"Fellowship" ile ne kastedilmektedir?
Bu soru, sorunun kökü itibariyle nesnel değil, öznel bir değerlendirme istiyor, bu nedenle soruya kendi fikirlerimi sunarak cevap vermem gerekecektir.
ABD'de bahsettiğiniz anlamda "fellowship" deneyimlerini yapmış olan ve halen yapmakta olan Türk meslektaşlarımızla olan kişisel tanışıklarıma dayanarak şunu söyleyebilirim ki bahsettiğiniz anlamdaki "fellowship" ler için üniversiteden ya da devlet hastanesinden eğitim almış olmanız kabul aşamasında çok fazla rol oynamamaktadır. Bunun sebepleri çok karmaşıktır ve hangi tıp fakültesinden mezun olduğunuzun asistanlık başvurularında rol oynamamasının sebepleri ile çok benzerdir. Bu da Türkiye'nin dünyadaki tıp gündeminde hiçbir şekilde olmayışı nedeniyledir. Türkiye iyi klinik hizmetlerin verildiği bir ülkedir ancak üzülerek söylüyorum ki dünya tıp arenasındaki oyunculardan biri değildir, bunun altında da araştırma üretiminin iyi seviyelerde olmaması ve üniversite kalitesinin çok düşük olmasıdır. Türkiye dünyadaki 400 üniversite sıralamasında hiçbir kriterde ilk 350'ye üniversite sokamamaktadır, son 50 sıraya 2 tane üniversite sokabilmektedir ve bunların ikisinin de tıp fakültesi yoktur. Dünyanın 20.büyük ekonomisi olarak, bu listelerde doğru avrupa ülkelerinden bile tıp fakülteleri varken bizim 400'de bir tane bile tıp fakültemizin olmaması durumun vehametini göstermektedir. Ne yazık ki Türkiye'deki tıp fakültelerinin birbirlerinden evrensel üniversite değerlendirme kriterlerine göre bakıldığında hemen hiçbir farkları yoktur, büyük şehir ve küçük şehir diye yapılacak majör bir ayrımdan öteye bir ayrım yapmak mümkün değildir. ÖSS tercihlerine göre belirlenen ve birinin diğerinden daha iyi olduğunu iddia eden fakülteler dayandırabilecekleri ne yazık ki hiçbir bilimsel kriter yoktur, Türkiye'deki tıp fakülteleri prestij sıralaması tamamen lise öğrencilerin tercihlerinin bir tecellisidir. Burdan yola çıkarak sorunuza tekrar dönersek, hal böyleyken, hal üniversitelerin bile amatör kümede olduğu bir durumdayken, devlet hastanesi ya da üniversite ayrımını dünya tıp gündemini belirleyen arenalarda kimse yapmamaktadır, kişisel kaliteler ve beceriler her zaman daha önemlidir.
Bunlar benim yıllar süren tecrübelerime dayaranarak oluşturduğum kişisel fikirlerimdir.
berat çiğdem wrote: Ulaş abi açıklamalarınız çok net ve doyurucu oluyor. İlginize ve desteğinize teşekkürler.
Ben Türkiye' de Kardiyoloji asistanlığı yapmayı düşünüyorum. Devamında ise ABD de uç yandal diye tabir ettiğiniz bir "fellowship" i tamamlayıp ülkeme dönmek istiyorum.
Asistanlık eğitimimi bir Üniversitede ya da Sağlık Bakanlığında yapmamın "fellowship" başvurusu esnasında bir farkı var mı?
Biliyoruz ki Türkiye' de bilimsellik açısından Üniversitelerde daha çok sayıda ve kaliteli araştırma yapma imkanımız var, fakat kardiyoloji becerisi kazanma ve çok vaka görmek konusunda bazı Eğitim Araştırma Hastaneleri daha avantajlı oluyor.
Sizce "fellowship" yapabilmek için asistanken yaptığımız yayınlar mı, klinik becerimiz mi daha önemli? Üniversite mi daha evladır, Eğitim Araştırma Hastaneleri mi?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Ben Türkiye' de Kardiyoloji asistanlığı yapmayı düşünüyorum. Devamında ise ABD de uç yandal diye tabir ettiğiniz bir "fellowship" i tamamlayıp ülkeme dönmek istiyorum.
Asistanlık eğitimimi bir Üniversitede ya da Sağlık Bakanlığında yapmamın "fellowship" başvurusu esnasında bir farkı var mı?
Biliyoruz ki Türkiye' de bilimsellik açısından Üniversitelerde daha çok sayıda ve kaliteli araştırma yapma imkanımız var, fakat kardiyoloji becerisi kazanma ve çok vaka görmek konusunda bazı Eğitim Araştırma Hastaneleri daha avantajlı oluyor.
Sizce "fellowship" yapabilmek için asistanken yaptığımız yayınlar mı, klinik becerimiz mi daha önemli? Üniversite mi daha evladır, Eğitim Araştırma Hastaneleri mi?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- berat çiğdem
- Offline
- üye
- Posts: 4
- Thank you received: 1
Please Log in or Create an account to join the conversation.
ben de aynı soruyu soracaktım.radyoloji icin.mesela interventional radiology bir uc yan dal egitimi mi oluyor anayandal mı?tesekkurlerpataraa96 wrote: verdiğiniz bilgiler için teşekkürler,uçyandalların hangileri olduğunu nasıl öğrenebiliriz? ben özellikle kadın doğumu merak ediyorum verebileceğiniz bir link var mı?
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Fellowship denildiğinde bu neleri içerebilir? (en ciddi olanından en az ciddi olanına dek sıralanmıştır)
-Anayandal eğitimi (örnegin dahiliye üzerine yapılan endorrinoloji gibi, ya da psikiyatri üzerie yapılan çocuk psikiyatrisi gibi)
Bu eğitim programlarına fellowship denir, ACGME akreditedir, yandal eşleştirmesine ("match") tabidirler, ABD'De asistanlık yapmış kişiler (residency) başvurabilirler, ACGME şemsiyesi dışından girmek normal yollardan mümkün değildir, bu programların kimine halen "residency" denir. (ornek child and adolescent psychiatry residency program). Bu programların kendilerine ait ayrı "board" - uzmanlık sınavları vardır. Bu programlara asistanlığını (residency) ABD de yapmış kişilerce girmek seneden seneye modadan modaya yığılma olan özel bir iki branş dışında girmek gayet rutindir ve kompetisyon düşüktür. Genel kural olarak asistanlığını ABD de yapmış bir kişinin (IMG ya da AMG) isteyip de giremeyeceği yandal yoktur dersek yanlış olmaz.
-Uç yandal eğitimi (örneğin beyin cerrahisi üzerine yapılan tümor cerrahisi, ornegin kardiyoloji üzerine yapılan transplant ve kalp yetmezliği yandalı)
Bu eğitim programları anayandaldan da ileri derece uzmanlaşılan dallardır, kimisi ACGME akreditedir, kimisi değildir.Genellikle tamamı ECFMG isterler. Eşleştirme ile almazlar , açıktan kontrat verirler. Bu dallara IMG lerin (yabancı hekimlerin) ABD de asistanlık yapmadan (residency) girebilmesi gayet mümkündür. Bunun sebebi ACGME akredite olanların dahi sistem içindeki hekimlerden çok fazla ilgi görmemesidir. Bu programların sonunda uzmanlık sınavı yoktur ve ana board sınavına girmek mümkün değildir. (ornegin geriye donuk olarak dahiliye board u almak mümkün değildir) Bu posizyonlar ABD dışından gelen hekimler için en cazip posizyonlardır, girmesi kolaydır
, dönmesi ve akademik ortamda kullanması kolaydır, maaşlıdır, net bir dereceden veya uzmanlıktan ciddi bir akademik tectübe olarak özgeçmişe katılabilir. Dezavantajı eğitim sonrası ABD de kalmak mümkün değildir.
-Araştırma
Birçok araştırma kadrosunun ismi "fellowship" olarak geçer. Bu tip posizyonlar ECFMG istemez, hiçbir klinik beklentileri yoktur genellikle, spesifik bir projede çalıştırmak üzere o konuda tecrübesi olan akademisyenlerin daha çok ilgi gosterdiği posizyonlardır.
Maaşlıdır, araştırma tecrübesi sağlar.
-Gözlemcilik benzeri ziyaretçi hekim/öğretim üyesi posizyonları
Bu tip serbest posizyonlara da bazen "fellowship" adı verilir ya da hekimlerin bazıları edindikleri tecrübeleri CV lerine "fellowship" olarak yazarlar. Bu posizyonlar ECFMG istemez, genellikle hiçbir gerekliliği yoktur, daha çok belirli bir akademik geöişi olan yabacı hekimlere özel olarak ayarlanmış belli ayrıcalıklar verilmiş posizyonlardır. (ECFMG olmadığı halde ameliyatlara girme vs) Bu posizyonlarda maaş genellikle yoktur, ziyaretçi statüsünün biraz daha ayrıcalıklandırılmış halidir. Bu tip tecrübelerin CV lere fellowship olarak yazılmaması gerekir. Çünkü fellowship en hafif haliyle bile bir eğitim statüsünden bahseder bu tip posizyonlarda eğitim programından çok bir gözlemcilik statüsü vardır.
ABD de çok sayıda tıp tecrübesi yapma şansı vardır. Bunar arasında neredeyse en fazla şeyi kapsayan term fellowship kelimesidir. Çok sıklıkla birçok seyin yanlış anlaşılmasına yol açan bu terim karışıklığı bazen hekim arkadaşlarımızca "falanca şunu şu şekilde yapmış, ben de yapmak istiyorum" tarzında sorular sormalarını ve yanlış yollara girmelerine yol açabilir. Umarım bu bağlamda yukarıdaki açıklamalar karışıklıkları biraz olsun gidermiştir.
Please Log in or Create an account to join the conversation.