardımcı olmuş, elimden geleni yapmışımdır. Yapmaya da devam ediyorum. Bizler belli başlı yolları aştık, mesleğin belli bir dönemine doğru ilerliyoruz, bu süreçte geçtiğimiz sınavları, mesleki tecrübelerimizi , bu yola yeni çıkmış arkadaşlarımız ve geleceğin meslektaşlarımızla gayet tabii paylaşmalıyız. Birilerine yardımcı olmak bize hiçbirşey kaybettirmez aksine çok şey kazandırır. Bu nedenle tüm asistan ve uzman arkadaşlarıma ve tabi ki tıp öğrencilerine tavsiyem, alt dönemlerinizle ilişkilerinizi iyi tutmak , onlara yardımcı olmak, kendi hatalarınızı onların da yapmasına engel olmak,mesleki dayanışma yanında bir insanlık erdemidir.
2012 Nisan TUS Birincisi Sayın Dr. İsmail Kabakuş'u , bu başarısında emeği geçen herkesi kutluyor, tüm tıp fakültesi öğrencilerimize girecekleri tüm sınavlarda başarılar diliyorum.
Dr. Fatih BATI
twitter.com/drfatihbati
facebook.com/drfatihbati
USMER TUS EDİTÖRÜ
Alıntı Haber Kaynağı: www.doktorlarsitesi.net/content.php/458
Uzm. Dr. Fatih Batı
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi
www.medicinexpress.org
www.doktorlarsitesi.net
www.medicinescience.org
USMER TUS Editörü
Please Log in or Create an account to join the conversation.