University of Anderson Cancer Center Araştırma Deneyimi : Paylaşan : "Kıvanç"

Merhabalar Herkese

Uzun zamandır sahip olduğum deneyimlerden bahsetmek istiyordum ve uygun zamanı bulunca hemen işe koyuldum. Şu an Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde 6. sınıf öğrencisiyim. 4. sınıf yazında 2 ay olmak üzere ve sonrasında 6. sınıf başında 6 ay olacak şekilde 2 dönem MD Anderson Cancer Center'da araştırma yapma şansını yakaladım. Fakültenin ilk yıllarından itibaren kendi çapımda kanser hakkında çeşitli temel projeler yapıyorum , son yıllarda bunları biraz daha profesyonelleştirme şansım oldu ve çalışmalarımı ilk önce ulusal sonra da uluslararası kanser kongrelerine taşıdım. Bence bu şekildeki kongrelere katılım size en iyi network kurma şansını veren imkanlardır. Çünkü 4-5 yıllık süre içinde hem Türk hem de yabancı olacak şekilde birçok araştırmacı ile iletişim kurmamı sağladı ve hala iletişim kurmaya devam ediyorum. Sunumumdan sonra oturum başkanım ile konuşmamız sonucu 4. sınıf sonunda araştırma yapabilmek için bir davet aldım. 3-4 aylık bir işlem paperwork süresinden sonra 2 aylık süre ile MD Anderson'a gittim ve çalışmalarıma başladım. Bu şekilde araştırma dönemleri genellikle sahip olduğunuz mentor ile şekilleniyor. Ben 2 aylık süre içinde daha çok labın işleyişini ve teknikleri öğrenme şansını yakaladım . Bu birikimle devam eden projelere bazı deneyler yaptım, data elde ederek çalışmalara yardımcı olmaya çalıştım. Sonrasında ise eğer sizin çalışma performansınızı severlerse daha uzun süre ile maaşlı olarak kalmanızı isteyebiliyorlar. Bu benden istendiğinde 5.sınıfa başlayacaktım onun için bu araştırma dönemimi bir yıl sonra yapacak şekilde ayarladım. 6.sınıf başında 6 ay süre ile "Student Extern" pozisyonunda maaş alarak çalışmaya başladım. Bu dönem içinde kendi geliştirdiğim hipotezleri deneme şansım oldu ve çalışmalarım daha kuvvetlendi. Bu şekilde araştırma dönemlerinde bir çok akademisyen ile fikir alışverişinde bulunma şansını yakalıyorsunuz. Son yılıma girdiğimde sadece Cancer Biology hakkında PhD yapmak istiyordum fakat araştırmacılarla konuştuğumda ve durumu anlattıklarında düşüncelerim biraz daha farklılaştı ve şekillendi. Orada çalışan oldukça iyi araştırmacılar bana doktorluk derecemi bir kenara atmamamı mutlaka bir uzmanlık yapmamı tavsiye ettiler sonrasında istediğim kadar araştırma yapabileceğimi söylediler. Laboratuvar çalışmalarının aslında öğrenciye PhD disiplini kazandırdığını anlattılar ve bunu MD lik hayatım boyunca kullanabileceğimi söylediler. Bu şekilde bilgi ve deneyimler ileride atacağınız adımlarda sizlere çok yardımcı olabiliyor. Bu sürede araştırmacıların bazı yaklaşımlarını takip etme imkanı yakaladım. Mesela onca kongrede sunduğum temel düzeydeki projelerin yayına dönüştürülmedikçe bir değerinin olmadığını söylüyorlardı. Bu da mutlaka akılda tutulmalı belki bazı arkadaşlarımız bu şekilde kendi yaptıkları projelerini çeşitli kongrelerde sunmuş olabilirler. Fakat bunları yayına dönüştürmedikçe bir yararırının olmadığını bilmek gerekiyor. Tabiki tercihleri high impact dergilerde yayınlanması fakat Türkiyede bu şekilde yayın yapabilen sınırlı sayıda klinisyen ve araştırmacı olduğunu düşünüyorum onun için Science Citation Index te yer alan bir dergide yayın yapmak başlangıç için yeterli olacaktır .Böylece yaptığınız çalışmalar havada kalmamış olur. Amerikayı araştırma konusunda hedeflemeden önce yapmak istediklerinizde emin olmanız gerekiyor ve oldukça tempolu bir çalışmaya da hazır olmanız gerekiyor. Çünkü rekabet ortamının oldukça yüksek olduğu bir yer özellikle araştırma alanında. Örneğin tanık olduğum bir olay, yıllardır çalıştığı konu hakkında çok iyi yayınlar yapmış bir profesör grant bulamadığı için labını kapatmak zorunda kaldı. Böyle durumlar sıkça yaşanabiliyormuş. Bunun için mentorunuzu seçmeden önce yayınlarının kalitesini ve sahip olduğu grantleri göz önünde bulundurmanız da oldukça önemli bir konu.

Türkiyede ve Amerikada bir çok araştırmacıya ve klinisyene sorduğum diğer bir soru ise Türkiyeye geri dönmek istiyorsam sizce ne yapmalıyım şeklindeydi. Çoğunlukla aldığım cevap ise eğer dönüş planın varsa mutlaka ilk basamak eğitimini Türkiyede al ve sonrasında buraya postdoctoral fellow olarak gel şeklindeydi. Böylelikle Türkiyedeki bağlantılarınızı da canlı tutumuş oluyorsunuz ve üniversite bünyesinden gönderilebiliyorsunuz. Geri döndüğünüzde kendinizi bambaşka bir yerde veya boşta bulma olasılığınız böylelikle azalıyor.

Son olarak bahsetmek istediğim konu ise şöyle ki; eğer bir konu hakkında araştırmalarınızı ilerletmek için sadece Amerikaya yönleniyorsanız aslında bu eksik bir yönelim. Öğrendiğim kadarıyla insanlar, çalışmak istediğin konuyu oldukça iyi ele alan bir labı mesela Norveç'te de bulsan ya da Tokyo'da da bulsan oraya gitmelisin şeklinde düşünüyorlar. Araştırma konusunda artık Amerika ve Avrupa arasında 10 yıl önceki gibi bir fark yok , bunu güncel çalışmaları kontrol ettiğinizde çok rahat bir şekilde görebiliyorsunuz.

Umarım paylaştığım bu deneyimim ve düşüncelerim sizlere yardımcı olur arkadaşlar. Gelecekte aklıma geldikçe deneyimlerimi paylaşmaya devam edeceğim. Herkese iyi çalışmalar ve başarılar dilerim.

Paylaşan : Kıvanç Görgülü , CBÜTF