Topic-icon ABD hastaneleri ile Türk Hastaneleri arasında sizce ne gibi farklar olabilir?

12 years 9 months ago #1 by zebir
Kesinlikle haklısın Ulaş abi,sana tam katılıyorum.
Ben zihniyetin bahsedildiğini düşündüğüm kısmına cevap vermişim.
O fakirlik Türkiye'nin başına beladır.Ne yazık ki ülkemizin akademik dünyasına karabasan gibi çökmüştür.Aslında senin yazında bahsettiğin kısım; bu forumun neden kurulduğunu da gayet iyi açıklıyor üstü kapalı bir biçimde.Bilimi neredeyse alıp yetkinliği kazanmak ve bunu sadece kendin için değil ülken için de hayırlı olacak bir şekilde sunmak!!Bence USMLE yolunda olan hekimlerimizin gözden kaçırmaması gereken bir noktadır.Hasan hocadan konu açtım ki fevkalade müthiş bir örnektir,ABD'de uzmanlığını almış,boad sertifikası sahibi,konusunda otör,ülkesinde çalıştığı hastaneye neler sunmuş,departmanına neler getirmeye çalışmış,ibretle gözlenmesi gereken öğrneklerdir.Cerrahpaşa Romatoloji pek meşhurdur,İç hastalıkları pek meşhurdur,çünkü işini ciddiye alıp bir şekilde ABD'den aldıklarından Türkiye için faydalı olacağına inandığı sistemi yerleştirmeye çalışmış ve bilim adamı zihniyeti ile hareket etmiştir Hasan hoca.(bu arada bunları bu şekilde değerlendirirken de haddimi aşmak istemem)
Velhasıl sana katılıyorum Ulaş abi,ülkemizde bilimselliği kısırlaştıran birşeyler var.O "şey",bilimselliğe hep hakimdi ama bu yıllarda daha da armıştır.Bence bunun bir nedeni de Türkiye'nin geniş yelpazede çeşitlilik gösteren kültürü ile din etkisi altında kalınmasının teknolojiyle nasıl değiştiğidir.Tüm dünyada da doktorlara olan bakış açısı değişmiş ve o paternalist yaklaşımlı Hipokrat hekimliği kalkmıştır ancak bu ülkemizde galiba doktorların sosyal statüsünü ve toplum içindeki konumunu aşağıya çekmek için de kullanılmıştır.
Eski yıllarda hekimlik daha fazla saygı gören bir meslek iken bugün " ee ne yapalım yani doktorsan?" gibi bir bakış açısı daha hakim gibi görünmektedir.Doktorlar üst denetleme kurumları yerine vatandaşa da mesleklerini bildiklerini ıspat etmeye zorlanır olmuşlardır.Bunda teknolojinin ilerlemesinin bizim vatandaşımıza ne derece yansıdığının izleri görülebilir.Devletin bu durumda arabulucu olup kendi hekimini vatandaşa,kendi vatandaşını hekime ezdirmemesi gerekir,burada bahsettiğimiz konuya bağlı olarak söylemek istediğim hekimini koruması gerekmektedir.Belki o baya bir eksiktir bizim ülkemizde.
The following user(s) said Thank You: umc

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 9 months ago #2 by umc
Para, maaşlar ve ekonomik motivasyonlar kesinlikle önemli, "zebir", hak veriyorum. Yalnız zihniyetten bahsederken, sadece bireysel zihniyetten bahsetmiyordum ben, kurumsal zihniyetten daha çok dem vurmak istemiştim. Hasan Yazıcı hocamı ben de şahsen tanırım, kendisi Türkiye'nin yetiştirdiği ender bilim adamlarından biridir, TUBA üyesidir, Behçet Hastalığı konusunda gerçekten dünya çapında bir çok dahiliye kitaplarında konuyu o yazar, Türkiye'de en fazla atıf alan bilim adamlarından biridir. Yalnız, bunların çok sporadik örnekler olduğunu düşünüyorum. Kurum kültürü, zihniyeti, kurumsal ritüeller, sorgulanmadan 200 yıldır tekrarlanan uygulamalar, içinde çalışanlara verilen kurumsal kimlik, şahsiyet ve karakter, gibi parayla satın alınamayacak bazı şeyler vardır. Benim düşünceme göre bunlar kurumları lider yapıyor, dahiler çıkartıyor, bu tip soyut bir takım bakış açıları Hasan Yazıcı'ları yetiştiriyor. Hasan Yazıcı hocam da ABD'de ihtisas yapmıştır, ne yazık ki onun gibi zaten bir avuç insan var, onların da yaklaşık 3 de biri bu anlamda Türk Malı değildir. Şunu demek istiyorum, bahsettiğim zinhiyet bu tip insanları yetiştiren ortamı sağlar, bu zihniyetin olduğu sulak yerlerde insanlar yetişir, motive olur, benim ABD'deki eğitim tecrübelerimin en önemli kısmı, ABD'deki önde gelen üniversitelerde ve sağlık kurumlarda varolan bu zihniyetin önemini öğrenmemdir. Bu zihniyet meselesini daha da detaylandırmak isterim, soyut kavramlarla girmek istedim, somutlaştırmak ve örneklendirmek isterim. Bu beyin fırtınasın yaratıcısı olarak konuyu o yöne doğru modere etmeden önce Türkiye ile ilgili bir şey söyleyeyim. Türkiye'dede 2 yıllık temel tıp asistanlığı tecrübem oldu, şimdi geri dönüp baktığımda dikkatimi en çok çeken şey, kişilerden bağımsız bir zihniyet fakirliği, kurumsallığın olmaması, kurumsal ya da departman kültürü varsa bile -ki olduğunu sanmıyorum ve bunları detaylandıracağım sonra- oraya gelen insanlara verilememesidir. Türkiye'de akademiler, küçük hesapların, kadro kavgalarının, bireysel çıkarlar uğruna kaybedilen vakitlerin, bilimsel başarıya ve liyakata dayalı olmayan rütbelendirmenin hakim olduğu, politize olmuş kurumlar haline gelmiştir. Sistem hastadır, ve bu şekilde devam ederse bu sistemde hiçbir ağaç yetişmeyecektir.

Zihniyet ile nelerden bahsettiğimi örneklerle açıklayacağım. Öncelikle biraz sizler buraya kadar neler düşünüyorsunuz onu merak ediyorum.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: Hell_Spawn, zebir

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
12 years 9 months ago #3 by zebir
Zihinyette bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.Çok kaliteli hocalarımız var. (Hepsi için geçerli değil tabi) Ancak eleştirdiğimiz hoca ya da hastane müdiriyet tutumları var olan sağlık politikasının bir dayatmasıdır.Hocalara,eğitimcilere başka fırsat tanınmamaktadır.Sağlık hizmetinin sadece doktorlar tarafından gerçekleştirilen bir hizmet olduğu düşüncesi toplum tarafından yaygın bir biçimde benimsenmiştir.Halbuki doktorlar;verilen sağlık hizmetinin bir parçasıdır.Sağlık hizmetini devlet ve özel kurumlar el ele yürütürler,olması gereken budur.
Sağlık siyaset konusu olmuştur.Burası çok önemli bir nokta.Siyaset tarafından istismar edilen bir konu olmuştur.Bu çoğu dönemden beri de böyleydi.Siyasetçiler,hayati bir hizmeti oy kazanma kapısı olarak gördükleri takdirde (çarpık olan zihniyet budur) doğru olanı değil,sadece vatandaşın beğeneceği sistemi kurmaya çalışırlar.Böyle bir bakış açısıyla yaklaştığınızda bilimin,akademik verilerin,dünya standartlarının,insan haklarının,hasta haklarının hiçbir önemi yoktur.Sadece bir takım kesimin gözüne güzel gelir.Hasta hakları artık korunacak derler,ancak ben doğru düzgün hakkını arayabilen bir hasta da görmedim.Bunun için tabiki "malpractice" hususunda hukukçuların da istismarı vardır.Hastalığının ne olduğunu söyleyen bir doktora pekala "benim psikolojimi bozdu.Ben hastalığım nedir duymak istemiyordum" şeklinde avukat dolduruşuna gelmeyle birçok dava doktorlara açılabilmektedir,bunları bugün görüyoruz artık.Dava açılan doktorlar da siyaseten yakın oldukları gruba göre değişir.Öyle her hekime de dava açılmaz haa!!Sadece bazılarına.Ama işte o bazıları kim tarafından nasıl belirlenmiştir,bu bilinmemektedir.
Hocaların sözde paragöz tutumu da var olan sistemden kaynaklanmalıdır.Branşında Dünya'da bir numara hocalarımız vardır.Örneğin sayın hocam Prof.Dr.Hasan Yazıcı'nın bir demecinde belirttiği üzere aldıkları net maaş Kadıköy vapur kaptanından daha azdır.Performans sonucu 10 tane fıtık ameliyatı da bir tane nobel ödülü puanına denktir bu sistemde.

Şimdi özetlemek gerekirse,hayatlarını bilimlere adamış insanlara,araştırmalar yapmış Türkiye'nin adını yurtdışında tıp alanında duyurmuş insanlara ortalama bir devlet dairesi çalışanı ücreti verilirse o hocayı orada tutmanıza imkan yoktur.Akıl ve mantık dışıdır.Günümüzde "arkadaş sen gel tonlarca sayfa araştırma yap.Ama hakkettiğin para bu kadar.Beğeneceksin" diye bir dayatma yapılırsa zat da özgürlüğünü kullanarak o hastanede çalışmayı reddeder.Nitekim Cerrahpaşa'da sapır sapır hocalar dökülmüştür.Bu dar açıyla bakılırsa sadece para meselesidir.Ama altında yatan gerçek hak etme meselesidir.Hakkını alamayan insanların oluştuğu bir topluluk,ne sana iyi eğitim verebilir,ne de sen "ne olursa olsun,bakın ülkelerinde kalmışlar,hak ettiklerini alamıyorlar ama doktora düşman gibi yetiştirilmiş bir toplumda millet sevgisi içinde hakkettikleri değerlerin yüzlerce kat aşağısında bir ekonomik gelirler yaşıyorlar" diyebilirsin.
Bunda akıl,mantık,insaf,vicdan aramaya gerek yoktur.Sadece siyaseten öyledir.Ve bu sağlık hizmetlerinin kalitesini,bilime-eğitime verilen değeri düşürmektedir.Dünyanın neresine böyle bir uygulama zincirini götürürseniz götürün,popülasyondan bağımsız aynı sonucu elde edersiniz.

Bilmem anlatabiliyor muyum?
The following user(s) said Thank You: kısrak, Hell_Spawn

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 9 months ago #4 by eguerre
Ikisi de onemlidir. Teshis ve tedavi acisindan imkanlar saglikta pek cok yonden kaliteyi artirir. Daha iyi imkanlar, daha hizli ve daha dogru teshis, daha etkili tedavi sansi saglar. Ancak bu imkanlarin sistemin aksakliklari arasinda heba olmadan insan sagligi lehine akillica kullanilmasi da ancak dogru bir zihniyetle mumkundur. Koruyucu hekimligi geri planda birakmis, gelismis teshis ve tedavi yontemleri ile kar amaci guden bir zihniyet de, teknolojik ve farmakolojik gelismeleri uzaktan takip eden bir zihniyet de hastalarini daha saglikli bir yasamdan mahrum birakmis olur.
The following user(s) said Thank You: umc, elifson

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 9 months ago #5 by umc
Peki sizce imkanlar mı önemlidir, zihniyet mi önemlidir? Fikirlerinizi merak ediyorum.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
12 years 11 months ago - 12 years 11 months ago #6 by eguerre
Turkiyedeki hastalar Amerikadaki hastalardan bir konuda daha avantajlidir. O da hali hazirda sigorta sisteminin aksakliklarla da olsa isliyor olmasi. Her hasta piyasadaki en yeni ve pahali ilaclardan faydalanma sansina sahiptir. Bakanlik son yillarda ilac kullanimina kisitlamalar getirdiyse de hasta bir sekilde tedavisine kavusur. Turk hastanin uzman doktora ve saglik hizmetine ulasmasi Amerikali hastadan daha kolay ve ucuzdur. Bu hizmeti alirken kalite dusuktur tabii ki ama hic olmamasindan iyidir.
Amerika gibi gelismis bir ulke 1 centin hesabini yaparken Turkiyede saglik sektorunde cope giden, havaya sacilan, israf edilen paralarla bir ulke satin alinabilir.
EKG cihazi bozuktur ama her poliklinik kapisinda LCD ekran vardir, Uyku laboratuvari ve ekibi yoktur ama 2 tane son model polisomnografi cihazi vardir ya da her turlu donanimi vardir ama doktor yoktur, doktor olsa hasta yoktur.
Muayenehane acma yonetmeligine baktiginiz zaman kapilardan tekerlekli sandalye gecme zorunluluguna kadar her ayrinti dusunulmus. Gerci amac muayenehane acmayi zorlastirmak olsa da olsun cok guzel zaten oyle olmasi gerekiyor. Ancak ayni sekilde dusunursek pek cok devlet hastanesinin kapatilmasi gerekir.
The following user(s) said Thank You: umc, sultans, burak88, elifson

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 11 months ago - 12 years 11 months ago #7 by umc
Hasta bakımı konusunda hekimlere dayatılan şartlar Türkiye'de - meslektaşlarımdan , arkadaşlarımdan duyduklarıma göre - akıl almaz bir durumda.

Bu konuda Amerika'dan Cleveland Clinic Psikiyatri Departmanından bir örnek vereyim. Poliklinik de asistanlar sabahtan öğlene kadar BİR TEK YENİ HASTA görüyorlar, hasta görüşmesine ayrılan zaman 1 saat. Hastayı hocaya sunmaya ayrılan zaman 15 Dakika. Asistanın hocanın sonrasında beraberce hastayı görmesi 15 dakika. Bu işlemlerden sonra yazılacak uzun bilgisayar H&P notuna da ayrılan zaman öğlene kadar kalan zamandır. Öğleden sonra ise yeni hastalar görülmez, TAKİP HASTALARI (medication check clinic) görülür, her takip hastası asistan görüşmesine ayrılan zaman 20 dakikadır. Bundan sonra bunun hocaya sunulması 5 dakikadır. Sonra beraberce hastanın görülmesi de 5 dakikadır.

Umarım bu bir fikir vermiştir.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: kerim, sultans, Hell_Spawn, burak88, nilufer, elifson, zebir

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
12 years 11 months ago #8 by umc
Hasta bakımı konusunda hekimlere dayatılan şartlar Türkiye'de - meslektaşlarımdan , arkadaşlarımdan duyduklarıma göre - akıl almaz bir durumda.

Bu konuda Amerika'dan bir örnek vereyim. Poliklinik de asistanlar sabahtan öğlene kadar BİR TEK YENİ HASTA

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
12 years 11 months ago - 12 years 11 months ago #9 by elifson
Bu başlığın kendi içinde konuşulacak o kadar çok konusu var ki..

Aklıma gelen bir kaç konuyu sıralayayım o zaman.

1. Türkiye de hastanelerde polikliniğe girdiğinde "gün içinde şu kadar hasta bakacaksın" der hastane sana.
Misal bir FTR uzmanına günde 50 hastanın altına düşmeyeceksin der ve ayrıntılı muayeneye kalktığında 50 hasta bakman imkansızdır bir günde. Ki bu durum o işi yapan hekime de insafsızlıktır. Polklinikte iken ara vermek gibi bir durum sözkonusu değildir. Hiç bir şekilde ihtiyaç molası veremezsin. Ara vermeden 3 saat poliklinik yapman beklenir senden.Hastaya fazla zaman ayırman da (????) , az zaman ayırman da hatadır.

2.Türkiye de hekimin hiçbir şekilde hastayı şikayet etme hakkı yoktur. Ama hasta hekime istediği kadar saldırıda bulunabilir.Biz çünkü hastaların ödediği vergilerle , paralarla buralarda çalışıyoruz(????????)

3. Türkiye de hastaneler kapasitesinin çok çok üstünde bir hasta kitlesine cevap verebilecek yetenektedir(!!!!!!!) Bir gecede acilde 800 kişiyi elden geçirebilir:.

4.Türkiye de hastaneler ambulans şöforü nöbetine sarhoş gelse bile onu memuriyetinden atamaz.Ona herhangi bir yaptırımda bulunamaz. :pinch:

5.Türkiye de hastaneler ellerinde bulunması gereken bütün malzemeleri ilaçları hasta yakınlarına dışardan aldırabilir, yönetmelikler buna izin vermediği halde.Kendi alacaklarını SGK dan alamadığı için ..

6. Türkiye de bir kanser hastasına 6 ay sonraya MR için randevu verilebilir.

Çok var..Bu kadarı ile yetineyim.Amerika da durum nedir bilgi sahibi değilim.
The following user(s) said Thank You: umc, sultans, Hell_Spawn, nilufer

Please Log in or Create an account to join the conversation.

More
12 years 11 months ago - 12 years 9 months ago #10 by umc
Merak ediyorum, bir beyin fırtınası yapsak ne gibi tahminler yapabiliriz?
Bizim hastanelerimizde ve ABD'de ne gibi işleyiş farkları olabilir, varsa bunlar hasta bakımını nasıl etkiliyor olabilir vb gibi...Atış serbest lütfen buyrun...Ne biliyorsak konuşup tartışalım.

Dr Ulaş Mehmet Çamsarı
The following user(s) said Thank You: sultans, Hell_Spawn, elifson, gokhansaid

Please Log in or Create an account to join the conversation.

  • umc
  • umc's Avatar Topic Author
  • Offline
  • eksper üye
  • eksper üye
  • in musica veritas
More
Time to create page: 0.256 seconds