Asistanlık sırasında dini mazeretlere ne kadar tolerans gösterilir?
13 years 5 months ago #1
by umc
Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
Replied by umc on topic Asistanlık sırasında dini mazeretlere ne kadar tolerans gösterilir?
Soru için teşekkürler. İşin bu boyutunu mercek altına yatıran bir soru ilk kez soruluyor.
Bahsettiğiniz ayrımcılık (discrimination) ile ilgili ifade çok genel bir ifadedir, aşırı özel ve spesifik durumları kapsamaz. Ayrımcılığın özellikle asistan seçiminde yapılamayacağını, asistanların bahsedilen özellikler çevresinde ayrı tutulamayacağından bahseder. Dini inançların çalışma durumunu etkilemediği ve hastane rutinini bozmadığı durumlarda geniş bir tolerans gösterilir. Bu toleransın ABD genelinde en fazla kullanıldığı alan kıyafettir, türban, başörtüsü, yamaka, hintlilerin ve Pakilerin başlarına taktığı büyük sarık, sakal gibi bir çok dini sembolize eden kıyafet ve görünüş konularında yaygın bir anlayış gösterilir.
Namaz konusu farklıdır. Bir intörnün günde defalarca namaza gitmesi zaten çalışmasını engeller. Günde 5 vakit namaz tıp tahsili ile uyumlu değildir, dünya üzerindeki pek çok mesleğin çalışma rutiniyle de uyumlu değildir. Günde 5 vakit namazını eksiksiz kılmak isteyen kişilerin tam zamanlı klasik bir iş rutinini yürütmeleri çok zordur, ancak kısmi zamanlı işlerde ve serbest meslek pratiklerinde bu mümkün olabilir. Tıptaki tüm branşların ihtisas pratiklerini düşündüğünüzde, nöbet tutan, sabah 6 akşam 6 durmaksızın çalışan hasta peşinde koşturan ameliyata giren hiçbir hekimin namazını eksiksiz kılması zaten izin verilse de yapacağı hekimliği ciddi şekilde etkiler, dikkat dağıtacağı gibi, günün akışını bozabilir. Bu sebeplerden bu tip bir şeyi yapmaya kalkan olursa, eminim performansı etkileneceği için iyi gözle de bakılmayabilir, iki de bir de namaz için ortadan kaybolan bir kişi zaten performansda da açıklar kaçınılmaz olarak verecektir benim kanımca. Bu konuya dini olarak ayrımcılık ekseninde değil, performans ve eğitim ekseninde bakılır.
Oruç tutmak ise tamamen farklıdır. Kimsenin oruçla uğraşması söz konusu olamaz. Şayet oruç kişinin kendi bildiği bir durumdur, performansı etkilenmediği sürece kimse karışmayacaktır, saygı da duyulacaktır. Hastane çalışan ilk sene asistanları zaten istemeseler de oruç tutmak zorunda kalırlar zaman zaman. Kişisel olarak örneklendirmem gerekirse, ilk sene nöbetlerimde yemek yemeye fırsat olmadan sabahladığım çok psikiyatri nöbetleri olmuştur. Bu sebeple kimsenin hangi asistanın ne yeyip yemediğini takip edecek hali yoktur, böyle bir ayrımcılık da olmaz.
Eşcinsellik gibi konularda yaygın tolerans vardır.
Umarım açıklayıcı olmuştur.
Bahsettiğiniz ayrımcılık (discrimination) ile ilgili ifade çok genel bir ifadedir, aşırı özel ve spesifik durumları kapsamaz. Ayrımcılığın özellikle asistan seçiminde yapılamayacağını, asistanların bahsedilen özellikler çevresinde ayrı tutulamayacağından bahseder. Dini inançların çalışma durumunu etkilemediği ve hastane rutinini bozmadığı durumlarda geniş bir tolerans gösterilir. Bu toleransın ABD genelinde en fazla kullanıldığı alan kıyafettir, türban, başörtüsü, yamaka, hintlilerin ve Pakilerin başlarına taktığı büyük sarık, sakal gibi bir çok dini sembolize eden kıyafet ve görünüş konularında yaygın bir anlayış gösterilir.
Namaz konusu farklıdır. Bir intörnün günde defalarca namaza gitmesi zaten çalışmasını engeller. Günde 5 vakit namaz tıp tahsili ile uyumlu değildir, dünya üzerindeki pek çok mesleğin çalışma rutiniyle de uyumlu değildir. Günde 5 vakit namazını eksiksiz kılmak isteyen kişilerin tam zamanlı klasik bir iş rutinini yürütmeleri çok zordur, ancak kısmi zamanlı işlerde ve serbest meslek pratiklerinde bu mümkün olabilir. Tıptaki tüm branşların ihtisas pratiklerini düşündüğünüzde, nöbet tutan, sabah 6 akşam 6 durmaksızın çalışan hasta peşinde koşturan ameliyata giren hiçbir hekimin namazını eksiksiz kılması zaten izin verilse de yapacağı hekimliği ciddi şekilde etkiler, dikkat dağıtacağı gibi, günün akışını bozabilir. Bu sebeplerden bu tip bir şeyi yapmaya kalkan olursa, eminim performansı etkileneceği için iyi gözle de bakılmayabilir, iki de bir de namaz için ortadan kaybolan bir kişi zaten performansda da açıklar kaçınılmaz olarak verecektir benim kanımca. Bu konuya dini olarak ayrımcılık ekseninde değil, performans ve eğitim ekseninde bakılır.
Oruç tutmak ise tamamen farklıdır. Kimsenin oruçla uğraşması söz konusu olamaz. Şayet oruç kişinin kendi bildiği bir durumdur, performansı etkilenmediği sürece kimse karışmayacaktır, saygı da duyulacaktır. Hastane çalışan ilk sene asistanları zaten istemeseler de oruç tutmak zorunda kalırlar zaman zaman. Kişisel olarak örneklendirmem gerekirse, ilk sene nöbetlerimde yemek yemeye fırsat olmadan sabahladığım çok psikiyatri nöbetleri olmuştur. Bu sebeple kimsenin hangi asistanın ne yeyip yemediğini takip edecek hali yoktur, böyle bir ayrımcılık da olmaz.
Eşcinsellik gibi konularda yaygın tolerans vardır.
Umarım açıklayıcı olmuştur.
Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
13 years 5 months ago - 13 years 5 months ago #2
by TANER OZDEMIR
Dr.Taner Özdemir
Çoğu asistanlık programının internet sitelerinde "There is specifically no discrimination on the basis of age, gender, ethnic background, religious beliefs, or sexual orientation." ifadesi mevcut. Benim merak ettiğm vakit namazlarını kılan bir müslüman asistana ne kadar izin verilir. Günlük rutin faaliyetlerini aksatmadan vaktinde namazını eda etmek isterse herhangi bir engelleme olur mu? Buna izin verirler mi? O asistanın günlük faaliyetini dini vecibelerine göre düzenlerler mi? Tabii ki ameliyatın ortasında veya acil müdahale sırasında değil veya vizit sırasında değil. Bu soruları tüm kalbimle ve iyi niyetimle soruyorum. Oruç tutan asistana perforamansın düşüyor diye sıkıntı çıkarırlar mı? Bu konu çok hassas bir konu. Kardeşim namaz kılacaksan Amerika'da işin ne diye düşünülebilir, Hatta Türkiye'de bile sana bu konularda ne kadar müsahama gösterildi ki sen elin Amerikalısından böyle birşey talep ediyorsun diyebilirsiniz. Ama adamlar "There is specifically no discrimination on the basis of age, gender, ethnic background, religious beliefs, or sexual orientation." bu şekilde neden hep belirtme ihtiyacı duyuyorlar. İnşallah sorum yanlış anlaşılmamıştır.
Dr.Taner Özdemir
Time to create page: 0.300 seconds