- Posts: 309
- Karma: 2
- Thank you received: 230
- FORUM
- USMER DENEYiM BANKASI
- STAJ,GÖZLEMCİLİK ve ARAŞTIRMA DENEYİMLERİ
- Albert Einstein Montefiore Araştırma Deneyimi - Paylaşan : "saudades"
Albert Einstein Montefiore Araştırma Deneyimi - Paylaşan : "saudades"
12 years 11 months ago #1
by USMER
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
Replied by USMER on topic Albert Einstein Montefiore Araştırma Deneyimi - Paylaşan : "saudades"
Sayin Üyemiz 'ademir'
Paylaşımınız için teşekkürler. Tebrik ederiz, paylaşımınız USMER DENEYİM BANKASINA girmeye hak kazanmıştır ve 1 deneyim karşılığı olan 90 USMER puanı üyelik hesabınıza eklenmiştir.
Sevgi ve saygıyla,
USMLE STRATEJi MERKEZİ
Paylaşımınız için teşekkürler. Tebrik ederiz, paylaşımınız USMER DENEYİM BANKASINA girmeye hak kazanmıştır ve 1 deneyim karşılığı olan 90 USMER puanı üyelik hesabınıza eklenmiştir.
Sevgi ve saygıyla,
USMLE STRATEJi MERKEZİ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
The following user(s) said Thank You: ademir
Please Log in or Create an account to join the conversation.
12 years 11 months ago - 12 years 11 months ago #2
by ademir
Bu yaz New York ta Yeshiva Üniversitesi'ne bağlı Albert Einstein College of Medicine'de bir Genetik laboratuarında 2 ay kadar çalıştım. Üniversitenin yeri New york Bronx'ta. Kendisine bağlı Montefiore Hospital ve Jakobi Hospital ve birçok klinik mevcut. Ayrıca Beth Israel Hastanesi ile de anlaşmaları var. Özellikle Montefiore Hastanesi ABD de ilk bazı bölümleri sıralamada 44. bile oldular. Zaten gayet kaliteli çalışıyorlar. ABD gibi 350milyon nüfusun olduğu bir ülkede bu sıralama çok güzel bence.
Fakültenin herbiri bir fakülte büyüklüğündeki 4 binası sadece research e ayrılmış. Başka hiçbirşey aypılmıyor, sadece araştırma. Fakültenin ve hastanelerin binalarını saymama bile gerek yok.. Örneğin bizim bulunduğumuz Forcheimer Building adeta Birleşmiş Milletler gibiydi özellikle Hindistanlılar, Çinliler, Uzakdoğulular çok değişik ırktan insan vardı.
Adamlar deli gibi research yapıyorlar. Açıkçası onları görünce çok kıskandım. Neden bizim de bilim adamlarımız burada değiller. Çünkü araştırma ve yayın yapmak için o kadar fırsat sunuluyor ki anlatamam. Benim bulunduğm laboratuar bu sene 100bin $ lık Grant dediğimiz araştırma bursu kazandı. Hatta fakültede 4 milyon $ lık grant kazanan bir Hindistanlı bilim adamı bile vardı. Yani yeni şeyler blmak için o kadar uygun altyapı mevcut ki... Bizim araştırmamız zebra balıkları üzerineydi ve sırf bir salon balık tankına çevrilmişti ve bu salonda belki 1000 tane küçük kaplarda bu balıkların beslenmesi, çiftleştirilmesi yapılıyordu. Üstelik çeşme suyundaki klor balıklara zara vermesin diye özel bir sistemle artılıp öyle gönderiliyordu
Bunun yanında çalışan araştırmacılar kesinlikle bu işin hakkını veriyorlar. Bir seferinde biz akşam orda iftar yapalım dedik. İftar yazın 8 civarındaydı. biz 9-9:30 civarında fakülteden ayrılırken bile bazı araştırmacılar çalışıyordu. Bunu görünce içimden helal olsun dedim.
Farkettimki ordaki insanlar burdaki kelli felli proflar gibi hiç kasıntı değil. Biz laboratuara saat 10 dan sonra geliyorduk ama gerektiği zaman geç de çıkılıyordu. Bazı profesörler şortla geziyordu, ben ilk gördüğümde şaşırmıştım amasonradan kimsenin karışmadıını farkedince çok hoşuma gitti. Örneğin başka bir araştırmacı sakallıydı (tabi saçsakal birbirine karışmamıştı) ama gayet rahat işini yapıyordu. Düşündüm de aynı adam Türkiye de olsaydı adam sakalının saçının bakımını yapmasına rağmen demediklerini bırkmazlardı. Bir başka arştırmacı bayan gayet açık giyinmesine rağmen çok rahattı. Anlayacağınız orda kimse kılla tüyle uğraşmıyor. Herkes işine konsantre olduğu için çok güzel çalışmalar yağılıyor
Bizim çalışmamız zebra balıklarında somitogenesis sırasındaki sinyal mekanizmalarını aydınlatarak ileride nöral tüp defektleri gibi vertebra ve omurilik defektlerine çare bulabilmek. Düşünsenize ne kada önemli bir buluş olabileceğini...
Ayrıca bir yahudi üniversitesi ama kimse kimseye karışmıyor. Mükemmel bir hoşgörü var, Türk olduğum için en ufak bir sorun yaşamadım. Hatta cuma günleri cuma namazını hastanenin mescidinde kılabilmemiz için bir imam bile gelip kıldırıyordu.
Yine birsabah Laboratuara gelirken binanın girişinde bir bayan tek başına evden getirdiği çorba tarzı bir şey içiyordu. Gayet güzel giyimli bir bayandı. Nedendir bilmiyorum gözüm takıldı, sonra kadın kasesinin bitmesine yakın kaşığını bıraktı ve kasenin dibinde kalan çorbayı kafasına dikti. Gayet rahattı bunu yaparken. Ben hariç hiçkimse de şaşırmamıştı
Demek istediğim siz eğer işinizi yapıyorsanız sizin ne giydiğiniz, nasıl yemek yediğiniz pek de önemli değil orada
Fakültenin herbiri bir fakülte büyüklüğündeki 4 binası sadece research e ayrılmış. Başka hiçbirşey aypılmıyor, sadece araştırma. Fakültenin ve hastanelerin binalarını saymama bile gerek yok.. Örneğin bizim bulunduğumuz Forcheimer Building adeta Birleşmiş Milletler gibiydi özellikle Hindistanlılar, Çinliler, Uzakdoğulular çok değişik ırktan insan vardı.
Adamlar deli gibi research yapıyorlar. Açıkçası onları görünce çok kıskandım. Neden bizim de bilim adamlarımız burada değiller. Çünkü araştırma ve yayın yapmak için o kadar fırsat sunuluyor ki anlatamam. Benim bulunduğm laboratuar bu sene 100bin $ lık Grant dediğimiz araştırma bursu kazandı. Hatta fakültede 4 milyon $ lık grant kazanan bir Hindistanlı bilim adamı bile vardı. Yani yeni şeyler blmak için o kadar uygun altyapı mevcut ki... Bizim araştırmamız zebra balıkları üzerineydi ve sırf bir salon balık tankına çevrilmişti ve bu salonda belki 1000 tane küçük kaplarda bu balıkların beslenmesi, çiftleştirilmesi yapılıyordu. Üstelik çeşme suyundaki klor balıklara zara vermesin diye özel bir sistemle artılıp öyle gönderiliyordu
Bunun yanında çalışan araştırmacılar kesinlikle bu işin hakkını veriyorlar. Bir seferinde biz akşam orda iftar yapalım dedik. İftar yazın 8 civarındaydı. biz 9-9:30 civarında fakülteden ayrılırken bile bazı araştırmacılar çalışıyordu. Bunu görünce içimden helal olsun dedim.
Farkettimki ordaki insanlar burdaki kelli felli proflar gibi hiç kasıntı değil. Biz laboratuara saat 10 dan sonra geliyorduk ama gerektiği zaman geç de çıkılıyordu. Bazı profesörler şortla geziyordu, ben ilk gördüğümde şaşırmıştım amasonradan kimsenin karışmadıını farkedince çok hoşuma gitti. Örneğin başka bir araştırmacı sakallıydı (tabi saçsakal birbirine karışmamıştı) ama gayet rahat işini yapıyordu. Düşündüm de aynı adam Türkiye de olsaydı adam sakalının saçının bakımını yapmasına rağmen demediklerini bırkmazlardı. Bir başka arştırmacı bayan gayet açık giyinmesine rağmen çok rahattı. Anlayacağınız orda kimse kılla tüyle uğraşmıyor. Herkes işine konsantre olduğu için çok güzel çalışmalar yağılıyor
Bizim çalışmamız zebra balıklarında somitogenesis sırasındaki sinyal mekanizmalarını aydınlatarak ileride nöral tüp defektleri gibi vertebra ve omurilik defektlerine çare bulabilmek. Düşünsenize ne kada önemli bir buluş olabileceğini...
Ayrıca bir yahudi üniversitesi ama kimse kimseye karışmıyor. Mükemmel bir hoşgörü var, Türk olduğum için en ufak bir sorun yaşamadım. Hatta cuma günleri cuma namazını hastanenin mescidinde kılabilmemiz için bir imam bile gelip kıldırıyordu.
Yine birsabah Laboratuara gelirken binanın girişinde bir bayan tek başına evden getirdiği çorba tarzı bir şey içiyordu. Gayet güzel giyimli bir bayandı. Nedendir bilmiyorum gözüm takıldı, sonra kadın kasesinin bitmesine yakın kaşığını bıraktı ve kasenin dibinde kalan çorbayı kafasına dikti. Gayet rahattı bunu yaparken. Ben hariç hiçkimse de şaşırmamıştı
Demek istediğim siz eğer işinizi yapıyorsanız sizin ne giydiğiniz, nasıl yemek yediğiniz pek de önemli değil orada
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- FORUM
- USMER DENEYiM BANKASI
- STAJ,GÖZLEMCİLİK ve ARAŞTIRMA DENEYİMLERİ
- Albert Einstein Montefiore Araştırma Deneyimi - Paylaşan : "saudades"
Time to create page: 0.238 seconds