University of Wisconsin-Madison Sinirbilim (Neuroscience) Departmanı Araştırma Deneyimi - Paylaşan: "kerim"

Şu an yürüttüğüm çalışmada, radyoaktif işaretleme de yapmam gereken prosedürlerden olduğundan, radyasyon güvenliği eğitimi almam gerektiği söylendi. Daha önceden forumda bahsedilen 'HIPA Training' gibi burdaki eğitimde de 'online' olarak 45-50 dk lık bir video izleyip, ardından soruları cevaplıyorsunuz.
Fakat radyasyon güvenliği eğitiminde bir de 2. basamak eğitimi var. Bugün onu da aldım. Sınıfta gerçek ders dinleme şeklinde oluyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor.
Bu arada araştırma yapmak oldukça yorucu ve emek isteyen bir iş. Günde yaklaşık 8-10 saat lab. da çalışmak gerekebiliyor. Kullanılan tekniklere alışmak da biraz zaman alıyor.

An itibarıyla Madison, Wisconsin'de ilk haftamı bitirmiş bulunuyorum.
Öncelikle buraya nasıl geldiğimden bahsedeyim. Ben tıp fakültesinde asistanlık yaptığım için 3 ay akademik izin aldım. Normalde asistan hekimlerin 1 seneye kadar izinli olarak yurtdışına çıkma hakları var(maaşlı olarak). Tabi bu hak öncelikle anabilim dalının iznine bağlı. 3 aya kadar olan izinlerin prosedürü oldukça basit. Siz kabul mektubunuzu getirdikten sonra, sadece anabilim dalı başkanının izni dahi dekanlık onayladıktan sonra yeterli oluyor. Fakat 3 ayla 1 sene arasındaki süreler için yükümlülük senedi adında bir senet imzalıyorsunuz. Bu senetle, döndükten sonra en az 2 sene devlette çalışacağınızı taahhüt ediyorsunuz (yanlış anlaşılma olmasın: fazladan 2 sene zorunlu hizmet filan değil. asistan yada uzman yada pratisyen olarak, herhangi bir şekilde devlet bünyesinde çalışma sözü). Eğer döndükten sonra 2 sene devlette çalışmazsanız, yurtdışında geçirdiğiniz sürenin 2 katı çarpı aylık brüt maaşınızı devlete borçlanmış oluyorsunuz.
Ben de senet filan imzalamamak için 2 ay 28 günlük izin aldım
Ağustosun 1 inde programıma başlamam gerekiyordu, fakat bazı kağıt işlemlerindeki gecikmeden dolayı 4 Ağustosta ABD ye geldim. Gelirken biletimi www.expedia.com dan, Londra aktarmalı olarak British Air dan aldım. Lonrada bekleme süresi dahil 19 saatte Chicagoya vardım. Yolculuğun en hoşlandığım kısmı, rota oldukça kuzeyden olduğu için Avrupanın en kuzeyinde bulunan İzlandanın üzerinden, karlı-buzlu doğasını izleyerek uçmaktı. Chicagoya geldikten sonra havaalanından otobüsle Milwaukee de bulunan bir arkadaşımın yanına geçtim. Burada 3 gün kaldım. Milwaukee de güzel, oldukça düzenli ve yaşanılabilir bir şehir. ABD ye gelmeden önce www.craiglist.com dan kalacak ev ayarlamaya çalışmış fakat bulamamıştım. Bu 3 gün içinde arkadaşlar vasıtasıyla kalacak bir oda kiraladım. Aylık fiyatı 350 dolar. Fiyatı Madison koşullarında oldukça makul sayılabilir. 1 haftalık gecikmeyle Ağustosun 2. haftası çalışacağım lab. a gittim. Normalde Farmakoloji Departmanına gelmiştim. Fakat burda 1 Ağustos itibarıyla Farmakoloji Departmanı, Anatomi ve Fizyolojiyle beraber kapatılmış. Ben de Nöroscience Departmanı'nda çalışacağım dolayısıyla. Burada yaklaşık 3 ay boyunca Sigma 2 reseptörleriyle ilgili çalışacağım. Şu anlık çalışma ortamıyla ilgili fazla zaman geçmediği için başka bir şey söyliyemiycem.
Şehirden biraz bahsedeyim. Madison şehri Wisconsin eyaletinin başkenti. ABD nin 'Midwest' bölgesinde bulunuyor. Michigan gölünün kuzeybatısında, Chicagonun kuzeyinde. Nüfusu yaklaşık 250 bin. Bunun yaklaşık 50 bini üniversite öğrencisi. Şehir merkezi nerdeyse tamamen üniversiteden oluşuyor. Özellikle öğrencilik için mükemmel bir şehir. Mendota ve Monona adlı 2 tane göl kenarına kurulmuş şehir, filmlerde izlediğimiz müstakil evlerden oluşan bir şehir görünümünde ve her tarafın yemyeşil olduğu bir doğaya sahip. Üniversite adeta şehrin herşeyi. Tam bir üniversite şehri olduğundan, üniversite ortamı ve kültürü adeta şehrin her tarafına sinmiş. İnsanların birbirlerine karşı saygısı had safhada. Zaten bu ve daha bir çok faktörden dolayı hemen her sene ABD nin en yaşanılır şehir sıralamasında hep ilk 10 da (hatta ilk 3 te) oluyor.
Burada tanıştığım Türkler bana, burdaki üniversiye kısa dönemli olarak Türkiye den çok fazla insanın geldiğini söylüyorlar. Üniversitede beyin cerrahisi, göz hastalıkları ve pediatride 1 er Türk hoca var. Üniversite sitesinde dolaşırken beyin cerrahisinde Türkiyeden 1. sene asistanı olduğunu gördüm. Burdaki süre zarfında gördüklerimi, tecrübelerimi paylaşmaya çalışacağım.
Bu arada 2 gün önce tanıştığım anesteziden bir profesör (aynı zamanda kendi lab ı da var) le olan konuşmamızda, asistanlığa giriş sürecinde özellikle yabancı hekimler için sınav skorlarından daha çok yapılan ekstra faaliyetlerin ( araştırma, gözlemcilik...) önemli olduğunu üzerine basa basa söyledi. Bu da yıllardan beri Ulaş abinin özellikle değindiği bir noktaydı aslında.
Bir de Milwaukee deyken 3. sene podiatri asistanıyla tanıştım. Türkiye de olmayan bir bölüm. Sadece diz altıyla ilgileniyorlar (özellikle cerrahisi). Yandal filan değil, 3 senelik asistanlık programı.