Sağlık sorunları ABD'deki asistanlık ya da yandal başvurularında dikkate alınabilir mi?

Bu güzel soru için teşekkür ederiz. KısKaÇ Soru Bankası'nda hiç değinilmemiş özel konulardan birisidir.

ABD'de asistan ve yandal alım sürecinde rol oynayan yazılı ve yazılı olmayan çok fazla etmen vardır. Yazılı olanların çoğunu çok detaylı bir şekilde tartışıyoruz. Yazılı olmayan kuralların etkili olduğu en önemli oyun sahası "görüşme günü" tecrübesidir. Görüşme günü genellikle bir tam günü kapsar, adaylar enine boyuna hastaneleri ve eğitim programlarını, yetkililer de enine boyuna adayları inceler ve değerlendirirler.

Görüşme günü ve aday seçim yönetmelikleri ABD'de bir çok kurumda benzerdir, usüller ve işleyişler birbirine yakınlık gösterir ve oyun sahasındaki faullü ve nizami hareketler çok net bir şekilde tarif edilmiştir. Faullü hareketlerin önemli bir kısmı "ayrımcılık" çerçevesinde işlenir. Adaylar, din, dil, ırk, etnik köken, millet, aksan, fiziksel özellikler gibi bir çok konuda tamamen eşit tutulmak zorundadır. Bu en azından kağıt üstünde böyledir. Ancak ABD'deki sistem derinlemesine incelendiğinde bunun kağıt üstünde çok sıkı bir şekilde yazılı olsa da uygulamada değişik şekillerde ihlal edilebildiğine de tanık olmak mümkündür. Örneğin kağıt üstüne yabancı ve Amerika'lı hekimler eşit tutulmak zorundadır, oysa bunun asla böyle olmadığı rakamlarla bellidir. Amerikan toprağında, yabancılarla Amerikalıların benzer pozisyon içim yarışırken eşit tutulmalarını beklemek zaten çok mantıklı değildir, tamam, ancak eşit olduğunu kağıt üzerinde iddia edip uygulamada tam tersinin yapılması burda dikkat çekmek istediğimiz konudur. Saçma bile olsa kağıt üzerine yazılanlar uygulanıyormuş gibi yapılır, ve bunun ihlalinin kanıtlanamayacağı bir şekilde yapılacaktır.

Ayrımcılık çerçevesinde çok fazla yasa adayları koruyor olsa da -neden acaba-, pratik anlamda bunun engellenmesi mümkün gözükmemektedir. Ayrımcılık en fazla ırk ve millet tabanında yapılmaktadır. Sağlık konusu bu konunun gündeminde yer almasa da bu konuda ayrımcılık yapılmayacağını iddia etmek zordur. Ama çok fazla etkili olacağını iddia etmek de zordur.

Sağlık sorunlarının çalışma durumuna etkileyeceği durumlar bellidir ve bunlar ilk aşamada gündeme gelecek kadar önemli ise bu adayla paylaşılabilir. Asistanlığa başlamadan önce Türkiye'de olduğu gibi kapsamlı bir sağlık raporuna ihtiyaç vardır, ve bu noktada hekimler kurumun tüm nimetlerden yaralanabilirler. Ancak sorun şudur ki, sağlık raporu aşamasına gelmiş olan hekim zaten kabul edilmiştir, ve görüşme sırasındaki potansiyel ayrımcılığa maruz kalmamıştır. Buna maruz kalacak kişi teknik olarak zaten eşleşemez ve nihayetinde işe başlayamaz.

Sonuç olarak, iş yapmayı engelleyecek bir boyutta sağlık sorunu var ise bu mutlaka görüşme sırasında gündeme gelir. İş yapmayı engellemeyen ama kurum tarafından ayrımcılığa maruz kalma potansiyeli olan sorunlar için de "hiçbir şekilde dikkate alınmaz" diyebilmek zordur.

TANER OZDEMIR wrote: Obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, astım, renk körlüğü, ankilozan spondilit gibi kronik hastalığı olanlara asistanlık verilir mi? Yoksa görüşmeye bile çağrılmazlar mı?

TANER OZDEMIR wrote: Obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, astım, renk körlüğü, ankilozan spondilit gibi kronik hastalığı olanlara asistanlık verilir mi? Yoksa görüşmeye bile çağrılmazlar mı?

Çok güzel soru..
Bu soruya bir şeyler daha eklemek istiyorum?

Sağlık durumu ile ilgili ne kadar "doğru" bilgi verilmelidir? Sorulmadığı takdirde söylenmeli midir?

Branşlara göre özellikle istenmeyen sağlık sorunları var mıdır?

Her nekadar hastalıklara gore ayırt etmek etik olmasa da, görüşmelerde önyargılara neden olabilir mi?